Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-11-2007, 17:59   #1
Adelaar
 
Adelaar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow TFF'nin yapısı değişiyor

TFF'nin yapısı değişiyorTürkiye Futbol Federasyonu'nun yapısı ve denetimi hakkında kanun tasarısı görüşülmeye başlandı.

26.11.2007 15:27
Click the image to open in full size.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun yapısı ile denetiminin, uluslararası federasyonların kurallarına uygun olarak yeniden düzenlenmesini öngören kanun tasarısının, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülmesine başlandı.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerde komisyona bilgi veren Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Türkiye'de futbolun yönetimine ilişkin kuralların mevzuata tam olarak geçirilemediğini, bu durumun zaman zaman itilaflara neden olduğunu söyledi.
Başesgioğlu, TFF'nin ''özel tüzel kişiliğe sahip, özerk bir kuruluş olduğunu'', ancak kamu hizmeti gördüğünü ve kısmen de kamu kaynaklarını kullandığını ifade etti.
Bakan Başesgioğlu, TFF'nin mali genel kurulunda, FİFA ve UEFA normları uyarınca değişiklik yapılmasının benimsediğini, TFF'nin de bu konuyu 2 Kasım 2007 tarihinde bir bilgi notuyla bakanlığına bildirdiğini anlatarak, TFF mali genel kurulunda kabul edilen konuların büyük bir kısmına tasarıda yer verildiğini kaydetti.
Düzenlemeyle getirilen yenilikler hakkında bilgi veren Başesgioğlu, futbol kulüplerinin, TFF Genel Kurulunda daha çok temsil edilmesini sağladıklarını, bunun işin hakkaniyetine uygun olduğunu kaydetti. Spordan sorumlu Devlet Bakanının, gözetim ve denetim yetkisine paralel olarak, olağanüstü genel kurul çağrısı yapma yetkisinden vazgeçilmesini, ''devrim niteliğinde bir değişiklik'' olarak niteleyen Başesgioğlu, şöyle konuştu:
''Bu, aslında çok tartışılan bir konudur. Hemen peşinen söyleyelim, spordan sorumlu devlet bakanının gözetim ve denetim yetkisinin kaldırılmasına gönül rızasıyla hazırız, bunu kabul ediyoruz. Yalnız şöyle bir konu var, klasikleşmiş bir slogan var: 'siyasetin müdahalesi...' Efendim, siyaset buraya karışmasın. Aslında sporun, hiçbir harici müdahaleye muhatap olmaması lazım. Aslında siyasetin de çok açık konuşmak gerekirse, bu alana müdahilliği söz konusu değil. Üzerinde tartışılan madde, sadece spordan sorumlu devlet bakanına olağanüstü kongreye çağırma yetkisi veriyor. Bunun dışında da başka yetkisi yok. Neticede işin sahibi genel kurul. Olağanüstü genel kurulda yönetimi yeniler, yenilemez, eski halinde devam ettirir, tamamen genel kurulun inisiyatifinde olan bir şey...Onun için siyasetin müdahalesi yakıştırmasını, biraz siyasete haksızlık olarak görüyorum. Siyasetçiyiz, elbette ülkenin gündeminde olan konularda bizim de görüşümüz olacak. Futbol milyonları ilgilendiriyor, trilyonlarca bütçeleri olan, işin kamusal boyutu olan bir hadise. Dolayısıyla parlamentonun, siyasetin kayıtsız kalması mümkün değil. Ama bir yönetim bir futbol federasyonunu kanunla 'seni aldım, bunun yerine, bunu verdim' derse, bu başka ülkelerde olduğu gibi futbola müdahaledir. Bizim siyasi pratiğimizde böyle bir olumsuz örneğin yaşandığına şahit olmadım.''

