Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-10-2007, 16:10   #1
Pritt
 
Pritt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Gül nasıl bir Anayasa istedi?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yasama yılının açılışında yeni Anayasa tartışmalarına değindi. Gül, tüm kesimlerin katılımıyla en mükemmel anayasa yapılacağını söyledi.

Korkuların ve endişelerin her iki tarafın da çabasıyla giderilmesi çağrısında bulundu.

Kamuoyunda, Anayasanın tadilatı veya yeni bir Anayasa hazırlanması
konusunda, son derece canlı ve kapsamlı bir tartışma yaşandığını anımsatan Gül, bu tartışmanın sonucunda, TBMM'nin, başta siyasi partiler olmak üzere, toplumun bütün kesimlerinin katkılarından yararlanarak en mükemmel anayasal düzenlemelere ulaşılacağına emin olduğunu belirtti.

Gül, ''Esasen, Hükümetten sivil topluma kadar herkesin bir konsensüs
arayışında olduğunu, hiç kimsenin bir başkasını anayasa tartışmalarından
dışlayıcı bir niyet veya tutumunun bulunmadığını memnuniyetle görmekteyim'' dedi.

TEMSİL KABİLİYETİ YÜKSEK OLMALI

Abdullah Gül, millet olarak, Anayasa tartışmalarının sağlıklı bir sonuca
ulaşmasını sağlayacak tarihsel birikim, tecrübe ve olgunluğa sahip olduklarını
ifade etti. Gül, Meclisin yüksek temsil kabiliyeti, Türkiye'deki ileri demokratik ortam ve siyasi partiler arasındaki diyalog ve istişare geleneğinin de böyle bir sonuca ulaşılmasına yardımcı olacağını vurguladı.

Yeni Anayasa tartışmalarının ve düzenlemelerinin, geçmiştekilerden ders ve
ilham alarak yapılmasının doğal olduğunu dile getiren Gül, ancak yeni
düzenlemelerin, öncekilerden çok daha ileride olması ve çağa uygun bir anlayış ve uzak görüşlülükle hazırlanmasının halkın beklentisi olduğunu belirtti.

Gül, ''Yeni anayasal düzenlemelerin, milli birlik ve toplumsal dayanışmamızı
güçlendirecek kapsayıcı bir yaklaşıma sahip olması, temel hak ve hürriyetleri
güvence altına alan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını teyit
eden bir nitelikte olması, yeni düzenlemelerin gücünü ve sürdürülebilirliğini
arttıracaktır'' diye konuştu.

KORKULARI AŞMALIYIZ

''Buna rağmen, kimi zaman tarihimizde veya yakın geçmişimizde yaşanmış olan çalkantıların ve travmaların tortusu niteliğindeki bazı kaygı ve korkular
günümüzde de gündeme gelebilmektedir. Benzer duygular, en ileri toplumlarda dahi çeşitli şekillerde görülebilmektedir. Bunların anlaşılabilir tarihi, sosyal ve psikolojik sebepleri olabilir.

Ancak, önemli olan, millet olarak bunları gidermeyi, aşmayı ve bunlardan
sıyrılmayı başarabilmemizdir. Milletimizin bunun için gerekli dayanışma ve güven duygusuna, diyalog anlayışına, iyi niyete ve olgunluğa sahip olduğuna kuvvetle inanıyorum.''

GÜNEYDOĞU GEZİSİ
Gül, yeni yasama yılının açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulunda yaptığı
konuşmada, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk yurtiçi gezisini, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'ya yaptığını anımsattı.

Gezi boyunca, devlet-millet bütünleşmesini yoğun hislerle yaşadığını,
kendisine gösterilen muhabbet ve sevginin aslında, şahsında devlete
gösterildiğini anlatan Gül, bunun, milletin devlete, birlik ve bütünlüğe
bağlılığının da bir göstergesi olduğunu söyledi. Gül, şöyle konuştu:

''Tüm temaslarımda, farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak algıladığımızı,
aramızdaki güçlü bağların ve ortak aidiyetin milletçe bir arada yaşamamızı
sağladığını anlattım. Türkiye Cumhuriyeti'nde herkesin eşit vatandaş olduğunu, devletimize, milletimize, değerlerimize sahip çıkılması gerektiğini güçlü bir şekilde dile getirdim. Devlet olarak toplumsal barışın sürekli kılınmasına özel önem verdiğimizi vurguladım.

