Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-11-2007, 03:40   #1
Adelaar
 
Adelaar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16 Derbinin kader isimleri

Derbinin kader isimleri
Türkiye nefesini tuttu bu derbiyi bekliyor. Asırlık rekabette Fenerbahçe ile Beşiktaş 319. defa kozlarını paylaşacak. Şükrü Saraçoğlu’nda kıran kırana bir mücadelenin daha yaşanacağı gecede iki takımın kaderini milyon dolarlık kramponlar belirleyecek. Sarı-lacivert ve siyah-beyazın mücadelesinde ortaya koyacakları performanla öne çıkabilecek isimleri mercek altına aldık.

AH ŞU YAN TOPLAR…

Volkan Demirel (Fenerbahçe): Çok iyi bir kaleci mi, yoksa vasat mı? Volkan gerçekten ilginç bir karakter, aşırı güveni nedeniyle zaman zaman çok basit hatalar yaparak takımını yakan, zaman zamansa yaptığı kurtarışlar ile hem Fenerbahçe’de hem de Milli Takım’da devleşen bir isim. Türk kalecilerinin ortak sorunu olan yan top zaafı Volkan’da da var, ancak cepheden gelen şutlarda ve birebir pozisyonlarda fiziğini çok iyi kullanıyor, rakip forvetlere kolay kolay gol izni vermiyor. O gururlu ve kendinden emin duruşu nedeniyle ise rakip takım taraftarları tarafından pek sevilmiyor. Son dönemdeki performansıyla Zico’nun ve Fenerbahçe taraftarının Volkan’a güveni tam.

Hakan Arıkan (Beşiktaş): Ankaraspor kalesindeyken, Galatasaray maçında kurtardığı iki penaltıyla bir anda tüm kamuoyunun dikkatini üzerine çekti Hakan Arıkan. Beşiktaş’a transferinden sonra ise ‘siyah-beyazlı takımın kalesi uzun yıllar artık sağlam’ yorumları yapıldı. Sezona da iyi başladı ve Milli Takıma kadar yükseldi. Rüştü Reçber’in sakatlığı ve kendini tam olarak toplayamaması sebebiyle Beşiktaş kalesinin ilk ismi oldu. Marsilya, Galatasaray ve Milli Takım’ın Moldova maçlarında yediği goller nedeniyle çok ağır eleştiriler aldı, Beşiktaş’ın son lig maçı olan İstanbul Belediye karşılaşmasında ise yaptığı kurtarışlar ile takımını mağlubiyetten kurtardı. Yan topları takibi zayıf, zamanlama hataları yapıyor ve çıkıp çıkmamakta kararsız kalıyor, bunun dışında tıpkı Volkan Demirel gibi rakip ile karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda ve cepheden gelen şutlarda son derece başarılı.

BİR DE TOPU OYUNA İYİ SOKSALAR…

Diego Lugano (Fenerbahçe): Uruguay Milli Takımını’nda vazgeçilmez isimlerinden olan, sert futbolu ile İtalyan takımlarının da dikkatini çeken ve transfer teklifleri alan Diego Lugano, Fenerbahçeliler’in en güvendiği isimlerden. Topa yerinde müdahaleleri ve uyguladığı sertlikle rakiplerini canından bezdiriyor. Çoğu zaman bu sertliğin dozunu ayarlayamıyor ve kart görmesi kaçınılmaz oluyor. Saha içinde bir gerginlik olduğu zaman ise Lugano’nun o kargaşada olduğunu tahmin etmek hiç zor değil. Çok uzun boylu bir oyuncu olmamasına karşın kafa toplarında da etkili olan Lugano, serbeşt vuruş ve kornerlerde takımına kazandırdığı goller ile de dikkat çekiyor.

Gökhan Zan (Beşiktaş): Burada ele alacağımız oyuncu İbrahim Toramandı ancak sakatlığı nedeniyle İbrahim’in maçta oynayıp oynayamayacağı henüz belli değil. Gökhan Zan, fiziği ve duruşu ile tam bir stoper profili çözüyor. Galatasaraylı Servet ile birlikte bu mevkiide Milli Takımımızın vazgeçilmez isimlerinden, İngiliz takımlarından transfer teklifi aldığı haberleri ise gündemden hiç düşmüyor. Buraya kadar her şey toz pembe gözükebilir ancak sık sık sakatlanması en olumsuz yönü. Elbette ki sakatlık elinde olan bir şey değil ancak bu bir oyuncu için eksi bir durum. Bir eksi özelliği de topu oyuna iyi sokamaması, maalesef topu oyuna iyi sokan defans oyuncuları artık çok zor bulunuyor.

BREZİLYA – ARJANTİN SAVAŞI

Alex (Fenerbahçe): Sambacı için, Fenerbahçe tarihindeki en verim alınan transfer desek herhalde yanlış bir şey söylemiş olmayız. Alex biraz daha güçlü olsa Avrupa’nın devlerinde rahatlıkla forma giyebilecek bir yetenek. Müthiş tekniği, kadife yumuşaklığındaki bilekleri ve futbol zekası ile maç içinde fazla koşmasa ve pres yapmasa da bu üstün özellikleri O’nu her haliyle büyük bir değer olarak ortaya çıkartıyor. Sakatlığı nedeniyle son maçlarda forma giyememesi Alex’i çok fazla etkilemeyecektir. Duran topların başına geçtiği zaman ise yine tüm Türkiye’nin kalp atışlarının hızlanacağı kesin.

Delgado (Beşiktaş): Beşiktaş’a gelişi olay olan Arjantinli Delgado, ilk geldiğinde uyum sorunu yaşaması ve Tigana’nın yedek bırakması sebebiyle bekleneni verememişti. UEFA Kupası’nda Basel adına attığı frikik golleri uzun süre konuşulan Tangocu’nun, Ertuğrul Sağlam ile kendini yeniden bulduğunu söyleyebiliriz. Beşiktaş taraftarının Kadıköy’deki maçta çok şey beklediği isimlerin başında geliyor. Tekniği belki Alex’ten üstün değil ama hırsı ve kazanma arzusunun Brezilyalı’dan çok olduğu kesin. Bakalım Basel’de attığı sayısız frikik gollerinden birini Saraçoğlu’nda tekrarlayabilecek mi?

DEİVİD Mİ, BOBO MU?

Deivid (Fenerbahçe): Geçtiğimiz sezon sonunda gönderilmesine kesin gözüyle bakılıyordu, ne olduysa hazırlık kampında oldu, Deivid kendini buldu. Brezilyalı oyuncu bu sezona bambaşka bir kimlikle girdi, oyun içindeki hırsı ve attığı klas goller ile Fenerbahçe’nin en önemli isimlerinden biri haline geldi. Inter’e attığı golü ise apayrı bir yere koyuyorum. Mesafe tanımaksızın kaleyi düşünmesi ve adam eksiltebilme özelliğiyle Deivid, sarı-lacivertlilerin en önemli hücum silahı olacaktır.

Bobo (Beşiktaş): Siyah-beyazlı taraftarların kuşkusuz en güvendiği isim. Beşiktaş’ın en sıkıştığı anlarda devreye giriyor ve bitirici özelliğiyle takımını rahatlatıyor. Trabzonspor maçında ikinci yarıda oyunu girip golünü attıktan sonra kaleyi koruması ise kolay kolay unutulacak gibi değildi. Sürati, akıl dolu vuruşları ve hava hakimiyeti gibi özellikleri Fransız takımlarının neden peşinden koştuğunu açıklıyor olsa gerek.

Hilmi Sever - Sporx.com03.11.2007
Adelaar Ofline   Alıntı ile Cevapla