Beşiktaş defansının cengaveri Gökhan Zan... Sık sakatlandığı  için 'cam adam' denilen bu genç yürek, acılarla bezeli ömrünün geri kalanını  yakınlarını mutlu etmeye adamış.... 
   
Gırtlağına boru takılarak nefes alan  babasını ameliyat ettirmek en büyük hayaliydi ama gözü kör olası parasızlık onu  engelledi... Doğuştan zihinsel engelli bir kardeşi, böbrek hastası bir annesi  var, o bakıyor... Dayısı aynı hastalıktan kurtulamamış, diğer dayısı ise  diyalizde. Amcalarından biri de engelli...  
'OĞLUM GÖKHAN'IM'  DİYEMEDİ... 
 Yaşasaydı canını bile vereceği babasının "Oğlum Gökhan'ım"  dediğini hiç duyamamış olan 27 yaşına bir ömürlük acı sığan Gökhan Zan... Şimdi  bir tek amacı var, kardeşinin aynı acıları yaşamaması... Bir de kendisi için  'cam adam' benzetmesi yapılmasına çok içerliyor...   
***
Bu eziyetleri kardeşim  çekmesin-1 
Beşiktaş'ın hırslı futbolcusu Gökhan  Zan, 'Cam Adam' sözüne çok kızıyor; onun hikayesini bilince bazı camların kurşun  geçirmediğini anlıyorsunuz.   
Hani derler ya; her takıma  lazım adam! İşte Beşiktaşlı Gökhan Zan öyle bir futbolcu. Ya da tribün  söylemiyle "bıçak gibi topçu!" Topçu bıçak gibi, gövde sağlam ama yürek serçe  kuşu. Ailecek yaşadıkları Gökhan'ındır...
 
 Gökhan'ın yuvarladığı top  da bizim. Top bizim diye sert yapmadık, tatlı sert girdik ve dinledik; sevmek  nasıl bir şeydir, kaybetmek hayata dahil midir, aile ne demektir, bir küçücük  çocuk nasıl büyük düşler kurarmış... İşte tam tekmil birden Gökhan Zan! 
*  
Çok hırslısın ama en kopacağını hissettiğim anlarda bile bir yerde  bırakıyorsun. Mesela Zidane örneğinde olduğu gibi kafayı rakibin göğsüne  patlatabileceğin anlar oluyor sahada... 
 Yanlış bir hareketti. Ve ben hiç  kimseye vurmadım, kızmadım. Çocukluktan beri beni hep kırdılar ama ben hep iyi  niyetli ve uzlaşmacı davrandım. Aile yapımdan kaynaklanıyor bu. Kavga edecek  gücü bulamadım kendimde. 
* 
Ailenle ne ilgisi var? Çocuksun ve sana  oynarken tekme atıyorlar... 
 Yine de iyi niyetle karşılık verirdim.    
AİLME BAKIYORUM
 * 
Bu 'aile yapım' dediğiniz şey nedir?  
 Ailemin büyüğü benim şimdi. Bütün aileme ben bakıyorum. Küçükken onlar  yaptı bunu, şimdi ben yapıyorum. Anneme, ablalarıma, kardeşlerime, hepsine ben  bakıyorum. Bütün çevreme ben bakıyorum. 
* 
Sorumluluk ağır yani...  
 Evet. Sadece büyük bir camianın futbolcusu olma sorumluluğunun yanında  bir de böyle büyük bir sorumluluk taşıyorum. Ve çok genç yaşta olgunlaştım bu  konularla içli dışlı olduğum için. Biliyorsunuz her aileden bir kişi mutlaka bu  yükü üstlenir ve eziyet çeker. Benim kardeşim belki bu kadar yaşamaz  sıkıntıyı... 
* 
Bir şairden bu da; beş yaşında büyürse insan/alın  terini içerse damla damla... 
 Doğuştan zihinsel engelli bir kardeşim var.  Annem var böbrek hastası. Dayım vefat etti böbrek yetmezliğinden, 42 yaşında.  Bizim ailede ırsidir bu rahatsızlık. Bir dayım 45 yaşında dializde. Teyzelerimde  yok mesela. 
* 
Büyük maddi külfet getiriyor tabii. Zamanında bu  hastalıklarla bu gelir düzeyiyle baş etmek zor olmalı... 
 Babam hem  gırtlağından boru takılarak nefes alıyordu hem de çenesi kilitliydi.  Dardanelspor'a transfer olmuştum. Bir tek amacım vardı; daha büyük bir takıma  transfer olup babamın ameliyatını yaptırmak. Ama nasip olmadı. O dönemdeki  kazancımla bu ameliyatı yaptırmam mümkün değildi. 
* 
O kadar az mı  kazanıyordunuz? 
 7 milyar peşin para aldım o ilk sene. İkinci sene ise 8  milyar. Tam 15 kişiydik. 5 kardeşiz, biri özürlü. Yine özürlü bir amcam var.  Kardeşlerimden bir tanesi Selahattin, Beşiktaş'ın futbolcusu olarak Hatayspor'da  kiralık oynuyor. Bunun dışında, eniştem gurbette olduğu dedeme, nineme ben  bakıyorum. Annem, kardeşlerim, ben ve eşim hep birlikte aynı evde kalıyoruz  bugün. Aileye babalık görevini ben yapıyorum. Yüküm ağır ama çok mutluyum  bunları yapabildiğim için.   
BABAMIN SESİNİ DUYAMADIM
 * 
Baban  futbolla ilgili miydi? 
 Babam Fenerbahçeliydi. Ama beş yaşımdan beri  babam çenesi kapalı, hortumla beslenerek yaşadı. Rahmetli, ikinci kattan düşünce  bu duruma gelmiş. Babamın bir kez 'Oğlum, Gökhan'ım' dediğini duyamadım. Olmadı  işte. Parayı denkleştiremediğim için öldü babam. 
* 
Aile futbol  oynamanı nasıl karşıladı? 
 Önce karşı çıktılar tabii. Annem ise  Beşiktaşlı. Dedem koyu bir Beşiktaşlı'dır. İsmimi koyan Ahmet amcam da  Beşiktaşlı. Benim ismim Gökhan Keskin'den gelmedir. Gökhan Keskin'in Beşiktaş'ta  futbola başladığında 1982 yılında doğmuşum. Gökhan Keskin stoperdi, ben de  stoper oldum. Bu da çok ilginç. Ahmet amcamın evinde Gökhan Keskin'li Beşiktaş  posterleri asılıdır. Tam bir Gökhan hastasıydı. 
* 
Ailece Beşiktaşlı  mısınız? 
 Benim kaderimdi Beşiktaş. Hatayspor'daki hocam; Ali Gültiken.  Çanakkale Dardanel'de Fuat Yaman, Feyyaz Uçar, Metin Tekin'le çalıştım. 3 yıl  boyunca Metin-Ali-Feyyaz efsanesiyle çalışan tek futbolcuyum. Sonra Hürser  Tekinoktay hocam da sıkı Beşiktaşlı'dır. Lucescu ile görüştüğümde Galatasaray'ın  hocasıydı. Sonra Beşiktaş'a geldi. Yani kiminle çalışsam ya da çalışmaya kalksam  Beşiktaş'a çıktı yollar. İyi ki de böyle oldu.   
HAKAN DİLEK