[bjk_bjk]

Ligde, devre arasını futbolculara zehir eden “Kupa Sevdası” yüzünden, kışın soğuğunu sıcak yuvalarında hissetmemek varken, İnönü’de “soğuk kamçı” yiyen Beşiktaş, bu olumsuzlukların acısını, Ankaraspor’dan çıkardı...
Herkesin yeni transfer Holosko’nun ne yapacağını merak ettiği günde, siyah-beyazlılar futbolları, golleri ile, çok dinamik, gösterişli ve takım oyununun tüm gereklerini yerine getirerek, ligin ikinci yarısına çok ciddi hazırlandığını ispat etti...
Bu güzelim futbolu göremeyen seyirciler ise, ağızlarından çıkanı duyamamanın bedelini evlerinde oturarak çekti...
Holosko’nun transferi ile bölünen yönetim, kamuoyu ve taraftarlar, bu futbolcunun ne kadar isabetli bir takviye olduğunu çok yakın zamanda fazlasıyla hissedeceklerdir...
Çünkü bu futbolcu, Beşiktaş forvetine müthiş bir enerji ve güç katmak için çırpınırken, futbolun zarafetine de, seyir zevki lezzetini ekleyerek, dikkat çekti dün gece...
Üstelik Bobo ve Delgado da; Holosko’nun çapraz koşuları ile kendilerini bir anda rakip markajından uzak bularak, marifetlerini çok rahat sergilediler... Bütün bu güzelliklere en büyük renk katan kişi ise, Tello idi...
Attığı goller de, klasının ispatıydı sanki...
***
Ankaraspor’un fazla direnç gösteremediği maçta, Cisse’nin orta saha organizasyonunda, kendisine en büyük desteği Ali Tandoğan verdi...
Sahanın görünmez kahramanlarından biri olan Ali Tandoğan, hücuma katkısı ile ve olumlu ortaları ile rahat galibiyetin en büyük pay sahiplerinden biri oldu...
İbrahim Kaş takviyeli savunmada, İbrahim Toraman ve kaptan İbrahim Üzülmez, kusursuz futbollarıyla, arkadaşlarına moral veren ikiliydi... Ama bu takıma, Gökhan Zan’ın ve Serdar Kurtuluş’un, daha renk ve güç katacağını da hesap edersek, Beşiktaş’ı, ligin ikinci yarısında bambaşka bir kimlikle karşımızda bulacağımız şüphe götürmez...
***
Nobre, Higuain ve o herkesin bir anda göklere çıkardığı ama sonradan hayal kırıklığı olan Serdar Özkan’ın forma bulmasının zorlaştığı bu Beşiktaş’ta, her şeye rağmen bir orta saha eksikliğinin hissedilmesi, dün gecenin tek olumsuz yanıydı... Futbolun seyircisiz tribünler önünde oynanması elbette ki, çok zevkli değil... Ama bir gerçek var ki, Beşiktaş seyircisiz daha rahat ve olumlu futbol oynayarak, taraftarlara da bir mesaj verdi aslında:
“Sizsiz olmuyor ama küfürden ve oyuna karışma huyunuzdan vazgeçerseniz, beraberce çok iyi şeylere imza atarız...”


BENİM YILDIZIM
Holosko’nun gelmesi ile, rakip defans arasında daha rahat hareket eden ve şık gollere imza atan Tello, Beşiktaş’taki en olumlu futbolunu ortaya koyarken, Ali Tandoğan ve Holosko’nun, bir adım önüne çıktı...