Holosko mu, fiyasko mu?(Sanlı Sarıalioğlu) | | Holosko mu, fiyasko mu?
Bonservisi 5 milyon Euro. Kendisi (3 yıl için) 2.4 milyon Euro. Ayrıca Koray ile Burak. Maliyet yaklaşık 10 milyon Euro.
Sorulan soru şu: “Holosko bu faturaya değer mi, değmez mi?” Yani Holosko mu yoksa fiyasko mu?
Bu oyuncuyu alıcı gözle izlemeyenlerin yorumuna sakın aldırış etmeyin. Futbolcu karpuz değil. Eline alıp bir iki 'tık tık' yaparak kalitesini anlayamazsın. Kesip rengini görmeli ve tadına bakmalısın. Bunun için de en az 7-8 maç gerekir... Ve bir de hal gidiş notu çok iyi bilinmelidir. Bu işler öyle şipşak olmaz.
Bir iş adamı 10 milyon Euro'luk yatırım yapacak olsa ne denli bir araştırma yapar? Herhalde 3-4 adamını bu işle görevlendirir ve en az 1 yıl bu konuya odaklanır. AYHAN AKMAN ÖRNEĞİ
Yıllar önce Ayhan Akman, Gaziantep'ten Beşiktaş'a transfer edilmeden önce, o zaman Beşiktaş'ta başkan olan Süleyman Seba, bana bu oyuncuyu sordu. Ben “Tanımıyorum” dedim. Vay sen misin bunu diyen... Süleyman ağabeyimiz küplere bindi.
Elbette Ayhan'ı tanıyordum ve elbette şimdi Holosko'yu da tanıyorum. Ancak benim, kenarından köşesinden tanımam ile 8-10 milyon Euro'luk yatırımlar yapılabilir mi? Böyle bir yatırımda bana söz düşer mi?
Bir kesim diyor ki; “Holosko iyi oyuncu ama bu maliyetin adamı değil.” Ben şundan yanayım. Transferde paraya acımayacaksın. İyi oyuncuya iyi para vereceksin. Hiç merak etmeyin kaliteli futbolcu parasını çıkarır. Kötü oyuncu ise seni batırır.
Gelelim Burak ve Koray olayına... Burak performansıyla bağıra bağıra “Beni satın” dedi. İbrahim Akın ve Burak için 1 yıldır yazıyorum. BJK TV'de ve TV Net'de de defalarca “Dikkat kaybolacaksınız” uyarısında bulundum. Ne yazık ki rotalarında en ufak bir değişiklik yapmadılar ve kaçınılmaz son nihayet geldi.
Koray için “Benim adamım” diyordum. Bu sezon o da hayal kırıklığı yarattı. Daha geçen haftaki yazımda “Benim bildiğim, tanıdığım Koray bu değil” değerlendirmesini yaptım. Futbol acımasız. Bir anda bilet kesilebiliyor. DELGADO İLE ŞOV YAPAR
Ertunç Soğancıoğlu'na Holosko'yu sordum. “Teknik heyetimiz, Sinan Engin hep birlikte ısrar ettiler. Hepimizin çok beğendiği bir oyuncu. Bize büyük katkısı olacak” dedi.
Sinan Engin'i aradım, “Holosko” dedim. Nefes almadan başladı anlatmaya: “Hızlı, seri, yırtıcı, dar alanda da oynar, geniş alanda da. Takımı çok çabuk karşı kaleye götürür. Hırslı, inatçı, arkadaşlarını ateşler, tribünleri hareketlendirir. Delgado ile beraber şov yaparlar. Çok iyi bir kafacı değil ama kafayla da golleri var. İki ayağını da kullanıyor.”
İzlenmiş, beğenilmiş, bu paraya değer bulunmuş. Beşiktaş'ın bir golcüye şiddetle gereksinimi vardı. İzlediğim kadarıyla Holosko, bitirici bir nokta santrfor değil ama koşan, rakibi rahatsız eden, her yere girip çıkan, saldırgan bir tip.
Umarım Holosko, parasının karşılığını verir. Umarım Holosko, Giray Bulak'a yaptığı o çirkin davranışları Karakartal'da tekrarlamaz. Umarım umutlar boşa gitmez. Sonuç fiyasko olursa, Ertuğrul Sağlam, Sinan Engin ve yönetim fena sarsılır. |