Yardımcı Admin
Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 41
Mesajlar: 23.645
| Amasya Protokolü
Damat Ferit Paşa Hükümeti, 30 Eylül 1919'da istifa etti.
Ali Rıza Paşa yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi.
Mustafa Kemal, Ali Rıza Paşa Hükümeti'nden şu isteklerde bulundu:
- Milli direnişe karşı olanlar görevden alınsın,
- Ordu ulusal amaca uygun olarak yeniden kurulsun,
- Mebuslar Meclisi toplansın,
- Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarına saygılı bir tutum içinde bulunulsun
İstanbul Hükümeti, Bahriye Nazırı Salih Paşa'yı Mustafa Kemal ile yüz yüze görüşmek amacıyla 18 Ekim 1919'da Amasya'ya gönderdi. Amasya Protokolü'nün İçeriği
1. Hükümet ile Milli teşkilat arasında uyuşma sağlanmış ve hiç bir anlaşmazlık kalmamıştı.
2. Milletvekili seçimleri serbest ve müdahalesiz yapılacaktır.
3. Hükümetin lehinde ve aleyhinde hiç bir şey yapılmayacaktır.
4. Sivas Kongresi kararları Mebuslar Meclisi'nin onaylaması şartıyla kabul edilecektir.
5. Millet Meclisi'nin, güvenlikte olmayan İstanbul'da toplanması doğru değildir.
UYARI : İşgalcilerin ve İstanbul yönetiminin baskısı altındaki İstanbul'da toplanacak olan meclisin yurdun bütünlüğü konusunda kararlar alması beklenemezdi. Bu nedenle meclis Anadolu'da toplanmalıydı.
6. Millet Meclisi kurulup, fiilen denetleme görevine başlayıncaya kadar, milletin kaderi hakkında karar verilmeyecek.
7. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti yasal bir kuruluş olarak tanınmalıdır.
8. İtilaf Devletleri ile yapılacak olan barış görüşmelerine Temsil Kurulu'nun uygun göreceği kişiler gönderilecektir.
UYARI : Bu karar, barış görüşmelerine vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığını sonuna kadar savunacak bir delegenin gönderilmesini amaçlamaktadır.
9. Milli Mücadele'ye katılmış olanlar hakkında verilen tutuklama kararı kaldırılacaktır.
UYARI : Bu karar ulusal mücadeleye katılımı artırmaya yöneliktir. Çünkü insanlar cezalandırılmayacaklarını anladıkları anda üzerlerindeki tereddütü atıp mücadeleye başlayacaklardır. Amasya Protokolü'nün Önemi
1. İstanbul Hükümeti ile Mustafa Kemal, arasında yapılan ilk resmi görüşmedir.
2. İstanbul Hükümeti, bu görüşme sonunda, ulusal mücadeleyi ve bu mücadelenin yürütme organı olan Temsil Kurulu'nu tanıdı.
3. Mebuslar Meclisi'nin açılması sağlandı.
4. İstanbul Hükümeti bu görüşme ile Temsil Kurulu'nun gücünü kabul etti. Son Osmanlı Mebuslar Meclisi Mebuslar Meclisi'nin Açılış Hazırlıkları
Amasya Görüşmesi'nde Mebuslar Meclisi'nin toplanması kararlaştırıldı.
İtilaf devletleri, Mebuslar Meclisi'nin açılması çalışmalarına ve seçimlere müdahale etmedi.
Seçimler sonunda Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti mecliste çoğunluğu elde etti.
Mustafa Kemal, Erzurum Milletvekili seçildi.
Mustafa Kemal, Meclis'in İstanbul yerine Anadolu'da toplanmasını istedi.
Mustafa Kemal, Mebuslar Meclisi'ne katılacak olan milletvekilleinden, "Müdafaa-yı Hukuk Grubu" kurmalarını istedi. Bu gruptan kendisini başkan seçmelerini istedi. Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin Açılışı
Son Osmanlı Mebusan Meclisi, 12 Ocak 1920'de, İstanbul'da toplandı.
Meclis, 28 Ocak 1920'de Misak-ı Milli kararlarını kabul etti.
Meclis'de Müdafaa-yı Hukuk Grubu kurulamadı, yerine Felah-ı Vatan Grubu kuruldu.
Mustafa Kemal meclis başkanlığına seçilemedi.
Misak-ı Milli'nin kabul edilmesi ve vatanın bölünmesine karşı çıkılması üzerine 16 Mart 1920'de İstanbul işgal edildi.
