| 
 Kasabanın birisinde çapkınlıklarıyla ünlü imam ve bekçi varmış.O kadar zampara imişler ki, uçan dişi sineği bile
 götürüyorlarmış.
 Bir gün kasabaya, mesleğinin baharında genç, idealist bir
 doktor bey atanmış.
 Genç doktor, hem yakışıklı, hem de çok parlak kız gibi
 birşeymiş. Doktoru gören bekçi ile imam, birbiriyle iddiaya
 girmişler.
 Doktoru önce kim becerirse , iddiayi o kazanacakmış.
 Günlerden bir gün, akşam üzeri kasabanın bekçisi doktorun
 muayenehanesine gitmiş. Doktora rahatsızlandığını söylemiş.
 Doktor, bekçinin üzerini çıkartıp, sedyeye uzanmasını
 söylemiş.
 Bekçiyi muayene etmeye baslamış. Elini bekçinin sırtına ve
 göğsüne
 sürerken bekçi doktorun elini nazikçe tutmuş:
 BEKÇİ: "Doktor bey sana birşey söylemek istiyorum"
 DOKTOR:"Söyle bakalım"
 BEKÇİ:"Ben senden hoşlanıyorum. Mümkünse seni bir kere yapmak
 istiyorum"
 DOKTOR:"Hay hay neden olmasın. Biz hastalarımızın her türlü
 ihtiyacını karşılamak için görev yapıyoruz. Yalnız, şimdi
 akşam
 üzeridir,
 insanlar işten çıkmıştır, muayenehaneme
 uğrayabilirler,
 sen şu pencereden bir bak bakayım sokak sakin mi,
 yakalanmayalım." der.
 Pencereler yukarıya doğru açılıp alttan mandallanan
 pencerelerdenmiş.
 Bekçi pencereyi yukarıya doğru kaldırıp başını dışarı çıkartıp
 sokaga bakmaya başlamış.
 Tam bu sırada doktor pencerenin mandalını çevirerek pencereyi
 kapatmış
 ve bekçinin başı dışarıda kalacak şekilde bekçi sıkışmış.
 Doktor bekçinin arkasına geçip pantolonunu indirmiş ve
 başlamış icraata . Doktor icraatta  iken  bekçinin ağzındaki düdük
 "düüürt düüürt" diye ötüyormuş. Tam bu sırada sokaktan geçmekte olan imam
 efendi:
 İMAM: "Hayırdır bekçi efendi, o pencerede ne işin var?"
 BEKÇİ: "Bakıyorum asayiş berkemal mi?"
 İMAM: "Sen onu benim külahıma anlat. Ben dün gece sabaha
 kadar opencerede ezan okudum" demiş.
 
				__________________Lütfen Konu acarken konunun var olup olmadıgını kontrol ediniz..
 
 ------------------------------------
 
 Lütfen Forum kurallarını okuyunuz..
 |