Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2008, 19:23   #1
uMuT TaCiRi
Optik bArikAtı
 
uMuT TaCiRi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Hani Yalnızca RUHUMUZ YETERDİ?

Uzun zamandır Beşiktaş taraftar sitelerini takip etmiyorum. Çünkü artık okudukça sinirlenmek, üzülmek istemiyorum. Hani “fare dağa küsmüş dağın haberi olmamış” derler ya benim yaptığım da onun gibi bir şey.

Bazı forumlarda, bu tür konuları defalarca dile getirmeye çalıştım. Yönetime, başkana hatta Ertuğrul’a ve futbolculara kızıp o sinirle yazılanların Beşiktaş’a zarar verdiğini söyledim. Beğensek de, beğenmesek de hakarete maruz kalan kişi ve kişilerin Beşiktaş camiasını temsil ettiğini, Beşiktaş’ın başarısı için çalıştıklarını, hiç kimsenin olası başarısızlıklarda kasıtlı hareket etmeyeceğini yazdım.

Bu tavrımdan dolayı yanlış anlaşılmış olacağım ki bir çok arkadaş yazdıklarımdan benim Beşiktaş’ın iyi yönetildiğini düşündüğüm ve yönetime sempati duyduğum fikrine sahip olmuşlar. Bu düşüncelerime paralel olarak kıyaslama, örnek verme açısından yazdığım bazı kulüp yönetimleri ve taraftarların davranış biçimlerini de benimsediğimi sanarak “Beşiktaşlılık duruşumdan uzaklaştığımı” söyleyebilecek kadar ileri gidenler oldu özel mailimde.

Söz konusu kendimiz olunca hassas davranış sergileyen, aşırı alınganlık gösteren bizler, bize dönük eleştiriler karşısında hazımsızlık yaşarken ne yazık ki başkaları söz konusu olduğunda oldukça acımasız yorumlarda, eleştirilerde bulunuyoruz. Ya da hatalar tartışılacak, konuşulacak ve eleştirilecek ki doğrular bulunsun adı altında ama yapıcı, çözüm sağlayıcı fikirlerden uzak, kafa karıştırıcı, yangını körükleyici, aşağılayıcı, küçük düşürücü cümleler içeren yorumlar yapıyoruz.

Bunun adını da fikir tartışması koyuyoruz. Elbette fikirler tartışılacak, beyan edilecek, paylaşılacak. Elbette Beşiktaşlı Beşiktaş’ı konuşacak, yazacak.Ama elinin ve dilinin ölçüsünü kaçırmadan, kimsenin kafasını karıştırmadan, suyu daha çok bulandırmadan, hakaret etmeden, camiamızı küçük düşürmeden. Herkesin rahatlıkla girip okuduğu forumlar da Beşiktaş adına daha dikkatli olunması gerekirken, kirli çamaşırların ortaya dökülmesi başkalarının eline malzeme, ağzına sakız olmaktan başka bir şey değildir. Sonra da basın niye bizle bu kadar çok uğraşıyor diye dövünüyoruz.

Diğer yandan, hangi forumuma girerseniz girin aynı tarzda yorumlar. Orta saha dizilişleri, sağ ve sol kanatta şu değil de bu olsaydı, defansta filanca niye yoktu, tek forvetle oynanmaz, çift olmalı türünden kişisel yorumlar, yorumlar. Hoca oyuna yanlış on birle başladı, ideal on bir böyle olmalıydı, falancayı oyuna geç aldı. Korner atışında ön direk ve arka direkte durması gereken futbolcu ve hatta duracağı yer bile santimi santimine yazılıyor. Az çok futbol bilgisine sahip her kişinin kolaylıkla fikir yürütebileceği teknik ve taktik konular büyütüle, büyütüle öylesine abartılıyor ki, sonucunda önemli bir sorun, mesele haline getiriliyor.

Futbolda yenmek kadar, beraberliğin hatta yenilmenin de var olabileceği ihtimalini düşünmeden. Her kafadan ayrı bir ses. Hoca yazılanları okuyup uygulamaya kalksa belki de küme düşeceğiz. Açıkçası ben Ertuğrul hocaya acımaya başladım. Türkiye liglerinde hiçbir takımın taraftarı Beşiktaş taraftarı kadar teknik direktörün işine karışmıyor.

Kendimizle ilgili her şeyi aşırı abartıyoruz. Kendimizle uğraşmaktan, dışarıdan yapılan olumsuz müdahaleleri görmüyoruz. Kendi kendimize o kadar çok haksızlık ediyoruz ki, başkalarının yaptığı haksızlıklara ses çıkarmaya vakit bulamıyoruz.

Bunlara bir de Beşiktaşlı köşe yazarlarımız da eklenince, büyük takım havasından uzaklaşıyor, uzaklaştırılıyoruz. Adı sanı bilinen usta kalemler hak, hukuk aramak yerine, Beşiktaşlı duruşu adına kendilerince doğruları yazma, yönetimi yerden yere vurma rehavetinde, adı sanı yeni duyulmaya başlayanlar yönetimin zaaflarından, açıklarından faydalanarak, eleştiri yağmuruna tutup, taraftarın gözüne girerek, kişisel hedeflerine kestirme yoldan varma hevesinde.

104 yıllık geçmişimize bakıldığında hiç bir Beşiktaş yönetimi bu kadar başarısız olmamıştı diye düşünebilirsiniz ama hiç bir Beşiktaş yönetimi de bu denli muhalefet bombardımanına maruz kalmamıştı. En kötü dönemlerinden biri sayılabilecek “Beşiktaş için bir kibritte sen yak” kampanyasının düzenlendiği zamanlarda bile.

Hani yalnızca ruhumuz yeterdi?

Öyleyse niçin bu kadar çok konuşuyoruz?


Mine Soyer
uMuT TaCiRi Ofline   Alıntı ile Cevapla