[uMuT TaCiRi]

Yazık değil mi Ferdi'ye
'Beşiktaş-Kayserispor maçından sonra gece yarısı telefonum çaldı. Çarşı grubundan bir arkadaş ağlıyordu “Dağ gibi Ferdi gitti” dediğinde kulaklarıma inanamadım...'

Şemsi Birben'in köşe yazısı:
Yazık değil mi Ferdi'ye!

BEŞİKTAŞ-Kayserispor maçından sonra gece yarısı telefonum çaldı. Çarşı grubundan bir arkadaş ağlıyordu "Dağ gibi Ferdi gitti" dediğinde kulaklarıma inanamadım. Çünkü kardeşi kardeşe vurduracak ne olay olabilirdi ki? Ferdi Aslan'ı tanıyanlar bililer. Sessiz sakin, yardımsever ve gönülden Beşiktaşlı önemli bir insan, önemli bir gelecekti. Otopark'a gelen her Beşiktaşlı ile ailesi gibi ilgilenirdi. Kaç kez sohbet ettik bilmiyorum. Ama yüreği gibi dik adamdı. Haksızlığa prim vermeyen, doğru sözünü esirgemeyen önemli bir şahsiyetti. Allah rahmet eylesin. Çok üzüldüm. Siz Beşiktaşlılarında şapkasını önüne koyup düşünmeleri gerekir. Ya da akşam evinize gittiğinizde aynaya bakın. Beşiktaş'ta ki bölünmüşlük nedir? Paylaşılmayan nedir? Ortalıkta bakıyorum sanal dünyada yada gerçek farketmiyor iki üç kişi ile sohbet eden grup kuruyor, yada dernek. Sizlere bu sütunlardan sesleniyorum. Kimse Beşiktaş'ın üstünde değildir. İsimler hiç önemli değil. Tek sevgi varsa o da Beşiktaş'tır. Rahmetli dedem hep söylerdi "Yılanın başını ezmezsen ölürsün". Bu yılanları kim çoğalttı. Geçmişe bakıp düşünmek gerek. Süleyman Seba döneminde, yönetici İlker Özbilek'in suratına beş parmağı ile tokat sallayan sözüm ona Beşiktaşlılar, kongrelerde minibüsler dolusu insan getirip kongre salonunu savaş alanına çeviren sözde Beşiktaşlılar, tüm bu olaylara seyirci kalan sözde Beşiktaşlılar, kongre önceleri şu kadar oyum var diyerek baskı uygulayan ve yönetime adam sokan sözde Beşiktaşlılar (Onlar kendilerini bilirler), tribünleri kullanarak yöneticilerden maddi çıkar isteyen sözde Beşiktaşlılar bakın kulüp ne hale geldi. Allahın verdiği canı Allah alır sözünü unutup maddiyatın peşine düşen çıkarcı gruplar şimdi kıs kıs gülüyorlar. Çünkü kaostan prim yapıyorlar. Kim büyük kim küçük hesapları yapılmaya başlandı. Geçmiş yıllarda tribünlere ağabeylik yapanlar bir bir ortadan kayboldular, ya da el çektirildiler. Çünkü artık kimse söz geçiremiyordu, Serdar Bilgili döneminde kapalıdaki sorunlar bilindiğinden hepsi yeni açık tribününe transfer edilmişlerdi. Fakat kapalıdaki rahatlık ve rant dönemi açıkta yoktu. Herkes rahatsızdı. Bilgili kızına küfür edilmesini bahane edip kaçmıştı. Bu kez kongrede slogan hazırdı. Kulübe beş kuruş para kazandırmayan grup "Localar yıkılsın kapalı açılsın" sloganı yeni yönetime hazırlananlar için slogan olmuştu. Dediklerini yaptırdılar ve kulübe gelir getiren locaları yıktırdılar. Her maçta değişik olaylar vardı. Bu yıl ise Sinan Engin'e "Ya 2004'ün hesabını ver ya da huzur ver" sloganı bomba gibi düşmüş yönetimi şok etmişti. Çarşı tribünlerde açtıkları pankartlarla mesajlar verirken bir taraftan kendilerine inanan grupları da tek tek yok ediyordu. Değer mi Ferdi Aslan gibi cana, değer mi 500 bilet'e, değer mi yurt dışı deplasmanlarına gitmeye, değer mi, değer mi arkadaşlar? Hiçbir şey insan canına değmez! Ayıptır, günahtır, kongrelerde ortaya çıkarak başkan adaylarının yanında poz veren şu veya bu grupla hareket ettiğini belirten kendilerine lider süsü veren sözde Beşiktaşlılar yönetime adam sokma hesaplarını bırakın tribünlerdeki dostluk için el ele verin. Beşiktaşlı birbirini sevmeli. Yönetici yöneticiliğini, taraftar taraftarlığını yapmalı. 104 yıllık tarihte böylesine ilkesizlik, böylesine sevgisizlik yaşanmadı. Camianın ileri gelenleri koltuğu düşünmekten geleceği görmezden geldiler. Yazık değil mi Ferdi'ye, yazık değil mi kartal gibi bedene, yazık değil mi. Hani Çarşı savaşa karşıydı. Sözlerimi güzel bir şiirle noktalamak istiyorum.

BENİM SEVDAM

Benim sevdam
Bir güle benzer
Bazen solar,bazen açar
Ama sürekli yaşar
Kışın kardelen gibidir
Baharda delerek ölü toprağını
Göğe uzanır
Boyuna posuna bakmadan

Benim sevdam
Bir suya benzer
Temiz ve berrak
Ve çöl ateşinde kanarak
İçilen bir suya

Benim sevdam
Bir kuşa benzer
Uçar gökyüzüne
Bulanır maviye
Bazen kartal
Bazen serçe
Bazen güvercin olur.



ŞEMSİ BİRBEN.