Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25-09-2007, 07:47   #1
Disi_KaRTaL_
Guest
 
Disi_KaRTaL_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon12 Biraz erkekleri Anlamaya Çalışalım.. (Aslında Haklılar)

Aşkın şifrelerini kadınlar çabucak çözer. Kadınların her davranışında bilmem kaç megabayt yüklü mesajlar vardır.


Aşk kadının her şeyidir.
Aşk hain.
Aşk kurnaz.
Aşk haylaz biraz...



Hep kadınlar ne ister diye sorulur ya, bir de tersten bakalım...
Erkekler ne ister?

Erkekler konuşabilmek için ilişki üzerine konsantre olmak ister.
Erkekler bu konuşmanın daha başında kadının ne talep edeceğini bilmek ister.
Kadınlar karmaşıktır, erkekler sadedir. Nettir...
Kadınlar, erkeklerin neden ilişki üzerine konuşmak istemediğini ya da bundan neden zevk almadığını merak eder.
Kadınlar, erkeklerin neden, ‘seni seviyorum’ sözünü kolaylıkla söyleyemediğine kafayı takmıştır.
Kadınlar bunlara yanıt aramak için soru sorar ama erkeğin dudakları adeta mühürlüdür.
Erkekler için hedef ve sonuç önem taşır.
Erkek, o sihirli sözü, ‘Seni seviyorum’ derse sadece kadını mutlu etmek içindir yoksa başka özel anlam yüklenmemelidir.
Erkekler, ilişkiyle ilgili sorunu konuşarak çözmek istemez.
Tartışmalar mutlu etmez erkeği.
Erkek kadının ilişki üzerine konuşmak istemesini ‘Yine ne oldu, yanlış bir şey mi yaşandı, ne söylememi istiyor’ diye algılar.
Erkekler, yaratılış gereği problemi çözmek ister, konuşmayı değil.

Kadınlar ilişkinin sürecini düşünür, erkekler doğrudan hedefe gitmeyi ister.
Sorun varsa hemen çözmeyi...
Kadının anlamadığı da budur işte.
Kadının çok konuşup dırdır yapıyor eleştirisiyle karşılaşması bu nedenledir.
Uzun uzun ilişkiyi konuşmak ister, erkek ise sorun şu, çözüm bu diyerek konuyu kapatmayı yeğler.

İki kadın ‘hadi konuşalım’ diye başlarsa, sonunun nereye gideceğini merak etmez, ucu açık bir diyalogdur.
Bu muhabbet sürecinden hoşlanır kadınlar.
Erkekler ise bir süre sonra konu konuyu açıyor diyerek sıkılır.
Sıkılmaya başlaması doğaldır çünkü bu konuşma sürecini zaman kaybı olarak görür.
Böylece erkek daha kavgacı hale gelir, kadın sebebini anlamaz.
Erkek laf uzadıkça, kadının kendini ciddiye almadığını bile düşünür.
Erkek sonuca varmak ister.

Kadın, işyerinde bir sorun olduğunu veya patronuyla yaşadıklarının daha kötü olmaması için sevdiğinin görüşüne ihtiyacı olduğunu söylemeli. Kapıyı böyle aralayabilmeli.

Kadın erkeğin çözüm odaklı olduğunu anlamalı.
Saatlerce bir noktaya varmayacak konuşmalara hiç mi hiç girmemeli.



Aksi olursa ne mi olur?

Şu sözü hatırlatalım; ‘Öyle kadınlar var ki onlarla insan asla evlenmemeli. Dostlarına bırakmalı evlensinler’ diye...

Kadınlar sesli düşünür, bu durumda yüzlerce laf yüksek sesle çıkar ağızdan, erkek de doğal olarak odayı terk etmeyi ister bu durumda.
Laf kalabalığını bir kenara bırakmalı.
Kadınlar çok konuşur.
Erkekler kısa olsun, ana konuya gelsin diye bekler.
Oscar Wilde’ın o keyifli öyküsündeki kahramanı genç balıkçının dediği gibi:

‘Ne tuhaf şeymiş bu! Ruh bütün dünyanın altınına bedeldir diyorlar; toptancılar sahte bir gümüş parçası bile etmediğini söylüyorlar...’

Aşk, sürekli olarak alttan almak; aşk, hataları kabul edip kalbinin değerini gösterecek şekilde sürekli gümüş sözleri parlatmaktır.



Kadınlara erkekçe öneriler


1. Erkeklerin duygularını açıklamalarını istemeyi bırakmak gerekir.
2. Erkekler kendilerini romantik olmaya zorlayan kızları sevmezler.
3. ‘Beni Seviyor musun?’ sorusu da böyledir. Bırakın erkekler doğal olarak, içten gelirse söylesin. Zorlamayın. Ne kadar ısrarla sorarsanız, o kadar az duyarsınız.
4. Aşk yenilgilerin zaferidir. İki kalp de yenilir, üçüncü kişilik çıkar ortaya.
5. Engeller aşkın ömrüne ömür katar. Erich Fromm’un dediği gibi
‘Sevdiğinle yaşamak güzel ama yaşam zordur. Uğraş ister birliktelik ve... kavga olacak doğal ki... Sözcükler yüreği delmezse, hoştur, dövüş sonrası barış...’
  Alıntı ile Cevapla