[SahEmre]

Bir varmış bi yokmuş
Ülkenin birinde bir prenses varmış.
Evde oturur işte çalışırmış.
6 kardeşmiş hepside kızmış.
Babasının da bir atı varmış at arabası ile yolcu taşırmış.
Ama kızda prensesmiş, ama gizli prenses.
Bi gün o ülkenin futbol takımının taraftarları bir balo düzenlemişler.
Herkes davetliymiş o baloda bide fakir ama yakışıklı bir genç varmış
Prensesi ilk gördüğünde kendi kendine tamam işte benim sevgilim bu prenses olmalı demiş.
Ama kim bilirdi ki prenseste ona abayı yakmıştı
Neyse…

Günlerden bir gün,
Güzel prenses önceden de söz verdiği gibi yazdığı bir küfürlü marşı yakışıklı ama fakir gence bir posta güverciniyle göndermiş. Gençte cevap olarak bir mektup yollamış ona
ve böylece aralarında bir iletişim başlamış başlamış.
Gel zaman git zaman
güzel prensesle yakışıklı genç birbirlerine aşık olmaya başlamışlar
bide film varmış
Hayat Güzeldir, derlermiş bu filme, hep bu filmi anlatır dururlarmış

Bir gün yakışıklı genç
prensese demiş ki
güzel prenses sen benim prensesim olur musun
prenseste ona karşılık vermiş
tabiki olurum yakışıklı prensim.

Sonra yakışıklı genç heyecan içinde güzel prensesle buluşacağı günü beklemeye başlamış
kalbi güp güp atıyomuş, acaba ne olucak acaba ne olucak
yakışkılı gençle güzel prenses ülkenin en işlek sokağında buluşmuşlar
ve yürümeye başlamışlar
git babam git
git babam git

Napıcaz diye diye sonunda aşklarını tasdikledikleri bir yere gitmişler
orda güzel prenses yakışıklı prensin kollarına bırakmış kendini
yakışıklı prens erimiş bitmiş yanmış kül olmuş
prensesin yüzü yanakları alev alev yanıyo
gözleri buğulu buğulu bakıyo
prenste ne derman kalmış ne bişey
sonracığıma efendim
ordan ayrılmışlar
uzuuuuun ve anlamlı bir yürüyüş yapmışlar
uzun bi yürüyüşmüş bu
yerde buldukları simiti yerden kaldıracak kadarda düşünceli bir çift

ve ayrılma vakti gelmiş
şehrin en işlek yerinde
üstelik prenses hazretlerinin babasının çalıştığı yerin önünde
bir türlü ayrılamamışlar, el ele kol kola göz göze
dakikalarca kalmışlar
en sonunda elveda diyerek ayrılmışlar

Zavallı prens prensesin dönüp kendisine son bir el sallayacağı umuduyla taaa merdivenlerin altına kadar gitmiş
ama nafile
prenseste tık yok
almış başını gidiyor


Efendiiiiiiiim,
ondan sonracıma
hafta sonu olmuşşş
prensle prenses
önceden planladıkları gibiii
prensin sarayında buluşacaklarmış bu seferde
güzel prenses uykusundan olmasın diye prens heyecanını yenmeye çalışarak prensesi sabahın köründe 7de değilde öğle saati 12 gibi gelmesini kabul etmiş
prensesi durakta gördüğü an kalbi güp güp yerinden çıkıcak gibi olmuş
sonra prenses hazretlerini bir güzel sayfiye yerine götürmüş
yürüyüş yapmışlar
hava serin olmasına rağmen sım sıkı tutuşan eller alev alev yanıyomuş
bisikletli yolu, tek başına gelen çocuğun yolu 100me alanı hep aşklarına şahitlik yapmış
sonra prenses hanımın karnı acıkmışşşş gitmişler prenses hanım ve prens efendi su böreği almışlar.

