Opel Astra Sedan beklentilerinize uygun
Astra Sedan, Türk tüketicilerin beklentilerine uygun özellikleriyle dikkat çekiyor.
Türkiye'de ister aile yapısı deyin, isterseniz de alışkanlıklar, sonuç olarak otomobil pazarının ve yolların en hakim otomobilleri "sedan"lardır. Bir yerlere kalabalık seyahat etmek, çok eşya taşımak gibi alışkanlıklar bu kasa tepine ilgiyi her zaman canlı tutar. Üstelik "Bir otomobilin mutlaka önü ve arkası olmalı" diyenlerin sayısı da hiç azımsanacak gibi değildir.
</B>İşte bu nedenle sedan kasa tipindeki araçların en büyük pazarlarından biridir Türkiye. Avrupa'da ise İspanya, Portekiz, Yunanistan, İngiltere, İrlanda ve tabii ki Doğu Avrupa ülkeleri... Opel'in Brezilya'da Vectra adıyla ürettiği araç, işte bu nedenle Avrupa'da da üretilmeye başlandı. Yine pazarın önemine vurgu yapmak için ilk lansmanı, basın test sürüşleri ve satışı da Türkiye'de yapıldı.
</B>Türkiye'de popüler bir yere sahip olan Astra serisinin en son (HB, SW/Caravan, GTC, CC, OPC ve Türkiye’de olmayan Van versiyonunun ardından yedinci oluyor) üyesi olan Sedan, genel olarak bakıldığında gerçekten de Türk tüketicisinin zevkine hitap edecek unsurlarla şekillendirilmiş, donatılmış.
</B>
Sportif tasarım
</B>Öncelikle görüntüye önem veren tüketiciler için tasarımın sınıfına göre "gösterişli" sayılabilecek türden olduğunu söylemekte yarar var.
</B>Astra ailesinin makyajlanmış ön tasarımını aynen alan Sedan, sportiflik unsurlarını da beraberinde getirmiş elbette. Saldırgan duruşlu bakışıyla dikkat çeken Astra Sedan, bununla birlikte aynı zamanda ön ızgarasında ve tamponunda kullanılan bolca kromaj sayesinde de bir o kadar "ağırbaşlı" görünüm sergiliyor.
</B>Arka kapıya kadar olan bölgede tipik bir Astra HB havası taşıyan araç, buradan itibaren "cesurca" kendisine özgü çizgileri sergilemekten çekinmiyor (Biraz magazin haberi gibi oldu ama idare edin lütfen!). Tamamen bağımsız olarak tasarlandığı her halinden belli olan arka bölüm, kalın sütunlar, yüksek bagaj bölümü, farklı stop grubu ve yine bol nikelajla kendisini belli ediyor.
</B>İçeriye girildiğindeyse aracın "Ben bir Astra'yım" diye bağıran ön konsol ve gösterge paneliyle karşılaşıyorsunuz. Tüm unsurlarını aldığı Astra'nın diğer versiyonları gibi modern tasarımlı kokpite sahip Astra Sedan, tabii bazı dezavantajları da beraberinde taşımış. Küçük eşya koyacak yerlerin eksikliği ve alışkanlık gerektiren orta konsoldaki kumanda birimleri gibi. Bunların dışında kokpitin şık durduğunu, iki bölümlü torpido gözünün kullanışlılığını da söylemek gerek.
</B>
Genişlikten yana sorunsuz
</B>Rahat olan koltuklar, aracın konfor konusundaki ilk artı puanlarını kazandırıyor. Döşeme seçimi de, bunda hayli etkin olmuş.
</B>Neredeyse Vectra kadar uzunluğu olan (23 mm kadar kısa) Astra Sedan, Hatchback'ten 7.2 cm daha uzun. Yani Station versiyonuyla aynı aks aralığına sahip. Bu da "yol, su, elektrik" misali yolculara geniş iç mekan, daha fazla diz ve baş mesafesi, bagaj genişliği olarak geri dönmüş. 490 lt’lik bagaj hacmi, arka koltuklar yatırıldığında 870 lt’ye çıkabiliyor. Tabii bagajın maalesef sadece orta konsoldaki düğmeden ya da uzaktan kumanda üzerinden açılabildiğini hatırlatmadan geçemiyorum.
</B>Bununla birlikte aracın ses izolasyonu da, müzik sisteminin verdiği keyif de gayet iyi. Orta-sert karakterli amortisörlerin kullanıldığı araç, bu sayede yolda üst sınıf otomobillerle seyahat ediyormuş izlenimi verirken, virajlarda da çok büyük sorun yaşamıyor.
</B>
Easytronic ile barışma
</B>Neden böyle dediğimi hemen açıklayayım. Otomatikleştirilmiş manuel şanzıman olarak bilinen ve Opel'in pek çok modelinde kullanılan Easytronic ile bizim aramız pek de iyi değildi. Bunda, özellikle küçük motorlu Opel modellerinde şanzımanın kendi kendine doğru vitesi bulana kadar yaşadığı "ikilemler" etkili olmuştu.
</B>Türkiye'de satılan 1.6 lt benzinli motor ve Easytronic şanzıman seçeneğiyle kullandığım Astra Sedan, bir anlamda bu şanzıman ile aramda barışın imzalandığı araç oldu. Nitekim makyaj operasyonu sonrasında gücü artarak 115 HP'ye çıkan 1.6 lt motor, gerçekten de eskisine oranla daha iyi performans ve tork değerlerine imza atıyor. Böyle olunca da Easytronic, ufak tefek durumlar hariç vites seçimlerinde çok daha kararlı davranıyor. Elbette, yokuşta ufak geri kaymalardan ilk başta rahatsız olanlar, bunun için kayma önleyici "Hill Holder" sistemi araçta standart.
</B>Motorla uyumlu çalışan Easytronic, böylece aracın gerek hızlanmasında gerekse de yakıt tüketiminde hayli başarılı oluyor. Nitekim test ettiğimiz zaman boyunca bir depoyla 650 km'den fazla yol katettik. Tabii bunun, karışık kullanım koşullarında ve zaman zaman performansı ölçmeye yönelik küçük kaçamakları da içine aldığını söyleyeyim. Dolayısıyla 700 km civarında bir tüketimle bu işi kıvırabilecek nitelikte. Tabii bir de "Sport" modunu çok fazla kullanmazsanız. Nitekim viteslerin daha yüksek devirlerde geçmesini sağlayan bu düğme, aynı zamanda yakıt tüketiminin de artmasını sağlıyor. Sıkça basmamanız, menfaatiniz icabıdır!..
</B>Essentia, Enjoy ve Cosmo donanım paketlerine sahip araçta pek çok standart ve isteğe bağlı donanım seçeneği sunuluyor. Kullandığımız araçta elektronik klima, direksiyondan kumandalı radyo/CD/MP3 çalar, elektrik kumandalı camlar, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, ısıtmalı yan aynalar, ABS+EBD, ESP ve bir dolu standart donanım mevcuttu. Fiyatı 37 bin YTL'den başlayan aracın ayrıca bir de 2 bin 570 YTL Easytronic farkı mevcut.
</B>Kıssadan hisse... Donanımı, görüntüsü, iç hacmi ve donanımlarıyla tam da Türkiye pazarı için biçilmiş bir kaftan pardon bir Astra...