[The_Black_One]

-Türk futbolu öldü!...
Şunu anlatmaya çalışıyorum;
-Türkiye’de futbol sevgisi öldü..
Şunu gözlemledim:
TV başına çöküp de maçları izleyen kalabalığa bakıyorum birkaç orta yaş delikanlısı ile bizim yaş gurubu..
Gençler ekrana dönüp bakmıyor bile.
Kim kimi transfer etmiş kimsenin umurunda bile değil.
Başa dönelim tartışalım;
Birkaç yıl öncesinde ki tablo neydi?
Üç büyüklerin maçları bir Medya ordusu tarafından izlenirdi.
Maçlar yayınlandığı an herkes TV başında olurdu.
Lig başlamadan tartışmalar başlardı.
Şimdi ne oldu?
Üç büyüklerin maçlarını bir muhabir bir fotoğrafçı izliyor.
Yani haber değeri yok.
Büyük TV’ler maçları yayınlamıyor.
Yani reytinğ sıfır.

Gelinen bu noktada nasıl oluyor da gazeteler çarşaf çarşaf spor yayınlıyor?
İşte sorunda çözüm de burada.
Yalan haber...
Hayali röportaj...
Yaratıcılıktan ve haber özelliğinden uzak, hiçbir esprisi olmayan fotoğraflar.

Biliyorum ki sorunuz da eleştirinizde hazır;
-Medya önce kendini sorgulasın. Sanayici iş adamlarından müzisyenlere ve doktorlara kadar herkes bir günde futbol uzmanı olduğu bu yalan dünyada halkı kandıramazsınız...

İşte gelinen bu noktada tartışalım;
Medya önce kendini öldürdü. Sonra da Türk futbolunun ölümüne yardım etti.
Eh yani!....
Bundan sonra olacaklar, olacak.
Bir çok kulüp kapıya kilit vuracak.
Anadolu’ya bir bakın?
Bir çok kentte, üstelik koskoca kentlerde futbol kulüpleri ne haldı.

Türk futbolunun yeniden popüler olabilmesi, sevilmesi, izlenmesi için birinci kural şudur;
-Önce Medya kendi içinde yeniden yapılanacak. Avantacı, üç kağıtçı, işbirlikçi, takımların avukatları gibi çalışan, başkanların özel kalem müdürleri gibi yazılar yazan kişileri dışarı atacak.
Sonra da;
Çıkarı için kulüpleri kullanıp yönetici olanları kapı dışarı edecek...ve;
taraftarlık demek ne demek o öğrenilecek..
Sözün özü şudur: Hepimizin içinde olduğu bu gemi su alıyor. Filika sayısı az. Dikkat!