'Samsunspor-Fenerbahçe maçının hakemi Serdar Tatlı, verdiği penaltı kararı ile emeğe ve ekmeğe haksızlık yapmıştır...' Fanatik Gazetesi yazarı Atıf Keçeci'nin köşe yazısı;
Samsunspor-Fenerbahçe maçının hakemi Serdar Tatlı, verdiği penaltı kararı ile emeğe ve ekmeğe haksızlık yapmıştır. Kendi beceriksizliği ve fizik yetersizliği nedeniyle, bir şehrin sinirlerini bozmuştur. Ayrıca daha da önemlisi, zor şartlarda mücadele eden bu kulübümüzün beraberlik veya galibiyet halinde alacağı TFF priminden mahrum kalmasına da belki de sebep olmuştur. Aynı şekilde, ligde zirve mücadelesi yapan kulüplere büyük haksızlık yapılmıştır.
Maçın 20. dakikasında, o ana kadar iyi oynayan Samsunspor'un son 4 maçta gol yememiş kalecisini, penaltı ile yakından uzaktan hiç alakası olmayan bir pozisyonda cezalandırmak, iyiniyetle bağdaştırılamaz.
Maç sonrası kaleci Kerem kardeşimi dinliyorum. Diyor ki; "Benim ekmek parama mani oldu. Maç başı para alıyorum. Şimdi bir de kart görmemden ötürü ceza kesecekler. Kendisine devre arasında telefonlar gelmiştir, penaltı olmadığı söylenmiştir. Onun için lütfen yanlış yaptığını açıklayıp, özür dilesin. Başka hiç bir şey istemiyorum..."
Yerden göğe kadar haklı...
Şimdi top, TFF ve MHK'de.
Niçin TFF?
Çünkü MHK, kendilerinin tayin ettiği bir kurul. Hakem notları artık açıklanmıyor. Ama önemli değil, iki kişinin bildiği gizli değildir. Onun için notlar da öğrenilir.
Kötü maç yönetip işi bilenlerden düşük not alan hakem isimlerini kontrol altında tutmakla, maç almadıkları haftaları sayıp, uygulanan yaptırımı anlarız.
Bunu söylerken aklıma, Erciyesspor-Fenerbahçe Fortis Türkiye Kupası maçının olaylı hakemi Hakan Sivriselvi geldi. Hani meşhur Luciano'yu elle oynadığı halde cezalandırmayan arkadaş. Bu hafta bakıyorum Sivriselvi, Rize-Ankaraspor maçında 4. hakem. Hadi canım siz de; kimi kandırıyorsunuz. Fenerbahçe'yi kollayan hakemi kollamaktan başka bir durum değil bu. Koruma altına al Fenerbahçe'yi, gelecek hafta maçın garanti olsun. Mustafa Çulcu MHK'si kafadan yara aldı.
Anlamadığım bir durum var. Bu maçın gözlemcisi Hamdi Kutval, TFF İzmir Bölge Müdürü. Olmaz böyle şey. Aynen, Sabri Çelik'in Galatasaray-Gaziantep; Muhittin Boşat'ın Gençlerbirliği-Kayserispor ve Bülent Uzun'un Denizli-Konya maçlarının gözlemcisi olması gibi... Kurul içerisinde veya federasyonda çalışan isimlerin kendi tayin ettikleri hakemleri görevli olarak izlemeleri doğru değildir.
Merak ediyorum, Etap Komitesi Başkanı Ali Aydın, Ordu'dan kalkıp yakın mesafedeki Samsun'a gidip bu maçı izlemiş midir? Bilgilendirirse, mutlu olurum.
Geçen ayın hakemi seçilen Serdar Tatlı'nın savunması "Göremedim" olacaktır. Tabii ki göremez... Tüm hakemler belli şehirlerde toplanıp koşu testleri yaparken, bu arkadaş Urfa'da özel(!) teste tabi tutulur.
İstatistikler, bir maçta hakemin ortalama 14 km. koştuğunu söylemektedir. Tatlı bu yönden incelense, çıkacak rakamı tahmin ediyorum da, yazmaya elim varmıyor. FIFA ve UEFA'nın 2800 m. olarak tesbit edip, 2900 olmasını tavsiye ettiği ve bu mesafenin 12 dakikada koşulmasını öngören kararını, Sabri Çelik MHK'sı 2700 metreye indirmiştir. Uzun süredir bu koşu testleri yapılmamaktadır. TFF Eğitim Dairesi'nin bu konuda duyarlı davranması şarttır. Aksi halde hakemlerin toptan uzak kalma sonucu ortaya çıkan yanlış kararları, başlarına çok dert açar...