DENETİM
Bakan Başesgioğlu, ''Peki, bu devasa organizasyonun denetim işi nasıl olacak?'' diye sorarak, TFF'nin, Sayıştay, Parlamento denetimine tabi olmadığını, yeni düzenlemeden sonra Başbakanlık Teftiş Kurulu denetimine de tabi olmayacağını ifade etti. Genel kurulda seçilen denetleme kurulu ile tasarıyla getirilen bağımsız denetim kuruluşlarının denetim yapacaklarını belirten Başesgioğlu, şöyle konuştu:
''Açıkçası bu iki denetim mekanizması bu federasyonun işlemlerinin, hesaplarının layıkıyla incelenmesi konusuna yeter mi, yetmez mi? Bu konu, biraz açık... Başka ülkelerde federasyonun hukuki itilaflarını diğer kanunlarla irtibatlandırmışlar. Mesela Arnavutluk, 'bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda Medeni Kanunum geçerlidir' demiş. Mesela bizim federasyon başkan ve yöneticileri, ceza kanunumuz açısından memur sayılmazlar. Kamu kaynağı kullanılan bir kuruluşun yöneticilerinin ceza kanunu kapsamında memur sayılması daha doğru olur. FİFA, İsviçre Medeni Kanununa tabi. İsviçre, 'Benim egemenlik hakkımdır, uluslararası bir kuruluş olsan bile egemenlik hakkımı tanımak durumundasın' diyor. Kamu denetimin eksik kalması, zaman zaman bazı problemleri beraberinde getirebilecek husustur.

Bütün bunlara rağmen, bakanlığın gözetim ve denetim yetkisini kaldırıyoruz. Aslında bu yetkiler, benim şahsi yetkilerim değil. Bu parlamentomuzun yetkileri. Parlamentomuzun yasayla hükümete ve bakanlığa vermiş olduğu yetkiler... Yani vazgeçeceksek, parlamentomuz geneli itibariyle yasama yetkisinden bir vazgeçme sözkonusu olacak. Bunu da siyasetin müdahalesi olarak görmemeliyiz.''
'' DUYUMLAR GELİYOR''
Bakan Başesgioğlu, önümüzdeki günlerde ulusal mevzuat ile FIFA normlarının örtüşüp örtüşmediği sorusuyla karşı karşıya gelineceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Şu anda duyumlar geliyor: 'Bu konuda, FIFA'ya gidildi, FIFA'dan 'siz seçim lafını telaffuz ederseniz, bu siyasetin futbola müdahalesidir' gibi bir karşı çıkışla karşı karşıya kalabiliriz. Şahsi kanaatim şudur: 'Burası parlamentodur. Kanun yapmak bizim egemenliğimizin en bariz işaretlerinden biridir. Bu konuda, hiçbir komplekse düşmememiz lazım. Sadece sporda değil, AB görüşmelerine İLO'da uluslararası organizasyonların normlarıyla karşı karşıya kaldığımız zaman, bizim kanunlarımızı hiyerarşik sıralamada hiç aşağıda görmemiz lazım. Bu bizim şahsımızdan öte, parlamentomuzun hukukunu ve yasama yetkimizin, erkimizin, aynı zamanda da egemenliğimizin korunması açısından son derece önemlidir' diye düşünüyorum. Yani 'seçim lafı oldu. Hayır, bu siyaseten müdahaledir. Ben, senin kanununu kabul etmiyorum' itirazı, sübjektif bir itirazdır. Bunu kabul etmediğimi açık şekilde ifade etmek istiyorum. Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına tabi bir kuruluştur. Eğer bu ülkede egemenliğimiz varsa, benim hükümlerimin öncelikle bu ülkede uygulanması lazım.''

