Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-12-2007, 15:25   #1
bjk_bjk
 
bjk_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Güvenç Kurtar:8 yıl gerimden geliyorlar

Çok iyi hatırlıyorum. 1992-93 sezonunda rakip takım taraftarlarının da alkışladığı bir takım haline gelmişti Kocaelispor. Futbollarında bir başkalık, bir sevimlilik vardı. Takımı Üçüncü Lig'den alıp koşar adım 1. Lig'e taşıyan Güvenç Kurtar, yaptığı büyük işler kadar jestleri, mimikleri ve demeçleriyle de gündemdeydi. Çünkü Trabzonspor'dan sonra ikinci Anadolu destanını yazmak üzereydi.

Ancak nefesi yetmedi Kurtar ve talebelerinin. Son haftalara doğru şampiyonluk kulvarının dışında kaldılar. İlerleyen yıllarda ise Güvenç Kurtar, o fırtınalı teknik adamlığını aratır oldu. Hatta umutsuz vaka takımlarda görev almaya başlayınca adı küme düşüren hocaya bile çıktı. Fazla özgüven ona pahalıya mal olmuştu. Bu arada yaptığı önemli işler de unutulup gitti. Kurtar Zaman Gazetesi'ne konuştu..

Önceki sezon zor durumda devraldığı Rize'yi ligde tutmayı başarıp ardından Denizli- spor'a büyük ivme kazandırınca ve bu sezon da zirve dolaylarında dolaştırmaya başlayınca kenar mahalle hocası olmadığı yeniden anlaşıldı Kurtar'ın. Sonuçta modern 4-4-2 sisteminin ilk yerli uygulayıcısıydı o. Kurtar yönetimindeki Denizlispor, F.Bahçe ve Sivas maçlarını kaybetmesine rağmen bu hafta G.Antep'i mağlup ederek moral buldu. Güvenç hoca, Denizli- spor'un daha iyi yerlere geleceğini iddia ediyor ve futbol otoritelerini uyguladığı sistem ve stratejileri yakından takip etmeye davet ediyor.

Yeniden bir Güvenç Kurtar rüzgârı esmeye başladığını söyleyebilir miyiz?

Kocaelispor'u şampiyonluğa oynattığım sezondan sonra (1992-93) zor durumda olan takımları çalıştırdım. Kendime güvendiğim için çekinmeden gittim. Ancak herkes neticeye bakıyor, kimse oynattığın futbola bakmıyor. Ben hiçbir takımı baştan alıp küme düşürmedim. Hep ivme kazandırdım. Buna rağmen adım küme düşüren hocaya çıktı.

Dikkat çeken başka çıkışlarınız da olmuştu.

Diyarbakır'ı İkinci Lig'de şampiyon yaptım, lige çıkardım. 1998'de Kocaeli'yi ilk 5'e soktum. 1999'da deprem yaşamamıza rağmen iyiydik. Önceki yıl Rize'yi 14 puanda alıp kurtardım. Ayrıca birçok futbolcu yetiştirdik. Kocaelispor döneminde Bülent, Tuncay, Faruk, Saffet gibi isimlerin, daha sonra da Cem, Sinan, Cihan, Engin, Ahmet Dursun, Erhan Albayrak gibi oyuncuların parlamasında bizim rolümüz var.

Zayıf takımlarda çalışmayı kabul etmek bir hata değil miydi?

Kendimi hiç hatalı görmüyorum. Bakın ben Sebat'a gittim. Takım küme düştü. Başkan Veli Sezgin hâlâ şunu söylüyor: "Hocam ben sizi çok geç keşfettim. Büyük takımın başkanı olsam sizden başka kimseyi takımın başına getirmem." Bir hocayı değerlendirirken, hangi şartlarda ne yaptığına bakmak lazım.

Sizi ekonomik şartlar mı zorluyordu küme düşecek takımlara gitmeye?

Tabii babadan zengin değiliz. Ama ben para konuşmam. Denizlispor'la da para konuşmadım. Ama bir çıkış yaşayacağımızı biliyordum.