Prens bey kraliyet sarayında prenses hanıma sıcacık çay ısıtmış
onu bir güzel afiyetle yiyip içmişler
prens beyde prenses hanıma hizmet etmeyi onu mutlu etmeyi pek bir seviyor canım bu kadarı da olmaz ki ama aaaaa
sonra
tekrar bu sefer sahilin başka bi kısmına yürüyüşe inmişler videolar çekmişler resimler çekmişler pek bir güzel zaman geçiriyolarmış
çok hoşlarına gitmiş
tabi önemli olan birlikte olmakmış


Sonraa
prenses hanım acıkmışşş

(Nedense hem prenses hanım acıkıyo prensinde kabahati olmalı bu işte ya neyseee ))))

Spor kulübü denen yere gitmişler orda güzel şömine başında bir masa bulmuşlar
prenses hanım prens efendinin tüm ısrarlarına rağmen sadece sigara böreği ve patates kızartması yemek istemiş

tamam yesin afiyet olsun diyerek yemiş ve orda beğendiği pis fenerbahçeli Semihi nasıl olurda izlerim şu prensi atlatırım diyerek eline oynasın yazsın diye bir defter tutuşturmuş
zavallı prens hatıra deftere yazarken prenses hanımda Semih denen düşman ülkenin imparatorunu izlemeye koyulmuş. (Sankş Prensin haberi yok )

Daha sonracıma efendim
Göz göze diz dize bakışmalar, muhabbetler sohbetler felan derken,,,
Prenses hanım artık saatin geç olduğunu söyleyerek ülkesine dönmek üzere harekete geçmiiiiiiş


Daha sonra cım efendim
Günlerde çarşamba olmuş
Prenses hanım bu kez beşiktaş denen ülkeye gelecek ve prens efendi ile orada buluşcakmış.

Prens beyde oraya vaktin den evvel gidip hanımefendiyi beklemeye başlamış
hanımefendi denizlerden gelen bir prenses edasıya gelmiş ve kendini prensinin kollarına bırakmış
sarılmışlar
öpüşmüşler
koklaşmışlar
bir sürü hikaye yapmışlar

Ordan yüz adım denen bir saraya gitmişler burada bolbol hasret gideren prens ve prenses
daha sonra taksim diyarına gezmeye gitmek istemişler
vurmuşlar kendilerini yola,
tabi yol üzerindeki stadyumlarını ziyaret etmeyi unutmamışlar, orda güzel resimler çekilmişler..

Az gitmişler uz gitmişler dere tepe park düz gitmişler yarım saatte taksime varmışlar
Prens demiş ki ;

EYYY güzel PRENSES
Sen ıslak hamburger nedir bilir misin ??

Prenses demişki
Hayır efendim ben bilmiyorum ammavelakin bir arkadaşım çok methetmişidi.
peyki öyleyse derhal yiyelim demiş prens
gitmişler

Bambi efendi hazretlerinin ıslak hamburger salonuna
prensesçik orda ayran ile 2 adet ıslak hamburger yemiş
prens efendi de 3 adet ve fanta


İşte burda
kimin daha aç olduğu belli oluyor aslında
(ama bu konuya hikayemizde girmiyoruz)

Sonracığıma
kendileri birlikte zamanın ne kadar çabuk geçtiğini unuturcasına
Beyoğlu denen yerde el ele kol kola yürüyüşe başlamışlar
gitmişler gitmişler
megavizyon denen yerinde gezmişler
sonra bir bakmışlarki
eyvahhh

Saat 12 ye geliyo son otobüs te balkabağına dönüşücek

Sonra prenses ve prens çabuk çabuk geri yürümeye başlamışlar
Prens bu sefer tüm
nefsini terbiye ederek kapı önündeki muhabbetini kısa tutmuş ve prensesi çabucak göndermek zorunda kalmış.

Ama bu sefer güzel prenses aşağı inerken prense öyle bir anlamlı bakmışkiiiiiiiiiiiii
prens bunu bir daha belki de hayatı boyunca unutamayacakmış.

Çünkü prenses onun söylediği şeylere önem veriyormuş ve onu dinliyomuş buda bunun bir göstergesiymiş.

Yani onu seviyomuşşş a dostlar.
E Prenste zaten ona aşık daha ne olsun.

Prens mutlu birşekilde dolmuşuna binerken
ve giderken prensesten kötü haberi almış
büyük sultan prensese çok kızmışşş
Eyvah
Eyvah..!!

Ondan sora prens pişman olmuş.

Prens demiş ki bundan sonra daha dikkatli olmamız lazımmm
Sultan hazretlerini kızdırmamamız lazım
hele hele padişah efendi kızarsa yandıkkkkk
onun hiç duymaması lazım…

Şimdi prensle prenses birbirlerini çok ama çok seviyorlar, ve hayatlarının sonuna kadar birbirilerinin olmaya söz veriyorlar.
Onlar erdi muradına biz çıkalımmmmmmmmmmm kerevetine.