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurul delegeliğinin çok önemli olduğunu ifade ederek, ''Yaklaşık 143 trilyonluk bütçe yönetimi söz konusu. Bütün bunların iyi yönetilmesi, denetlenmesi lazım'' dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısının görüşmeleri, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda devam ediyor.
Tasarının tümü üzerinde söz alan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, tasarıyla Genel Kurulun yapısının değiştirildiğini, kulüplerin ağırlığının arttığını söyledi. kulüplerin yüzde 60'ının belediyelerin elinde olduğunu ifade eden İnce, ''Bu siyasi müdahaledir. Futbola hizmet mi yoksa hükmetmek mi istiyoruz?'' diye sordu.
AK Parti Konya Milletvekili Sami Güçlü de Genel Kurulda kulüplerin ağırlığını doğru bulduğunu ifade etti.
AK Parti Antalya Milletvekili Abdurrahman Arıcı, tasarıyla Türk futbolunun dünya ve Avrupa standartlarına ulaştırmanın amaçlandığını, tasarının, spekülasyonlardan uzak ve mecburiyetten kaynaklandığını dile getirdi. Arıcı, Türkiye Futbol Federasyonunun yönetiminde ağırlığın kulüplerde olması gerektiğini vurguladı.
MHP Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil, tasarıdan sonra kulüplerle görüştüğünü ancak hiçbir kulüp ve federasyon yetkilisinin, tasarının son şeklinden haberdar olmadığını iddia etti. Asil, tasarının bu şekilde yasalaşması halinde FIFA ve UEFA'nın ''bizim kurallarımıza ve talimatlarımıza uygun değil'' diyeceğini savundu.
SAĞLAM-İNCE ARASINDA TARTIŞMA
AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, tasarının, elini taşın altına koyanların, daha fazla söz sahibi olmasını öngördüğünü kaydetti. Işık, belediyelerin spor yönetiminden uzak durması gerektiğini belirterek, ''Keşke spor kulüplerini, belediyelere ihtiyaç duyar durumdan çıkarabilsek'' dedi.

MHP'li Asil'in, müdahale etmesi üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Sağlam araya girerek, Işık'ın sözlerinin kesilmemesini istedi.
Bunun üzerine İnce, Sağlam'ı ''Burası sınıf değil, çocuk değiliz. Azarlıyorsunuz. Geçen hafta da aynısını bana yaptınız'' diye eleştirdi. Sağlam, söz almadan konuşulması halinde komisyonun ''köy kahvesine döneceğini'' ifade ederek, ''Söz isteyin, vereyim, istediğiniz gibi konuşun'' dedi.
İnce'nin ''Bağırarak konuşuyorsunuz'' demesi üzerine Sağlam, ''Siz bağırdığınız için ben daha fazla bağırıyorum. Kimsenin sizin avukatlığınıza ihtiyacı yok. Sizin buraya hakim olma arzunuz var. Gerekirse dışarı da atarım'' diye konuştu. İnce, içtüzüğe göre kendisini dışarı atamayacağını ifade etti.
Sağlam da herkesin bir ses tonu bulunduğunu, bunun hakaret olarak görülmemesi gerektiği vurgulayarak, ''Yumuşak tonla konuşunca 'seviyorum', yüksek tonla konuşunca 'hakaret ediyorum', demek anlamına gelmiyor. Konuşurken fikir düzeyinde kalalım, isim zikretmeyelim'' diye konuştu.
''BELEDİYELERİMİZ KULÜPLERİ ÜSTLENMEK ZORUNDA KALMASA''
Bakan Başesgioğlu, daha sonra söz alarak tasarıyla ilgili eleştirilere yanıt verdi. Tasarının yasalaşması halinde, Futbol Federasyonunun denetiminin, kendi seçtiği denetim kurulu üyeleri ve uluslararası bağımsız denetçilerle yapılacağını ifade eden Başesgioğlu, FIFA kuralları gereği, müdahale sayılabileceği gerekçesiyle Sayıştay, Parlamento, Başbakanlık Teftiş Kurulunu bu sürece dahil etmediklerini belirtti ve ''Bunu belki bugün değil ama önümüzdeki süreçte Federasyonla birlikte tartışıp, daha sağlıklı bir hale getirmemiz lazım. Diğer kanunlarla irtibatını kurmamız gerekir'' dedi.

