[asparagas]

Terim'den bayram hediyesi: 1-1

(A) Milli Futbol Takımımız EURO 2008 Elemeleri C Grubu mücadelesinde Moldova deplasmanında 1-1'lik beraberlikle ayrıldı ve altın değerinde iki puan kaybetti. 12. dakikada Frunza ile öne geçen Moldova'ya karşılığı 62. dakikada Ümit Karan ile verdik. Oyunun son çeyreğindeki baskımız ise yetersiz kaldı. Çarşamba günü Ali Sami Yen'de Yunanistan ile hayati önem taşıyan bir maç oynayacağız.Grupta bu beraberlik ile birlikte puanımız 19'a çıktı.
EURO 2008 öncesi son aldığımız 2-2'lik beraberlikten sonra Moldova deplasmanında kaybettiğimiz iki puanı umarız çok aramayız. Fatih Terim'in bu takıma ne zaman 'gerçek' bir müdahale yapıp 'rahat' bir futbol ile tüm ülkeye stressiz bir maç izleteceği ise merak konusu. Moldova gibi kadro açısından 3'e katlayacağımız bir takımı da Malta maçında olduğu gibi mağlup edemedik. Bu beraberlikler bize, bu beraberlikler bu formaya yakışmıyor Fatih hoca, artık bu takımda çarkların değişme zamanı geldi geçiyor, final trenini kaçırmayalım! Bu ülkle EURO 2004'ü de kaçırdı, 2006 Dünya Kupası'nı da...
FRUNZA ŞOK ETTİ
Milli Takımlar teknik direktörü Fatih Terim Moldova mücadelesinde beklenenin aksine bir değişiklik yaparak Vestel Manisasporlu Selçuk İnan'ı ilk 11'de sahaya sürdü. Gökhan Ünal tek forvet olarak sahada yer alırken, Terim'in aklında orta sahayı beşleyerek Moldova karşısında oyunun kontrolünü 90 dakika boyunca ele geçirmek vardı.
Maça iyi başlayan Milli Takımımız oyunun ilk bölümünde golü bulacak görüntüyü çizmesine rağmen 12. dakikada ceza sahamızda defansımızın yaptığı bir bir yan top hatasıyla kalesinde golü gördü. 12. dakikada sol kanattan uzun bir taç atışı kullanan Moldova'da ceza sahasında Frunza'nın kafasında Hakan Arıkan iyi yer tutamadı. İlk pozisyonda topu çıkaracak gibi oldu ama meşin yuvarlak Zmeu'nun da baskısıyla filelerdeydi. Milliler ve 70 milyon yüreğin üzerinde bir anda buz gibi bir hava esti.
HAKAN DEVAM EDEMEDİ
A Milli Futbol takımımız geriye düştüğü maçta mücadeleden kopmayacağının sinyallerini verirken bu seferde kalecimiz Hakan Arıkan belindeki sakatlık sebebiyle oyuna devam edemedi. Hakan acılar içinde sedye ile oyundan alınırken, Volkan kaleye geçti. İlk yarıda Moldova orta alanında takımımıza karşı yapılan pres, ofansif anlayışımızda koordinasyonu iyi sağlayamamız ve ileri uçta Gökhan Ünal'ın yalnız kalışı gözlerden kaçmadı. Rakip kalede golü arayan takım görüntüsü içinde yer alırken, Moldova'nın orta sahaya yakın tuttuğu sert defansını aşmakta zorlandık. Gözler Fatih Terim'deydi. İlk yarı Gökhan Ünal ile iki pozisyondan da yararlanamazken soyunma odasına gittiğimizde skorbordda Moldova'nın 1-0 üstünlüğü vardı. Belki ilk yarı ceza sahasına bile giremeyen Milli Takımımız için hepimizin inancı tamdı.
HERKES İLERİ!
Fatih Terim ikinci yarıya ilk yarıda şans verdiği Selçuk'u yedek kulübesine çekerek, Ümit Karan'ı oyuna sokarak başladı. İlk yarıda yalnızlık çeken Gökhan Ünal'ın yanında ikinci yarı Ümit Karan mücadele etti. İkinci yarının ilk çeyreğinde ise ilk yarının aksine kontrolü ele alamayan bir Milli Takım vardı. Gözler her zaman olduğu gibi yine Fatih Terim'i aradı. Terim'in oyuna, futbolcularımıza daha gerçekçi müdahale etmesini bekledik. Dakikalar geçtikçe 1-0'ın stresiyle üzerimizdeki baskı gittikçe arttı. Oyunu kontrol altına almamız gereken dakikalarda yaptığımız top kayıpları adeta bizi intihara sürükledi. Defansımızda Servet'in ikinci yarıdaki mücadeleci futbolu ve ofansa katkısı da işe yaramadı.
ÜMİTLENDİK!
Tam zor bir yarım saate girdiğimiz dönemde ise 62. dakikada sahnede ikinci yarı oyuna giren Ümit Karan vardı. Mehmet Topuz'un sağ kanattan ortasında Ümit Karan ceza sahasında alçak gelen ortaya o kadar güzel bir kafa vuruşu yapıyordu ki filelere giden topu izlemekten başka çaresi yoktu Moldova kalecisinin. Üzerimizde olan inancımız bu golle ikiye katlandı ve artık bizde yorgunluk yaratan o 1-0'ın korkusu ve stresini böylelikle bir kenara atmış olduk.
1-1'den sonra Gökhan Zan ile bir metreden, Emre ile de bir frikikten yararlanamadık. Dakikalar 70'i gösterdiğinde ise Arda oyun kenarına alındı ve Tümer son koz olarak sahaya sürüldü. 1-1'den sonra rakip kaleye yüklenmek istediğimiz dakikalarda ise Moldova kontra atakları karşısında biraz sallandık ama yıkılmadık. Defansta Moldova kaşrısında başrolü oynayan isim Servet'ti. Servet gerek fiziği ile gerek ofansa katkısıyla Moldova maçında beğeni topladı. Oyunun son çeyreğinde ise artık hakimiyet tamamen Milli Takımımız'daydı. Uzun paslar ile Moldova ceza sahasına doğru hucüm ettik.

Tümer Milli takımımız hareketlendirmeye çalışan isimdi. Fatih Terim saha kenarında adeta çileden çıktı. Futbolcularımıza taktik üstüne taktik yağdırdı ama Milli Takımımızın uzun paslar ile başlayan atakları ve futbol deyimiyle 'doldur-boşalt' düşüncesi Moldova defansında etkili olmadı. Son vuruşu yapabilecek pozisyonları bulamadık, 90 dakika boyunca bulduklarımızda ise futbolcularımız çerçeveyi bulamadı. 70 milyon yüreğin son yaşanan şehit olaylarıyla sarsıldığı günlerde A Millilerde moral veremedi ve mücadele 1-1'lik eşitlik ile sona erdi