|  |  Uluç, Bu yazıyla hem Fenerlileri hem AKP'lileri çıldırtacak  |  |  
 
 
 Ünlü spor adamı Hıncal Uluç,  yazısında yeni futbol yasasını değerlendirdi.
 
 
 
 Fotomaç / Hıncal Uluç
 Yeni yasa Aziz Yıldırım ile Recep Tayyip Erdoğan'ın el ele verip, Ulusoy'u  yok etmek için çıkardığı bir yasadır... 'Yeni yasa çıktı, yeni bir federasyon  seçilsin' deniyor. Peki yeni Anayasa yapıldığı zaman seçimler  yenilenecek mi!... Hukuk rezaletine, "Hukuğun zaferi" diye başlık atıp, Ulusoy'a  saldırdı İbo. Demek ki o da teslim olmuş
 
 Hükümet ile federasyon  arasındaki savaş bir kez daha kızıştı. Hükümet çıkan yeni yasanın ardından  federasyonun an önce genel kurula gitmesi için bastırırken, Ulusoy direnmeye  devam ediyor. Olay kulüplerin itirazı üzerine bir de mahkemeye intikal etti.
 
 Yüz karası bir olay. Mahkemeye başvuranlar AKP'nin iktidarda olduğu  belediye kulüpleri. Başvurdukları mahkeme reddediyor öbür mahkemeye gidiyorlar,  reddediyor ardından öbür mahkemeye gidiyorlar. Böyle bir şey olmaz. Türkiye'deki  spor ve hukuk nosyonu adına en utandığım haftayı yaşadım. Artık bunun üzerine  daha fazla konuşmak istemiyorum. Utanç verici...
 
 Federasyonun belirlenen  sürede kongre kararı almaması normal mi? Yeni yasa niye çıktı? Ben burada  oturuyorum, sen beni buradan kaldırmak için bir yasa çıkarıyorsun. Ona kimse bir  şey demiyor. 'Ben buraya yasal olarak geldim, seçimle geldim. Hakkım olan yerde  oturuyorum' diyorum herkes bana yükleniyor. Vatan gazetesinin yaptığı yayın  utanç vericidir. Türkiye'de Aziz Yıldırım'a teslim olmayan tek 'spor şefi' diye  biliyordum İbrahim'i (Seten) o da teslim olmuş. Bu Aziz Yıldırım ile Recep  Tayyip Erdoğan'ın el ele vererek, Haluk Ulusoy'u yok etme yasasıdır. Gerisi  hikaye... Ona uydurdukları kılıf; 'Yeni futbol yasası.' Böyle bir şey olmaz.
 
 SÖZÜM ONA MUHALİF
 Efendim 'yeni yasa çıktı, o zaman  yeni bir federasyon seçilsin.' Geçen gün soruyordu bir tanesi; yeni Anayasa  yapıldığı zaman Türkiye'de seçimler yenilenecek mi? Cumhurbaşkanı, eski  Anayasa'ya göre seçilmiş diye bu meclis eski Anayasa'ya göre seçilmiş diye onun  için 30 gün içinde seçim yapılsın, Cumhurbaşkanı seçelim. Böyle bir şey var mı?  O kadar açık ki!.. Böyle bir hukuksuzluğa bir gazete alet oluyor, hem de Vatan  gibi sözüm ona muhalif bir gazete son sayfada birden bire Recep Tayyip'çi  oluyor. Çünkü Aziz Yıldırım'cı. Aziz Yıldırım ile Recep Tayyip aynı kafadalar bu  işte. O muhalif Vatan, Recep Tayyip Erdoğan'ın sırtını sıvazlıyor, spor  sayfalarında. Neden? O muhalif Vatan'ın genel yayın yönetmeni Zafer Mutlu da  Aziz Yıldırım'ın çok iyi arkadaşı, ondan... Bu mudur gazetecilik? Böyle bir  hukuk rezaletine, 'Hukuğun zaferi' diye başlık attı İbo... O yasanın niye  çıkarıldığını araştırmadan, derinleştirmeden, 'Yasaya rağmen oturmaya çalışıyor'  diye Haluk Ulusoy'a saldırdı İbo!.. Hukuktan utanıyorum, siyasetten utanıyorum,  mesleğimden utanıyorum.
 
 LÜTFÜ'YÜ ATAYABİLİR
 Federasyonda halen görev yapan Lütfü Arıboğan'ın kayyum olarak atanmasını  nasıl değerlendiriyorsunuz?
 Federasyonun genel sekreteri... Federasyonun  bütün işlerini yöneten adam odur zaten. 'Bu işi sen yapmıyorsan, ben atadığım  adamlara yaptırıyorum' diyebilirsin. Lütfü Arıboğan, federasyonun paralı genel  sekreteri çünkü. Haluk Ulusoy, federasyon başkanlığından ayrılsa, onunla beraber  ayrılmak zorunda değil. O federasyonun paralı genel sekreteri, kamu görevlisi  yani. Onun için yadırgamadım Lütfü'nün atanmasını. Ancak nezaketen kendisine  'Seni atayacağız, bir itirazın var mı?' denmesi gerekirdi o da ayrı ama demeye  de bilir mahkeme... Onda bir yanlışlık yok. Sabah gazetesine devlet el koyduğu  zaman, devlet buraya Sabah'tan birisini kayyum olarak atayabilir.
 
 Ancak  Ulusoy cephesinde, Arıboğan'ın atanması, "Bizi bölmek istiyorlar, içimize nifak  sokuyorlar" şeklinde değerlendirildi. Yok, mahkeme de artık bu işlere alet  oluyorsa zaten Türkiye bitmiştir. Orada yanlış olan şey şu: Daha evvel, başka  mahkemelerin reddettiği davayı, bu mahkeme nasıl kabul ediyor? Hukuk nosyonunu  zedeleyen olay bu...
 |