[uMuT TaCiRi]

ÇARŞI (!)

Gün geçmiyor ki, Beşiktaş’ın Çarşı Grubu ile ilgili ’’Polislik’’ bir vak’a ortaya çıkmasın..

Bir gün bakıyorsunuz bu grubun hakim olduğu tribünde gencecik bir taraftar bıçaklanarak öldürülüyor..

Bir başka gün cezaevinden tahliye olan grubun liderlerinden biri parkta uyuştucu krizine girip ölü bulunuyor..

Daha bir başka gün yine bu grubun ileri gelenlerinden biri ’’Sinan Engin’in menacerliğine karşı çıktı’’ diye bir başkası tarafından öldürülüyor..

Aslında bunlar Çarşı Grubu için gayet normal ve bilinen şeyler...

Ama bazı arkadaşlar bu grubu bize o kadar ’’Masum’’ bir topluluk gibi göstermeye çalıştı ki sormayın gitsin..

UltrAslan Genel Koordinatörü Alpaslan Dikmen’in bir yazısını okudum, ona aynen katılıyorum..

İnönü’de 2 metrelik bir beze alel acele ’’Çarşı bilmemneye karşı’’ diye bir şey yazıyorlar.. Ertesi gün gazeteler ’’Çarşı yine toplumsal bir mesaj verdi’’ diye yıkama, yağlama görevi yapıyor..

Galatasaraylı taraftarlar geçen gün tam 90 metrelik ’’30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun’’ diye bir pankart açtı, bir tek gazetede, televizyonda gördünüz mü?.

Çarşı denilen canavarı Beşiktaş yazarları yarattı.. Ve yaşattı..

Bunlar, Süleyman Seba gibi gerçekten de Türk Futbolu’nda çok önemli bir yere sahip bir ismi bile küfürleriyle kaçırtan adamlar topluluğu..

Bunlar ’’Astığım astık, kestiğim kestik’’ diyen bir güruh..

O demin söz ettiğim yazarlar topluluğu bu grubun çirkinliklerini, tehditlerini, yaralamalarını ve ölümlerini hep görmemezlikten geldiler..

Sonunda iş buraya kadar geldi..

Onlar yarattıkları, besledikleri, büyüttükleri canavarlarıyla ne kadar övünseler azdır..

Çarşı, bu yazarları da yanına alıp herşeye karşı olabilir. Ama ben de Çarşı’ya karşıyım.

’’Şarabı da içeriz, esrarı da çekeriz.. Ananızı bilmem ne ederiz’’ diye bağıranlara karşıyım..

Bu kadar basit..

Meriç Tunca