Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-08-2007, 10:34   #1
Pritt
 
Pritt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Zurih galibiyetinin yankıları

Beşiktaş'ın Zurih galibiyetini usta yorumcular değerlendirdi.

Dün akşam Zürich'i 2-0 yenerek Şampiyonlar Ligi vizesi alan Beşiktaş oynadığı futbol ile hem taraftarlarından hem de spor yazarlarından tam not aldı.Ertuğrul Sağlam yaptığı oyuncu değişiklikleri ve takım kadrosu ile beğeni kazanırken basında çıkan yorumlar şöyle;

KAZIM KANAT: 10 MİLYON $'LIK GOL! (SABAH)

Delgado kendi sorununu kendisi çözdü... Attığı gollerle antrenörü Ertuğrul Sağlam'ın kariyerini parlattı. Bu olay burada bitmiştir. Gol sonrası soru şuydu?

Sağlam tur skorunu korumak için sistem üzerinde oynayıp iki ön liberolu savunma futboluna geçmeli miydi? Sorunun cevabını, Sağlam mantıklı yorumla verdi; İyi giden bir şeyi bozmadı. Sistemde ısrar golü ve turu getirdi? Elbette, okurun sorusu da hazır; Delgado'nun attığı o ikinci golün pasını Üzülmez verdi. Şimdi ne olacak? Cevabım hazır: 90 dakikada sadece bir orta yetmez! Bakınız; Sahanın iki yıldızı Serdar Özkan ve Tello. Özkan, sağ tarafı savunma ve hücumda mükemmel kullandı. O yetmedi, sol tarafa yardıma gitti. Dahası gol de attırdı. MESAJ: Sol tarafta Tello'nun yanında Serdar Özkan gibi biri olsun, Beşiktaş zaferlere uçar diyorum.

AHMET ÇAKAR: KADERİ DEĞİŞTİRDİ! (SABAH)

Beşiktaş dün gece gerek oyun gerekse sonuç olarak fevkaladeydi. İlk 15-20 dakika dışında rakibini sürklase etti. Belki de bu sezonun en iyi maçını oynadı. Sürklase etti derken, bir Şampiyonlar Ligi ön elemesinde ikili mücadelelerde ve top kapmalarda iki takım arasında büyük fark vardı. Özellikle Delgado hem oyunu hem de attığı gollerle sanki Türkiye'den önce oynadığı İsviçre'den intikam almak ister gibiydi.

Peki Beşiktaş hakkında hep iyi şeyler söyledik. Peki hiç mi eksiği yok? Pek tabii ki var. Mesela savunmada zaman zaman yaşanan kritik anlar. Mesela ilk yarıda önce Cisse sonra Tello'nun hataları az kalsın Zürih'e turu getiriyordu.

Ama kaleci Hakan sanki 40 yıllık Beşiktaşlı gibi kaleye yerleşti. Rakibin en önemli oyuncusu Alphonse dün gece oynamadı. Oynasa fark eder miydi? Belki. Ama bir gerçek var ki, Beşiktaş artık Şampiyonlar Ligi'nde.

FATİH DOĞAN: SAĞLAM'A HELAL (FOTOMAÇ)

Bence dün geceki zaferin en önemli mesajı ne 74'te oyundan alındıktan sonra özür dilercesine hocasına sarılan Delgado'nun fotoğrafı, ne de Serdar Özkan'ın muhteşem futboluydu. En önemli mesaj; Beşiktaş'ı tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne götüren ilk Türk teknik adam Ertuğrul Sağlam'a güvenmenin ne kadar doğru olduğu ve onun da güvenenlerin yanıltmadığıydı.

Beşiktaş; 5.4 milyon euro katılım parası ve prestij kazanmasının yanı sıra Türkiye'ye genç ve vizyon sahibi bir teknik direktör hediye etti. Ertuğrul Sağlam maç bitimi İnönü'yü inleten alkışları ve tezahüratları anasının ak sütü gibi hak etti. Yolun açık olsun Beşiktaş; bahtın açık olsun doğrularından şaşmayan ve sapmayan Ertuğrul Sağlam

CENK ATILGAN: HAYAL DEĞİL! (FOTOMAÇ)

Delgado'nun attığı 2 birbirinden güzel kafa golü, Arjantinli futbolcuyu alacağı muhtemel para cezasından da kurtardı... Bu arada Ertuğrul Sağlam'ın Delgado'yu, muhteşem futboluna rağmen 74'te kenara almasındaki ince mesaj da gözümüzden kaçmadı... Tebrikler hocam, bu takımın patronunun kim olduğunu herkese gösterdin...

TURGAY DEMİR: Bİ KAFA, Bİ KAFA DAHA (FOTOMAÇ)

İkinci yarıda her halde Sağlam bir uyarı almış olacak ki, Delgado, Bobo'nun yanından ayrılmadı, Sambacı, topa yükselince arkasına koştu ve çok daha etkili oldu. Devrenin hemen başında Tello'nun harika ortasını kaleciye nişanlaması şanssızlık değil dikkatsizlikti. Çok değil birkaç dakika sonra hatasını affettirdi.