Mebuslar Meclisi dağıtıldı. Misak-ı Milli Misak-ı Milli Kararları
1. Osmanlı Devleti'nin Mondros Mütarekesi'ni imzaladığı 30 Ekim 1918 tarihinde düşman ordularının işgali altında bulunan Arap memleketlerinin durumunun, halkın serbestçe verecekleri oya göre belirlenmesi gerekir. Bu mütareke hududu içinde Türk ve İslam çoğunluğu bulunan kısımların tümü hiç bir şekilde ayrılık kabul etmez bir bütündür.
UYARI : Burada Arap ülkeleri Osmanlı Devletine mi katılacak yoksa bağımsız mı olacak? Buna Arap halkının karar vermesi istenmektedir. Bu kararla vatanın sınırları kesin olarak saptanmış oluyor. Sınırlar belirlenirken Mondros ve Türk çoğunluğu ölçüt alınıyor. Yani, Mondros'tan sonra işgal edilen yerlerden İtilaf Devletleri çekilmelidir ve Türk çoğunluğu nerede ise orası Türklere bırakılmalıdır.
2. Halkı ilk serbest kaldıkları zamanda başvurdukları halk oylaması ile anavatana katılmış olan "üç liva" yani Kars, Ardahan, Batum için gerektiğinde serbestçe yeniden halk oylamasına başvurulmasını kabul ederiz.
UYARI : Buralarda Türk çoğunluğu olduğu için böyle bir halk oylaması istenmiştirç Bu kararda verilmek istenen mesaj : "Bu illerde Türklerin olmadığını iddia ediyorsanız, geliniz halka soralım, hangi devletin sınırları içinde kalmak istediklerine onlar karar versin."
3. Türkiye barışına bırakılan Batı Trakya'nın Hukuki durumunun saptanması da halkın tam bir hürlükle verecekleri oya uygun olmalıdır.
4. Hilafet merkezi ve Osmanlı Devleti'nin başkenti olan İstanbul şehriyle Marmara denizinin güvenliği, her türlü tehlikeden uzak olmalıdır. Akdeniz ve Karadeniz boğazlarının dünya ticaret ve ulaşımına açılmasında, bizim ve diğer bütün ilgili devletlerin vereceği karar geçerlidir.
5. Azınlık hakları, komşu memleketlerdeki Müslüman halkın aynı haktan yararlanması şartıyla tarafımızdan kabul ve temin edilecektir.
UYARI : Burada, ülkede yaşayan Müslüman olmayan halkın korunacağı ve onlara çeşitli haklar tanınacağı belirtilmiş, ancak aynı haklardan Balkanlar'da bulunan Müslüman halkın da yararlanması istenmiştir.
6. Her devlet gibi bizim de tam bağımsızlığa ve serbestliğe ihtiyacımız vardır. Bu, yaşamımızın ve geleceğimizin temel kuralıdır. Bu nedenle siyasi, adli ve mali gelişmemizi önleyecek sınırlamalar kabul edilemez. Borçlarımızın ödenmesi de kurallara aykırı olamaz.
UYARI : Bu karar şu anlama gelmektedir. Misak-ı Milli tam bağımsızlığı amaçlayan bir belgedir. Siyasal, adli ve mal gelişmemizi engelleyecek hiç bir şart kabul edilmez denilmekte, kapitülasyonlar, manda ve himaye açıkça reddedilmiştir. Borçlarımızın ödenmesi, bağımsızlık anlayışımıza aykırı olamaz denilmekle de Düyun-u Umumiye'ye karşı çıkmıştır. Misak-ı Milli'nin Kabul Edilmesinin Sonuçları
Misak-ı Milli ile Türk ülkesinin sınırları kesin olarak çizildi.
Milli Mücadele-nin hedefi tam bağımsızlık olarak belirlendi.
İtilaf Devletleri, 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal etti.
Mebusan Meclisi kapatıldı, milletvekilleri ve aydınlar tutuklandı. İstanbul'un İşgali İstanbul'un İşgalinin Nedenleri
1. İtilaf Devletleri Mebuslar Meclisi'nden barış kararı almasını ve işgalleri onaylamasını istemesi
2. Mebuslar Meclisi vatanın bütünlüğü konusunda kararlar alınması
3. Mebuslar Meclisi'nin, 28 Ocak 1920'de Misak-ı Milli kararını alıp, işgallere karşı çıkması İşgalin Amacı :
1. Mebuslar Meclisi'ni cezalandırmak.
2. Milli Mücadele'ye önder olabilecek kadroları tutuklamak
3. İşgalden Mustafa Kemal Paşa'yı sorumlu göstererek Anadolu hareketini zayıflatmak. İstanbul'un İşgali ve Sonuçları
İtilaf Devletleri donanması, 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal etti.
