Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-11-2007, 09:04   #1
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Her şey Seba'ya küfür ile başladı...

Hangi yöneticiler maç sonunda hangi teknik adama küfür edip saldırdı...?
*Hangi futbolcular mankenler ile alem için garsoniyer kiraladı...?
*Manchester City'nin elinden son anda kurtarılan yıldız kim...?

***

Her şey Seba'ya küfür ile başladı

*Hangi yöneticiler maç sonunda hangi teknik adama küfür edip saldırdı?
*Hangi futbolcular mankenlerle alem yapmak için garsoniyer kiraladı... ?
*Hangi genç yıldız istanbul'a gelip borç batağına saplandı...?
*Manchester City'nin elinden son anda kurtarılan yıldız kim... ?

Hep "Beşiktaşlı duruşu", "Beşiktaşlı duruşu" deriz... Bununla da gerçekten büyük gurur duyarız. Bizim için etik değerler her zaman büyük önem taşımıştır. Ancak gel gelelim ki Beşiktaş'ta "yıkım dönemi" Gaziantep maçında Seba'ya edilen küfürle başladı. Etik değerler o gün bitti. O süreçten sonra Beşiktaş giderek kan kaybetmeye başladı. 12 yılda aldığımız 1 şampiyonluk bunun bir göstergesi. O dönemde Fenerli ve Galatasaraylı taraftarlar Seba'yı hep alkışlardı. Bu saygınlığı da onlara Seba verdi. Ne yazık ki o çizgiyi maalesef kaybettik.

Bilgili'nin sözü beni şok etti!
Seba'nın ardından Serdar Bilgili göreve geldi. Ben Hasan Arat'la birlikte Bilgili'ye karşı kongreyi kaybettikten sonra hazırladığım projeleri Beşiktaş'ın emrine sunmak istedim. Bilgili ile bir araya geldik. Ben her zaman Beşiktaş'ın geleceğinin alt yapıdan çıkacak yıldızlarla olacağına inanan bir insanım. Metin-Ali Feyyazlar'ın Beşiktaş'a fayda getireceğine inandım. Serdar Bilgili'ye de mükemmel bir proje sundum. Beylerbeyi'ni arazisiyle Beşiktaş'a vermeyi teklif ettim. Bizim pilot takımız olmasını istedim. Ancak Başkan'ın bana verdiği yanıt aynen şöyle oldu: -Sinan abi ben alt yapıyı kapatmayı düşünüyorum. Bastırır parayı istediğim futbolcuyu alırım. Bu tür işlerle uğraşamam. Ben büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Bunun şahitleri de vardır. Serdar Bilgili de o günü her halde çok iyi hatırlıyordur. Daha sonra 100. Yıl'da şampiyon olduk. Ancak 101. Yıl'da Beşiktaş'ın tarihini değiştirecek olaylar yaşandı. Küfürle gelen Serdar Bilgili küfürle gitti. 101. yılda kaybettiğimiz şampiyonluk bizi çok yaraladı. Bunun nedenini bulmadıkça bize kesinlikle rahat yok. Yönetici olduktan sonra bu şampiyonluğun neden kaçtığını tespit etmek için büyük uğraş verdim. Göstermelik bir komite kuruldu ve 1 ay sonra iptal edildi. Bu konuda Divan Kurulu da araştırma yapmalıydı. Ama yapmadı. Yönetimdeyken bunu çok araştırdım ve o dönemde Ümraniye'deki herkesin gitmesini savundum. Kapsülün kokusu almamış insanlar futbola bulaşmak istedi. Sinan Engin 100. Yıl için, "Yaptıklarımı anlatırsam ayıp olur" diyor. Engin eteğindeki taşları dökmek zorundaSinan 101. Yıl'da yaşananları da anlatmak zorundadır. O gerçeklerin de gün yüzüne çıkma vakti gelmiştir. Rize maçında neler olmuştur. Bunlar gün yüzüne çıkmalı ki bazı şeyleri düzeltelim. Sinan ile Lucescu arasındaki sürtüşme, o dönemde Futbol Şubesi Sorumlusu olan Demirören ve yardımcısı Kıvanç Oktay'ın istifa edip sonra bunu geri almaları 101. yılda kaçırılan şampiyonlukta başrol oynadı. Bu durum futbolcular arasında ikilik yarattı ve takım bölündü. Hatta başta Cordoba olmak üzere yabancı futbolcuların maç sattığı iddiaları bile konuşuldu.