Serdar yine sağdan "muz" ikram etti, Delgado bu kez "kafasını kullandı" ve herkesi rahatlattı. Ardından İbrahim Üzülmez'in "muzu" ikram masasındaydı ve Delgado bunu da geri çevirmeyip iki kafayla Zürih'i yerle bir etti. İlk maçta da Zürih'i yıkan Arjantinli böylece İsviçre takımlarını "çok sevdiğini" ispatlamış oldu. Sonuç olarak Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'ne "Merhaba" dedi.


İSMAİL ER: SERDAR ÖZKAN BÖYLE İSTEDİ (HÜRRİYET)

BEŞİKTAŞ, Zürih'i yenerek prestij ve 10 milyon Euro kazandı. Alt yapıdan yetişen Serdar Özkan olmasaydı, siyah beyazlılar Şampiyonlar Ligi değil UEFA'yı konuşuyor olacaktı şimdi.

Gordon Milne döneminde şampiyonlukların sayısını hatırlayamayan Feyyaz Uçar'ın bir sözü aklımdan çıkmaz: "Bizim dönemimizde aramıza iyi yabancı oyuncular alınsaydı, Avrupa'daki tüm kupaları havaya kaldırıp, müzemize götürürdük. Ama bizi yönetenler koltuklarını düşündüklerinden Türkiye'deki başarıyla yetindiler."

Şimdi ise tam tersine başkan Demirören, Sağlam kimi gösterse sözleşme imzalatıyor. Sağlam önce başkana, dün gece için de Serdar Özkan'a çok şey borçlu.

Oyun yoktu ama hırs, mücadele, Beşiktaşlılık duruşu ve en önemlisi de ruhu, tabelada skoru ve özlenen Şampiyonlar Ligi'ni getirdi.

KORKUT GÖZE: GECİKEN ŞOV (HÜRRİYET)

TRİBÜNLER golün adını uzunca bir süre hiç ağzına almadı. Beşiktaş'ı telaşa zorlamadılar, bir teknik direktör edası ile oyunu anlamaya çalıştılar.

İkinci yarının hemen başında Tello-Delgado diyaloğu, sanki gelecek golün habercisiydi. Ve Delgado'nun ilk golünde Serdar Özkan'ın adrese teslim ortası, ortak bir golün tüm güzelliklerini taşıyordu.

Delgado, attığı ikinci golden sonra yaşadığı sevince bir ara öfkesini de karıştırdı. Yumruklarını sıkarak kısa bir şov yaptı.

Bunun anlamı asla kişilere yönelik bir davranış veya bir saldırı değildi. Sadece şimdiye dek beklediği patlamayı dün gece gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyordu Delgado...

Beşiktaş savunması, rakibe pozisyon vermedi. Söylediğim gibi böyle bir korkuyu sadece ilk yarının son dakikasında kalesinde gördü.

Zürih maçı hem onur, hem de para maçıydı. Ve aldığı sonuç, Beşiktaş'ı Şampiyonlar Ligi'ne taşıdı.

Hem de milyon Euroların uçuştuğu zengin bir diyara...

Laf aramızda şu sıralar Beşiktaş'ın da böyle zengin komşulara ihtiyacı vardı!


ATIF KEÇECİ: DELGADO, ZÜRİH'LE HESABINI KAPATTI (ZAMAN)

Beşiktaş'ın geçen sezona oranla futbol adına daha olumlu işler yapma içerisinde oluşu, dün gece taraftarını tribünlere çekti. Dış sahada alınan 1-1'lik sonuç, içeride alınacak golsüz beraberlikle Şampiyonlar Ligi'nde yola devam demekti.

İkinci yarıda 'en iyi savunma hücumdur' mantığını Ertuğrul Sağlam, kontrollü defansı da elden bırakmıyordu. Bu dakikalarda özlenen futbolu izlemeye başlamıştık. Bu olumlu futbol 56'da gol getirdi. Serdar Özkan bitim çizgisine yakın bel hizasında kestiği topu ön direkte hazır bekleyen Delgado'ya gönderdi. Delgado da topu kafayla kaleye yönlendirdi ve Siyah-Beyazlı takım şık bir gol kazandı. Artık sahanın tek hakimi Beşiktaş'tı.

64'te bu kez İbrahim Üzülmez kesiyor, gene Delgado bu defa havadan gelen topu rakip filelere ikinci gol olarak bırakıyordu. Beşiktaş artık Şampiyonlar Ligi'ndeydi. Bu saatten sonra turu kaptırmazdı, öyle oldu. Bu galibiyetle Beşiktaş, hem taraftarını sevindirirken hem de kasasını dolduracak olmanın mutluluğunu yaşıyordu.




Sabah
Pritt Ofline   Alıntı ile Cevapla