İşgal güçleri Mebuslar Meclisi'ni bastı. Bazı milletvekilleri tutuklanıp Malta Adası'na sürüldü.
11 Nisan 1920'de padişahın kararı ile meclis feshedildi.
Salih Paşa Hükümeti istifa etti, yerine Damat Ferit Hükümeti kuruldu.
Temsil Kurulu Anadolu'da yeni bir meclisin açılması için çalışmalara başladı. İstanbul'un işgal devletleri tarafından işgali, Osmanlı saltanatının sona ermesi demekti.
Mustafa Kemal, Milli Mücadele'yi padişah adına da yürüttüğünü açıkladı. Temsil Heyeti'nin İşgal Üzerine Aldığı Önlemler
Bir bildiri yayınlayıp, halkın işgali protesto ve mitinglerle reddetmesi istendi.
İstanbul ile haberleşme tekrar kesildi.
Anadolu'daki İtilaf subaylarının tutuklanmasına karar verildi.
Anadolu'ya düşman sevkine yardımcı olacak demir yollarının tahrip edilmesine karar verildi.
Anadolu'daki kıymetli evrak ve eşyanın İstanbul'a gönderilmesi yasaklandı.
Anadolu'da yeni bir meclisin açılacağı belirtildi. I. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Açılışı I. T.B.M.M.'nin Açılış Nedeni ve Amacı
1. İstanbul'daki yönetiminin vatan ve millete karşı görevini yerine getirememesi,
2. Ülkenin işgalini engelleyememiş olması,
3. İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal etmesi. İlk TBMM'nin Kuruluş Amacı :
1. Vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını sağlamak,
2. Yurdu düşmandan kurtarmak için milleti bir araya getirmek,
3. Millet adına karar verebilecek bir organ oluşturmak,
4. Ulusal irade ile birlikte hareket etmek. I. T.B.M.M.'nin Açılmasıyla İlgili Tartışmalar Mustafa Kemal'in Görüşü
Anadolu'da açılacak olan meclis "Kurucu Meclis" niteliğinde olmalı,
Padişah'ın etkisinden kurtulmak için Meclis'in adı Osmanlı Mebusan Meclisi olmamalı. Muhalif Görüş :
Mebuslar Meclisi, Anadolu'da aynen açılmalı. I. T.B.M.M.'nin Aldığı İlk Kararlar
İlk TBMM, 23 Nisan 1920'de Ankara'da açıldı.
Aldığı İlk Kararlar :
1. Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkartılacak,
2. Hükümet kurulacak,
UYARI : Hükümetler, devlet idaresi ile doğrudan ilgili bir kurum olduklarından TBMM'nin İstanbul hükümetinden farklı bir hükümet kurma kararı yeni bir devlet düzenine geçildiğini açıkça göstermektedir.
3. Geçici olmak kaydıyla bir hükümet reisi olmayacak ve padişah kaymakamı atanmayacak,
UYARI : Meclis, bu kararı almakla padişahın etkisinden kurtulup bağımsız çalışmayı amaçlamıştır. Eğer Meclis'in başında bir padişah vekili bulunsaydı, bu kişi meclise baskı yapabilir ve bağımsız çalışmasını engelleyebilirdi.
4. Meclis de toplanan ulusal iradeyi egemen kılmak esas olacak, meclis üstünde bir güç olmayacak.
UYARI : Bu karar İstanbul yönetimini yok saymıştır.
5. Yasama ve yürütme yetkisi Meclis'e ait olacak.
UYARI : TBMM'nin aldığı bu kararla, yeni bir hükümetin tanımı yapılmadığından, İstanbul yönetimi yok sayılmış, Meclis hükümet sistemi benimsenmiş ve Meclis yürütme yetkisine sahip olmuştur.
6. Meclis'den seçilen bir heyet Meclis'in vekili olarak hükümet işlerini görecek ve Meclis başkanı bu heyetin de başkanı sayılacak.
7. Padişah ve halife Meclis'in belirleyeceği esaslara göre yerini alacak
UYARI : Bu karar saltanatın durumunun tartışılacağını ortaya koymaktadır. Bu durumda saltanatın kaldırılabileceği mesajı verilmektedir.
8. İstiklal Mahkemeleri kurulacak. I. T.B.M.M.'nin İstanbul Hükümeti İle İlişkileri TBMM& |