Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-12-2007, 17:26   #1
Adelaar
 
Adelaar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow TMSF Başkanı açıkladı!!! Türkiye'nin onlardan 44 milyar $ alacağı var!!!

TMSF Başkanı açıkladı!!! Türkiye'nin onlardan 44 milyar $ alacağı var!!! Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, batık bankaların topluma faturasının 60 milyar dolar olduğunu açıkladı. İşte o açıklamalar...
Click the image to open in full size.
TMSF'nin "kişisel riskler pahasına" 16 milyar dolar tahsilat yaptığını, mafyayla bile uğraşmak zorunda kaldığını kaydeden Ertürk, oldukça manidar bir mesaj da verdi: "Soygun mekanizmasının üzerine gidiyorsun diye bize hesap sorulursa, o gün toplum hapı yutmuş demektir." Ertürk, ODTÜ Finans Topluluğu'nun daveti üzerine bir araya geldiği öğrencilere "Türkiye'deki Bankacılık Krizleri"ni anlattı. Bankacılık sistemindeki soygunu anlatmak için bazen argo kullanmak gerektiğini, 21 bankayı TMSF'nin kucağında bulduğunu belirten Ertürk, şu konulara dikkati çekti:

* BATIK BANKALARIN FATURASI AĞIR: TMSF'ye devredilen bankaların maliyeti faiziyle birlikte 60 milyar doları aşıyor. Bu bankalara yönelik operasyonlar nedeniyle TMSF, Hazine'ye borçlu. "Borcunu ödemiyor" diye bize sık sık yazı geliyor. Bu da devletin Kafka'sı... Devlet, "Banka sistemini kurtaracağım ve TMSF üzerinden para aktaracağım" demiş, "Geri alınabilir mi?" diye bakmamış. Şimdi biz, bu paradan dolayı borçlu sayılıyoruz. Borçlu değiliz, sadece aracılık fonksiyonu yürütüyoruz.

* KİŞİSEL RİSKLER ALDIK: 2004-2007 yılları arasında TMSF 16 milyar dolar tahsilat yaptı, ne pahasına... Kişisel riskler pahasına. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmamışız. Misyon duygusu ve iddialı olma bu başarıyı sağlıyor. İyi işleyen bir kurumsal yapı var. Takım ruhu kazandırıldı. Gerisi koçluk işi. Bu kolay işi de ben yaptım. Banka sahiplerinin maharetli soygun mekanizmasıyla baş edecek yasal yetki, kurumsal yapı ve cesaret yoktu. Evet yasalar çıktı. Yasalar olmasaydı, bu insanların üstüne gidemezdik. Ama yasa çıkarmakla olmuyor. Onları düzgün uygulayacak kurumsal yapı ve denetleyecek yargı ayağı da gerekiyor.

* TOPLUMUN HAPI YUTTUĞU AN: "Durumu idare etmek" diye bir şey var. İyi idareci etliye, sütlüye karışmayan adam, devlet memuru ise bunun kitabını yazan adam. Yani bir şey yapıyor gibi görünüp bir şey yapmamak. Biz bunu değiştirdik. Tabii bu değişimin bir bedeli var. Bir yüksek bürokratın odasındaki levhada "Devlete Hizmet Cezasız Kalmaz" yazıyor. Bu bir gerçek. "Türkiye'de dürüst, namuslu kamu görevi yaparsan bir gün hesap sorulur. Memleketi kurtarmak sana mı kaldı?" anlayışı gelişiyor. Bu bizim için ahlaki sorumluluk. Bize bir gün, "Soygun mekanizmasının üzerine gidiyorsun" diye hesap sorulursa, o gün toplum hapı yutmuş demektir. Bu engel olunması gereken bir durumdur.

MAFYAYLA BİLE UĞRAŞTIK: Gece yarısı bizi arayanlar, "Gidip o bankaya el koyun, yöneticilerini kovun" dedi. Ancak banka yaşamaya, kredi vermeye devam etti. Bu bankalardan biri devlete geçtikten sonra bir mafya grubuna kredi verdi. Bununla da uğraşmak zorunda kaldık.

* PARİS'TEN ÖZEL UÇAKLA TERZİ GETİREN BANKACI: Bizim sırtımızdan Sodom ve Gomore hayatı yaşandı. Kolay yoldan para kazanma anlayışıyla, hırsızlıkla, "nasılsa yanımıza kalacaktır" inancıyla hareket edildi. Bu şaşaa, debdebe hayatı içinde özel uçakla Paris'ten özel terzisini getirip prova yaptıran, Monaco'dan yemek siparişi veren banka patronları oldu. TMSF'nin en önemli faydası, kimsenin yaptığının yanına kâr kalmamasıdır.

Sabah
Adelaar Ofline   Alıntı ile Cevapla