Beşiktaş Kulübü ile ilgili son günlerin gündemine oturan işlere sırayla bir göz atalım...
Devre arasında başlayan transfer harekâtında; içeriden 3, dışarıdan Hırvat kaleci ve Marcio Nobre olmak üzere şimdilik 5 oyuncu ile anlaşmalar yapıldığını biliyoruz. Medyaya intikal eden görüşmelerde ise Delgado gibi önemli isimler var. Ancak takımın en büyük eksiklik yaşadığı kanatlar konusunda hiç bir gelişme yok. Oysa Nobre'ye servis, yan toplar olarak geldiğinde, kale önünde sonuca giden bir stile sahip oluşunu ezberledik. Söylemek istediğim, işin bu kadarla bitmemesi gerektiğidir.
İkinci Halka Arz olayı
Medyadan öğrendiğimize göre; yönetim, İkinci Halka Arz'a hazırlık yapmaktaymış. İlk halka açılışta, Genel Kurul'dan alınmış yetkiye dayanılarak yapılacağını tahmin ediyorum. Zira, Fulya Projesi işinde de 1998 senesinde alınmış 'kat karşılığı' yetkisine dayanılarak, tüm itirazlara rağmen iş, ihale edilmişti.
Yönetim herhalde bu yeni durumla ilgili gerekli açıklamaları en kısa sürede yapar. Bence en önemli konu 'gerekçe' olmalıdır. Zira, Fulya'nın gelirlerinin iskonto ettirilmesi düşünülürken, bu yeni girişime neden gerek duyulduğu iyi anlatılmalıdır.
Yaz döneminde yapılacak 'Halka Arz'lardaki başarı yüzdesi, diğer zamanlara göre daha düşük olduğu defaten yaşanmıştır. Günümüzde Bank Asya ve THY'nın topladığı talep emsal olmamalıdır. Her iki şirketin de, kendine özel durumları, bir spor kulübü için geçerli değildir.
Beşiktaş camiasının, yönetimin gelirleri önceden paraya çevirmek ve derneğin tekrar yüzde 15'lik kısmını satışa çıkarmasının altında yatan nedenleri irdelemesi önemlidir.
Yönetimin bu duruma açıklık getirmesi, bir çok spekülasyonun önünü keser. Mevcut mali yapı, nakit akışı, gelir kalemlerindeki halihazır durumu bilmek her kulüp üyesinin hakkıdır.
Hep söylediğimiz; gider kalemlerindeki yüksek rakamların nelerden oluştuğunu anlatmak gerekir. Üzerine çok konuşulan, dernek ve A.Ş.'deki çalışan sayısının çok yüksek rakamlara ulaştığıdır. Önemli bölümü hatır-gönül uğruna işe alınmış 700 civarında personel olduğu ve sadece maaş gideri olarak kulüp kasasından milyon YTL ile ifade edilen bir rakamın çıktığı söylenmektedir.
Sponsorluk konularında sıkıntılar yaşandığı duyumları almaktayım. Özellikle ana sponsor Ülker firmasının şikayetleri kulaktan kulağa fısıldanmaktadır. Saha içi ve civarı reklam yeri tahsisi konusunda yapılan anlaşmalara uyulmadığı konuşulmaktadır.
Benimsenen tarz, hiç bir ticari ahlâka sığmayacağı gibi, iyiniyet besleyerek Beşiktaş ile önemli bir birliktelik yaşamak isteyen ana sponsorlara karşı daha duyarlı olunmalıdır. Yakın geçmişte yıllarca ana sponsorluk yapan Beko ve sonrasında Turkcell ile yaşananlar hiç de şık olmamıştı.
Bu konularda çok titiz davranmak, geleceğe dönük olarak bir mecburiyettir. Günümüzde konuşulan diğer önemli bir husus da, planlanan yeni Tüzük Tadili işidir. Bu konudaki düşüncelerimizi önümüzdeki yazılarımda kaleme alacağım.
Atıf Keçeci
Kaynak:kartalhaber |