Sondan başlayalım... Beşiktaş, 137 hafta sonra liderlik koltuğuna oturdu. Tekrar inip çıkmalar olur mu?
Beşiktaş için oldukça uzun bir araydı bu. Elbette zirve ile ikincilik arasında inişler-çıkışlar olabilir, bunlar futbolun içinde var. Ama ben Beşiktaş'ın artık ikincilikten daha aşağıya ineceğine inanmıyorum. Dün akşam izlediğim
Beşiktaş, bana sezon sonuna kadar yarıştan kopmayacağının sinyallerini verdi.
Beşiktaş'ta Gordon, Cisse ve Bobo, sakatlıkları nedeniyle yoktu. Yani omurga arızalıydı. Bir sorun yaşandı mı?
Bu bölgede sorun oldu olmasına ama bunun nedeni eksikler değil, Delgado'nun kötü futboluydu. Arjantinli yıldızı hiç bu kadar kötü görmemiştim. Onun kötü olmasının sebeplerinden biri ise orta sahada kendisine kimsenin yardımcı olmamasıydı. Cisse'nin Beşiktaş için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Fransız oyuncu derbide forma giyebilseydi orta saha daha verimli olacak, Delgado rahatlayacak, bu da daha fazla pozisyon bulunmasını sağlayacaktı. Gordon'un eksikliğini hissettik diyemeyiz. Bobo'nun olmaması dezavantaj. Kaçan net gol pozisyonları Brezilyalı forvetin ayağına gelseydi, skor böyle olmazdı.
Nobre, G.Saray'ı seviyor
Kartal'ın jokeri İbrahim Toraman dün gece de ön liberoda oynadı. Onu nasıl buldunuz, isteneni yapabildi mi?
İbrahim Toraman, bu takımın en kaliteli yerli oyuncularının başında geliyor. Müthiş ahlaklı bir oyuncu olmasının yanı sıra, onu sahanın her yerinde kullanabilirsiniz. İster sağ bek, ister stoper, ister ön liberoya koyun; istediğiniz verimi alırsınız. Dün mükemmel oynadı.
Nobre, G.Saray'ı çok sevdiğini yine kanıtladı. Hat-trick yapabileceği bir maçı tek golle bitirdi. Onu nasıl buldunuz?
Nobre, dün akşam inanılmazdı, üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. G.Saray maçlarına ne kadar iyi motive olduğunu da bir kez daha kanıtladı. Gökhan Zan'ı da çok beğendim. Savunmada sıfır hata ile oynadı. Sakatlığı geçmemesine rağmen özveriyle mücadele etti.
Holosko'yu bu maçta eskiye oranla etkisiz gördük. Bunun sebebi neydi?
Holosko, dün akşam boşluk bulamadı. Ama "Holosko çok koştu ve yoruldu, çıkarılmalıydı" yorumlarına katılmıyorum. Onun sahada olması, G.Saray'ın tüm oyun düzenini bozdu. Örneğin duran toplarda sürekli ileri çıkan Servet, savunmadan bir an bile ayrılamadı. Holosko gol atamadı ama rakip savunmanın hücuma destek vermesini engelledi.
Kalli, yanlış bir kadro mu sahaya sürdü. Mesela Nonda yedek kalmalı mı?
Kalli, Nonda ile başlamıyor. Bence Nonda G.Saray'a pozitif yönde etki yapacak özellikleri sahip bir oyuncu. Alman hoca onu neden kulübeye hapsediyor, anlamak güç. Kondisyonu mu eksik, başka bir problemi mi var bilemem. Ama sahada olduğunda itici bir güç yarattığı kesin. Forvette görev yapan Ümit Karan çok çalıştı ama atamadı. Bir diğer golcü Hakan Şükür ise sahada yoktu.
Sağlam dersine çalışmış
Derbi beklediğiniz kalitede geçti mi?
Derbi dediğin böyle olmalı. Bu maç 4-3 bitse, bu kadar keyifli olmazdı. İki taraf da birbirine temkinli ve korkarak yaklaştı. Dediğim gibi 4-3 biten maç, benim için derbi değildir. Çok gollü bir derbi, kırk yılda bir olur.
Ya seyirci? Beşiktaş taraftarı muhteşemdi. Maç öncesi başlayan, maç boyu devam eden anormal bir destekleri oldu takımlarına. Bu futbolcular, bu seyirciyle büyük işler başaracaklar.
Sağlam'ın taktiği için görüşünüz?
Ertuğrul Sağlam ödevine iyi çalışmış. Futbolcularına "Gol yemek yok, atarsak atacağız" mantığını iyi işlemiş. Oyuncu değişikliklerinde de, yaşanılan sakatlıklar nedeniyle zaten fazla alternatifi yoktu. Yine söylüyorum, Delgado biraz iyi olsa derbinin sonucu farklı olurdu.
Beşiktaş bundan sonra ne yapmalı? Beşiktaş, ligin sonuna kadar haddini bilerek oynarsa şampiyon olur. Çünkü zirve yolundaki rakiplerinin ciddi problemleri var. İlk defa dün "takım" gibi oynadılar. Siyah-beyazlılar kalan her maçı derbi mantığıyla oynarsa, mutlu sona ulaşır. Beşiktaş'ın Holosko, Delgado, Cisse, Nobre, Tello gibi üst düzey oyuncuları var. Kartal, arkayı sağlam tutursa, her zaman gol atar. Bu saatten sonra önemli olan 1-0 da olsa kazanmak. Beşiktaş, ligin sonuna kadar her karşılaşmayı derbi mantığıyla oynasın, gerisi kendiliğinden gelir...