[bjk_bjk]

HaftalardIr Beşiktaş’ın iyi oynamadığını, hatalı kadro kurulduğunu yazıyorum. Bıkmadan da yazmaya devam edeceğim! Beşiktaş’ın elindeki kadro daha iyi yöneltildiği takdirde başarılı olur. Kayseri maçında sakat olan Cisse’nin yerine oynatılan Serdar Özkan ve Ricardinho mevkilerini dolduramadılar. Teknik heyetimiz maçtan sonra oyuncularıyla son oynadıkları 90 dakikanın kritiğini yapmıyorlardı. İbrahim Kaş, yaptığı riskli hareketler ve faullerle güven vermedi. Nitekim Kayseri maçının ilk yarısında 18 civarındaki faullü hareketinin üçüncüsü gol oldu. Eğer sert oynamakla faullü oynamak arasındaki fark anlatılsaydı bu oyuncuya, daha dikkatli hareket ederdi. Orta sahası çok verimsiz olan ve maç boyunca 50 hatalı pas yapan bir takımdan daha iyi bir netice beklemek iyimserlik olur. Dua edelim de Kayserispor iyi değildi. Güçlü bir takım perişan ederdi oyunun sonuna kadar rakip kaleye bir şut bile atamayan Beşiktaş’ı. Sadece bonservisine 5 milyon Euro verdiğimiz ve çok güvenilerek alınan Holosko takımına yeterli derecede katkıda bulunamıyor. Oynadığı yeri yadırgadığının farkında mı acaba teknik heyetimiz? Son 2-3 maçtır form grafiği aşağılara inen Tello’yu özellikle sarı kart gördükten sonra oyundan alarak yerine Aydın Karabulut’u sahaya sürmek faydalı olmaz mıydı? Aydın Karabulut her 2 golde de katkısı olan Koray’ın sağ bek mevkiinden ileriye çıkmasına müsaade etmezdi. Transfer nasıl yapılır diye, bu takıma oyuncu alanlara bir dizi konferanslar verilmesi lazım! Eleştirdiğim teknik heyet bizim evlatlarımız ama, Beşiktaş’ta bizim kulübümüz. Savurganca transferler yapmaya kimsenin hakkı yok. Sezon başında bizlere Almanya’daki dostlarımız kanalıyla ısrarla tavsiye edilen ve Ulvi Hoca’nın raporunda olumlu not alan, toplam fiyatları 1 milyon euroyu geçmeyen Barış Özbek ve Serkan Çalık’ı elimizden kapan Galatasaray’da izliyorsunuzdur. Burada Beşiktaş Yönetimi’ni hiç kimse suçlayamaz, tamamen teknik heyetin tercihine bırakılmıştı bu transferler. Ayıplanacak kadar kötü bir futbol sergileyen Beşiktaş kadar bir hakem komedisi de vardı Kayseri’de. 90 dakika içinde 30 adet sert faul yapan bir takıma gösterdiği kartların hiçbirinin kızarmaması herhalde sonradan utandırmıştır Sayın Demirlek’i.