Kendisine çok güvenen, iddialı bir teknik adamsınız. Bu özgüveni neye borçlusunuz?

Kocaelispor'u çalıştırırken taa 1992'de dörtlü savunma oynattım. Yerli hocalar benden 7-8 yıl sonra dörtlü savunma oynatmaya başladılar. Yani liberosuz sisteme döndüler. Ama medyada bunu kimse fark edemedi. Liberosuz oynatmak öyle kolay iş değildir. Çalıştırmasını bilmiyorsanız oynatamazsınız.

Sizden hiç Yılmaz Vural gibi 'versinler bana F.Bahçe'yi' şeklinde demeçler duymadık.

Benim yaptığımın 5'te birini yapmayanlar Milli takım çalıştırdı. Kocaelispor'da yaptığım çıkış Ersun'un 5 katıydı. Ama o şans bana verilmedi. Federasyon, Fatih ve Şenol'dan sonra bazı şeyleri fark etti. Hatırlarsanız, Kocaelispor'u şampiyonluğa oynattığım sezon Fatih, Piontek'in, Şenol da Leekens'in yardımcısıydı. Ancak o zaman kamuoyu, yerli bir hocanın milli takıma gelmesine hazır değildi.

Son zamanlarda Ertuğrul Sağlam, Bülent Uygun, Abdullah Avcı, Tolunay Kafkas gibi genç hocalar dikkat çekiyor. Yeni kuşağın, sizin kuşağı devre dışı bırakacağını düşünüyor musunuz?

Genç ve yaşlı olmanın önemi yok. Eğer Milli Takım'a futbolcu yetiştirebiliyorsan iyi hocasın. Almanya'da Klinsmann gençti ama başarılı oldu. Çünkü orada sistem var. Bizde sistem yok. Bakın, Oğuz, Şifo, Feyyaz kayboldular. Burada hoca 150 tane işle uğraşıyor. Bülent Korkmaz, Bursa'da futbol dışında her şeyle uğraştı. O şartlarda nasıl başarılı olacaktı.

Eski talebeniz Bülent Uygun, sizi ligin en başarılı teknik direktörü olarak gösteriyor. Favoriniz kim?

Bana göre de en başarılı hoca Bülent Uygun. Ne de olsa eski talebem. (Kendime de pay çıkarayım) Ama Bülent hak ettiği değeri göremiyor medyada. Onun yaptığının yarısını kim yapmış? Sivas uzak galiba, kimse göremiyor. Geçen sene de bana göre en başarılı hoca ikimizdik.

Yaptıklarınızın anlaşılmadığını söylüyorsunuz. Oyun sisteminizi biraz anlatır mısınız?

Benim oynattığım sistemi biraz Daum F.Bahçe'de yapmak istedi. Ama taşları doğru koyamadı. 4-3-3'ü oynatmak istedi. Ama beceremedi. Bir maçta Nobre'yi sağ kanada koydu. Güldüm. Göreceksiniz, benden üç-dört yıl sonra duran toplarda benim uyguladığım sistemi uygulayacaklar.

Bunu bizimle paylaşın da kamuoyu aydınlansın.

Niye açıklayayım. Görmüyorlar mı ne yaptığımı? Bu kadar hazırcı olmasınlar. Ayrıca bunu oyuncuya öğretmek de zor. Adam 15 senedir bir alışkanlık kazanmış, onu değiştireceksiniz. Ama yeni nesil bunları öğrenecek.

Yani yaptığınız işin kimse farkında değil mi?

Evet öyle. Bunları kimse göremiyor. Gazeteciler göremiyor. Yerli hocalar nasıl dörtlü savunma oynamayı benden 8 sene sonra öğrendilerse bunu da birkaç yıl sonra öğrenirler.

Peki siz yeni şeyler öğreniyor musunuz?

Sürekli işimin üzerine yeni şeyler koyuyorum. Acaba koyamadığım zaman ne olacak? Onu da düşünüyorum. Ben birinde bir artı görürsem anında kaparım.

Yıllardan beri teknik direktörlük yapıyorsunuz. Bu işten iyi para kazanabildiniz mi?

