[SahEmre]

İstanbulu'un merkezinde, Galatasaray semtinde,sıcak ve modern bir ortamda bir araya gelen öğrenciler, dört ay boyunca her Pazar günü unutamıyacakları bir deneyim yaşıyorlar.

İstanbulu'un merkezinde, Galatasaray semtinde, sıcak ve modern bir ortamda bir araya gelen öğrenciler, dört ay boyunca her Pazar günü unutamayacakları bir deneyim yaşıyorlar. Sinema eğitimini "Paris Sinema Konservatuarı"n da tamamlamış ve "Sorbonne Üniversitesi"nde mastır yapmış olan Hilmi Etikan, bilgi ve deneyimini kursiyerlerle paylaşıyor. Ders notları ve projeksiyon gösterisi eşliğinde sürdürülen çalışmalar, katılımcıların sinemanın temel ilkelerini öğrenmelerini, senaryo yazmalarını ve ortak bir film gerçekleştirmelerini amaçlıyor.

Öğrenciler, IFSAK ve TURSAK da sinema eğitiminin temellerini atan ve yaklaşık 20 yıldır "İstanbul Uluslarası Kısa Film Festivali"nin yöneticiliğini yapan, Hilmi Etikan'ın arşivindeki, dünyaca ünlü kısa filmleri izleme ve sinema üzerine tartışma olanağı buluyorlar.

Ön görüşme ile öğrenci kaydı yapılan atölyeye, her yaş grubundan insan başvurabiliyor. Başvuranların sinema tekniği üzerine hiç bilgisi olmadığı varsayılarak, konular en baştan başlanarak, uygulamalı ve örnekler eşliğinde ele alınıyor.

Katılımcılar önce film çekiminde gerekli olan teknik ve kuramsal bilgi konusunda eğitiliyorlar. Senaryo yazım tekniği, kameraların tanınması, objektiflerin kompozisyon üzerindeki etkileri, ışığın estetik yapısı gibi konular, slayt ve video örnekleri eşliğinde sunuluyor. Hazırlık aşaması tamamlandıktan sonra, profesyonel kamera, ışık, ses elemanları kullanılarak film çekiliyor.

Atölyenin en büyük avantajı, sinema ile ilgilenenlere işin mutfağını görme ve film yapma aşamasının her sürecinde çalışma şansı sunması. Katılımcılar film seti deneyimi yaşama, koordinasyon nasıl sağlanır öğrenme, her noktada dönüşümlü görev alarak film yapma sürecinin bütününü kavrama ve yoğunlaşmak istedikleri noktaları keşfetme olanağını yakalıyor.Aynı zamanda bilinçli bir sinema izleyicisi yaratmayı ve kişilerin genel sinema kültürünün geliştirilmesini hedefleyen film atölyesi, programını tüm sinema severlerin yararlanabileceği bir şekilde sunmaya büyük özen gösteriyor.

Bugüne kadar atölyeye katılan yüzlece kişi, sinema dünyalarına yeni bir boyut kazandırdılar, sıcak dostluklar edindiler. Bazıları ise gerçekleştirdikleri kısa filmler ile ulusal ve uluslararası festivallere kabul edilecek ve ödüller alabilecek düzeyde yapıtlara imza attılar. Fethiye, Eskişehir, Kırıkkale, Çanakkale, İzmit gibi kentlerden her hafta sonu hiç aksatmadan atölye çalışmalarına katılan kişilerin varlığı, bu çalışmanın ne denli dost sıcaklığı ve bilgi düzeyinde geçtiğinin kanıtları oldu .

Atölye sonrası gerçekleştirdiği "Sükut" isimli filmiyle yurt dışı dahil birçok festivalden davet alan Deniz Ceyhan Arman düşüncelerini şöyle dile getiriyor: "Yaşadıklarımız, korkularımız, hayallerimiz ve sevinçlerimiz; çoğu zaman içimizde başkalarına aktarılmak üzere ifadelere dönüşmeye başlar. "Benim de anlatmak istediklerim var" dediğinizde ve sinemayı "dil" olarak seçtiğinizde şüphesiz ki büyülü bir dünyanın içine düşüveriyorsunuz. Bu dünyanın kapılarını açtığı için ve bize bu yolda ilerlemenin inceliklerini ve metodlarını öğrettiği için Hilmi Hocama sonsuz teşekkürler...."