REFORMLARDAN BÖLGE HALKI YARARLANDI

Son yıllarda uygulanan siyasi ve ekonomik reformlardan bölge halkının da
yararlanmış olduğunu tespit ettim. Özellikle, artan su, yol, eğitim, sağlık ve
kültür hizmetleri ve sosyal yardım faaliyetleri, terörizmden çok mağdur olan
halkımızca takdirle karşılanmaktadır. Böylelikle, terörizmin bir ölçüde izole
edilmesi sağlanmış ve terörle mücadele nispeten kolaylaşmıştır. Özellikle,
istihdam ve üretimi arttıracak projelerin uygulanması ve altyapı çalışmalarının
hızla tamamlanması bu sürece ivme kazandıracaktır.

Bölgedeki vatandaşlarımızın özlemi, barış ve huzur ortamına bir an önce
kavuşmaktır. İnsanımız yılların ihmalinin artık ortadan kaldırılmasını, yapılmış
olan hataların tekrarlanmamasını, eksiklerin giderilmesini ve kendilerine daha
çok hizmet getirilmesini beklemektedir.

HAKLI TALEPLERE MECLİS KAYITSIZ KALMAZ

Meclisimizin, insanlarımızın haklı ve meşru olan taleplerine her zaman
olduğu gibi duyarlılıkla yaklaşacağına inanıyorum. Terörle mücadelede, kararlılığın yanı sıra, topyekun bir sosyo-ekonomik kalkınma anlayışı, demokrasiye inanç ve bağlılık esas olmalıdır. Böylece sağlanacak başarı, diğerlerine şiddetle bir yere varılamayacağını en iyi şekilde anlatacaktır.''

ÜSTÜME DÜŞENİ YAPACAĞIM

''Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sorunlu bir bölgenin dışarıya çözüm, güvenlik ve refah ihraç eden, bu yönde inisiyatif alan sorumlu bir aktörü olacağına inanıyorum. Türk dış politikasının bu doğrultuda güvenilir, yapıcı, istikrarlı ve proaktif bir şekilde yürütülmesine Cumhurbaşkanı olarak katkıda bulunmaya çalışacağım.

Türk dış politikasının temel eksenlerini teşkil eden AB'ye tam üyelik sürecimiz, ABD'yle stratejik ortaklığımız ve Avrasya coğrafyası ve İslam dünyası içindeki merkezi konumumuz güçlü biçimde sürmektedir. Birçok konuda pozitif etkisi hissedilen ve yapıcı katkıları aranan bir ülke haline gelmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı olarak bu unsurları pekiştirmek konusunda üstüme düşeni yapacağım.''

''TÜRKİYE İÇİN MİLLİ DAVA''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs meselesinin, Türkiye için milli bir dava
niteliği taşıdığına işaret ederek, ilk resmi yurtdışı ziyaretini KKTC'ye yaparak, devletin, KKTC'ye olan desteğini ve Kıbrıs Türk halkının hakları, güvenliği ve refahıyla ilgili taahhütlerini, kuvvetli biçimde teyit ettiğini anlattı.

Yapıcı ve barıştan yana tutumlarını, bundan böyle de korumaya kararlı
olduklarını duyurduğunu ifade eden Gül, ''Kalıcı ve adil çözüm arayışlarına
paralel olarak, KKTC'nin karşı karşıya bulunduğu izolasyonların giderilmesi ve KKTC'nin her bakımdan güçlendirilmesi yönündeki gayretlerimizin devam edeceğini de vurguladım'' diye konuştu.

Gül, Kıbrıs Türk halkının, maruz kaldığı haksız ambargolara rağmen,
ekonomisini geliştirdiğini, milli gelirini artırdığını ve dış dünyayla yeni
ilişkiler kurmakta olduğunu, memnuniyetle tespit ettiğini söyledi
Pritt Ofline   Alıntı ile Cevapla