Nuri Şahin'i 20 bin euro'ya almadık
Size bir olay anlatmak istiyorum. Bir dönem Dortmund'da yıldızı parlayan Nuri Şahin'i yönetime girdiğim zaman almak istedim. Başkan Yıldırım Demirören'e de bunu anlattım. 20 bin Euro verip Nuri Şahin'i alacaktık. Evet şaşırmayın tam 20 bin Euro... Nuri daha o zaman parlamamıştı. Ama kimse oralı olmadı. Çünkü herkesin aklında yıldız futbolcu vardı. Bir de Fenerbahçe'den yapılacak transferlerle gündem yaratılacaktı. Bu nedenle Nuri gibi bir yeteneği komik bir rakama alamadık.

Aksu istifa edince başkan çöktü
Altyapı hamlesini yeniden başlatmak için BEFAM'ı kurdum. Yani Beşiktaş Futbol Altyapı Merkezi'ni... Tam 50 bin futbolcuyu izledik. Tek tek tüm Türkiye'yi Avrupa'yı taradık. 75 tane kaliteli futbolcu tespit ettik. Bugün Serdar Özkan'lar, İbrahim Kaş'lar, Batuhan'lar hep bu projeden çıktı. Bunlar şimdi Beşiktaş'ın geleceği Yönetici olduğum zaman Ümraniye'ye gittiğimde ilginç bir olayla karşılaştım. Nevzat Demir, A Takım'a yaptığı kamp merkezinin aynısını PAF Takım'a da yapmış. Bir baktım üzerinde kilit var. Bu niye kilitli diye sorduğumda A Takım'dan uzaklaştırmak istedik" cevabını alınca şok oldum. Kilidi kırdım ve o günden sonra PAF'lar A Takım'la birlikte kamp yapmaya başladılar. Çocuklar ağabeylerinden çok şey öğrendiler. Birgün baktım Tümer, PAF Takım'dan birine kramponu veriyor. Çok mutlu oldum. Aile ortamı yarattım. Futboldan anlamayan "şube sorumluları" hep can sıkar. O dönemde Demirören'e "Gündüz Tekin Onay'ı göreve getirelim" dedim. Başkana bu transfer politikasıyla borç altına gireceğimizi anlattım. Alınan futbolcuların yetersizliğinden bahsettim. Ancak beni bir kez olsun dinlemedi. Ve o dönem çok çalkantılı günler yaşadık. Başkan, birgün Gaziantepspor maçından sonra bizi evine çağırdı. Murat Aksu başta olmak üzere yöneticilerin istifa mektupları cebindeydi. Onlar istifa mektuplarını çıkardıklarında, Başkan dondu kaldı. Başını öne eğdi ve yüzü bembayaz oldu"Durun bakalım" dedim" Bu bize yakışmaz. 1 yıl daha sabredelim. Sağduyulu olmak zorundasınız. Gençsiniz ve daha yapacağınız çok şey var. Olağan Genel Kurula az bir zaman kaldı" diyerek tarihi bir konuşma yaptım. Murat Aksu, "Sinan abi doğru söylüyor diyerek hepsi istifa mektuplarını ceplerine koydular. Başkan bu konuşmadan sonra bana teşekkür ederek, "Sinan ağabey bundan sonra ne derse onu yapacağım. Benim en büyük hatam seni dinlememek oldu" dedi. Ancak yanındaki danışmanlar(!) artık ne dediyse hemen yine eski haline geri döndü. Her şey yine aynı tas aynı hamamdı...

Sinan Vardar
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla