Sevda bulutunu yüklendi de gitti,Şanlı Karakartalım yine gurbet ellerine.Ay beklesin köşesinde diye,sevinç yüklü olmak ta var bu seferde,hüzün de.
Karanlık aydınlanacak efsunlu bir sırrın kollarında belki.Düşler bir köşede suskun ve yalnız.Anılar kolkola bağımsızlığın peşinde.
Beşiktaş neferleri çok uzaklardan gururla bakıyor Barbarosa,bedenim yokluklarından soğuğa kanat germiş sanki,unutanlara inat pınarbaşı halayında dostluğun saydam yüzüyle.
Guru gözyaşları var marşlarımda,onlar çok uzakta,Beşiktaşım bir başka uzakta,bense tek başıma,yalnızlığa inat Beşiktaşım Sen Çok Yaşa marşımı mırıldanıyorum sessiz ama coşkuyla.
Sözler bir arpa boyu gidiyor tekrar geliyor dilime,karıncaları bile ezmekten korkarken ihanet çemberindekileri kinle düşünüyorum,ne ilginç ve karmaşık bir çelişki.Beşiktaş sevdasını yaşayanlar kavgasını verenler yok şimdi yanımda.Uykularım bölünüyor belli belirsiz sıçramalarla.
Bir kez daha marşlarım ağlasın diyorum sevinç gözyaşlarımla,Siyah Beyaz renginle uç uçabildiğince Yüksel ta arşa kadar diyorum heybetli Karakartala.Tutmayın beni gidiyim bir başıma diyorum anılara,yalnızlığı kucaklayan Akaretlere savrulmak istiyorum,Dolmabahçe önü bir ulu şafak türküsümü ne aklıma takılan.Paramparça oluyor yalnızlığım.Bir Hacı Baba bir Optik Serkan Ayhan Soner düşüyor aklıma yine,Kokonun Tarlabaşındaki şampiyonluk yemeğinde Ulviye ikram ettiği rakı kadehinde kayıp gidiyor anılar.
Sen ağla marşlarım ister hüzünle ister sevinçle.
Biz değilmiyiz Siyahın yanına Beyazı koyan,yıllardır Beşiktaşın olan. |