''Keşke belediyelerimiz bu kulüpleri üstlenmek durumunda kalmasalar'' diyen Başesgioğlu, bir şehir takımının, sıkıştığı zaman ilk önce seçilmişlere, belediye başkanına, valiye gidip, ''anahtarı bırakırım'' dediğini kaydetti.
Acı bir gerçek olarak, kulüplerimizin mali durumları hiç iyi olmadığını dile getiren Başesgioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir çoğuna kayyum tayin edildi, bir çoğu lisans parasını yatıramadığı için pazar günleri maçlara çıkmama tehlikesiyle karşı karşıya, icrada, vergi, sigorta borçları, bir sürü sıkıntıları var. O zaman, belediye başkanına, seçilmiş insanlara gidiyor. Çalışmalarımız devam ediyor. Kulüpler Yasasını bizim gözden geçirmemiz lazım. Şu anda kulüplerimiz Dernekler Yasasına göre yönetiliyor. Bu kadar hacimli kulüpleri, bu yasayla yönetmek mümkün değil. Arkadaşlarımızın bir hazırlığı var, önümüzdeki günlerde Kulüpler Yasasını da huzurunuza getireceğiz, bunu tartışacağız.''

''GÜVEN TAZELEMEYE GİTSİN''
Murat Başesgioğlu, futbolun emeğini ve çilesini çekenin, futbol kulüpleri olduğunu ifade ederek, ''bir ilin lig takımının kulüp başkanının federasyon delegesi değilken, hasbelkader kurulmuş Futbolu Geliştirme Derneğinin, Genel Kurul üyesi olduğunu'' belirtti.

Tasarıyla, federasyon başkanının kaç kez seçileceğine ilişkin kısıtlamayı kaldırdıklarına işaret eden Başesgioğlu, ''Mevcut yönetime ilişkin kafamızın geri planında bir şey olsa, bu değişikliği yapmayız'' dedi.
Liglerin ikinci yarısının başlamasıyla tansiyonun daha da yükseleceğine dikkati çeken Başesgioğlu, bir güven tazelemeye, bir irade beyanının yenilenmesine ihtiyaç olduğunu, derdinin isimlerle, resimlerle olmadığını söyledi. Başesgioğlu, ''Genel Kurul kimi seçerse amenna... Başımın üstünde yeri var. Hepsi, futbola hizmet etmiş kişiler. İstiyorum ki bu kadar değişiklikten sonra, futbol ailesi, bu konuda güven tazelemeye gitsin. Türk futbolu, yönetimin şeffaf olduğunu deklare edecek, ikinci devreye yeni başlangıç yapsın, derdim bu'' diye konuştu.
''ESKİ BAKANLAR DA DELEGE OLSUN''
Başesgioğlu, Futbol Federasyonu Genel Kuruluna, eski spor bakanları, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, eski Gençlik Spor Genel Müdürünün delege olması gerektiğini belirterek, iyi niyetli olmalarına rağmen, ''siyaset futbola alet ediliyor'' eleştirileri yapılacağını kaydetti.

Bakanlık, hükümet olarak, Parlamentonun kendilerine verdiği gözetim ve denetim yetkisinden, olağanüstü genel kurulu toplama haklarından vazgeçtiklerini vurgulayan Başesgioğlu, şöyle konuştu:
''Ey futbol ailesi, futbolun yönetimi sevabı, günahıyla size ait. Davul bizde, tokmak başkasında. Spordan sorumlu devlet bakanı veya arkadaşlarımın hiçbir yetkisi yok ama soru bakana soruluyor. Bu yasayla birlikte, futbolun yönetimi, kendi aktörlerine bırakılacak. Onun için Genel Kurulun dikkatli olması lazım, Genel Kurul delegelerinin çok dikkatli seçilmesi lazım. Futbol Genel Kurulu delegeliği çok önemli bir hadise, yaklaşık 143 trilyonluk bütçe yönetimi söz konusu. Devlet buraya kaynak aktarıyor, tesis yapıyor. Bütün bunların iyi yönetilmesi, denetlenmesi lazım. Onun için Genel Kurulun, yetkilerine sahip çıkması lazım.''

AA
Adelaar Ofline   Alıntı ile Cevapla