Şükürler olsun. Kazandık. Yeni kardeşlerimiz kadar olmasa da bir şeyler kazandık.

Peki Denizlispor'un hocası yabancı olsaydı sizin çalıştığınız paraya çalışır mıydı?

Bakın ben Denizli'de bir yabancı hocadan daha fazla para alırım. Ama büyük takımlar başka. Bizim başkan adama para verir mi hiç. Bunu mutlaka yazın.

Yazmaz mıyım hiç?..

Bizim başkan adama su bile vermez.

G.Saraylı yönetici şampiyonluğumuzu engellemek için Bülent'e teklif yaptıklarını itiraf etti. Hocam biraz geçmişe gidelim. Kocaelispor'u şampiyonluğa oynattığınız sezon G.Saray'la transfer görüşmesi yaptığı için Bülent Uygun'u kadro dışı bırakmıştınız. Sonra yeniden kadroya aldınız ama takım düşüşe geçti ve hedefinize ulaşamadınız. Bu olaydan dolayı pişmanlık duyuyor musunuz?

Ben Bülent'i kadro dışı bıraktığımı hatırlamıyorum. Sakatlığı olmalıydı. Ayrıca bir G.Saraylı yönetici sonradan şunu itiraf etti. Bu teklifi şampiyonluğumuzu engellemek için yapmışlar. Bülent o takımın neredeyse yarısıydı. Neden kadro dışı bırakayım.

Kimdi o yönetici?

İsmini veremem.

Hocam olayın üzerinden yıllar geçti

Veremem, yine de doğru olmaz.

15 yıldan beri saçlarınız ağarmadığı için size 'yaşlanmayan adam ve gamsız' gibi yakıştırmalar yapılıyor. Göründüğünüz gibi gamsız mısınız?

Hiç alakası yok. Bizim aileden gelen bir şey. Bu arada saçlarım hafiften dökülüyor. Siz bakmayın dışarıya çaktırmadığımıza. Antrenör olup da strese girmeyen adam olur mu? Biz ne yaşarsak, içimizde yaşıyoruz?

Tavırlarınız ve konuşma tarzınız biraz Mustafa Denizli'ye benzetiliyor. Memnun musunuz bu benzetilmeden?

Mustafa Denizli iyi bir insandır. Ona benzemek kötü bir şey değil. Biz onunla iyi arkadaşız. Neden rahatsız olayım ki.


Hakemler bazı maçlara kararlı çıkıyor

Birçok yerli teknik adamın aksine hakemleri başarılı bulduğunuzu söylüyordunuz. Ancak 2-1 yenildiğiniz Fenerbahçe maçından sonra hakeme çok yüklendiniz.

3-4 senedir hakemler iyi görünüyor. Medyanın yüklenmesine iyi dayanıyorlar. Bu reyting ve tiraj kavgası olduğu müddetçe hakemlerin işi zor. Büyük takımlar aleyhine karar vermek kolay değil. Hakemleri başarılı buluyorum ama Fenerbahçe maçının hakemi çok kötüydü.

Ofsayt diye bir golünüzü vermediği için mi böyle konuşuyorsunuz?

Bir defa o pozisyon kesin goldü. Hakemler bu maça kararlı gelmişti. Düdük çalarken bile bu belli oluyordu. Hakem, Fenerbahçe lehine karar verdiğinde düüüüüt diye sonu gelmiyordu. Bizim lehimize olan kararlarda ise düt diye geçiştiriyordu.

Hocam biraz da çuvaldızı kendinize batırmanız gerekmez mi? O maçta her şeyi doğru mu yaptınız.

Tabii ki hatalarımız var. Zirveyi zorladığımız için göze batıyoruz. Her şeyi doğru yapsak zaten namağlup şampiyon oluruz.

En çok neyin eksikliğini hissediyorsunuz?

Defansta, orta sahada ve forvette eksiklerimiz var. İyi top saklayan bir golcüye ihtiyacımız var. Gökhan Gönül'ü eğitmeye çalışıyoruz.
bjk_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla