[bjk_bjk]

Beşiktaş dün gece doğru zamanı bekledi, hamlesini yaptı ve kazandı. Bu galibiyette en önemli pay bana göre çok az hata yapan Siyah-Beyazlı savunmaya ait.
Savunması yumuşak karnıydı Beşiktaş'ın. Ancak bu karşılaşmada Galatasaray'a bir-iki zorlama gol girişimi dışında pozisyon vermedi. Oyunu iki bölüme ayırmak gerekiyor. İlk yarıda uzun pasa dayalı ikili mücadelelerin gölgesinde eriyip giden bir futbol vardı sahada. İkinci yarıda ise tempolu heyecanlı bir futbol kavgası izledik. Beşiktaş tribünlerinin sesine kulak verdi ve takımın kreatif adamları Delgado ve Tello gibi oyuncular da meziyetlerini konuşturmaya başlayınca Siyah-Beyazlı takım golü buldu. İlk 45 dakikada hep marke pozisyonlarda topla bir araya gelen Holosko'nun boş alanlara doğru yaptığı asimetrik deparlar forvete yaklaşan orta saha etkinliğiyle birleşince fırsatçı Nobre, fileleri havalandırmayı başardı. Son rakımda Galatasaray'ın baskı kurma uğraşı dikkat çekti. Ancak tempo ayarlama noktasında sıkıntılar yaşayan Feldkamp'ın talebeleri bir defa ritim kaybetmişlerdi. Toparlanamadılar. Beşiktaş kontra gol girişimleriyle farkı daha da artırabilirdi. Ne var ki son dokunuşlar bu defa çerçeveyi bulmadı. Oysa maçın başında inanılmaz derecede klasik, inanılmaz derecede simetrik düz bir futbol yavanlığına ya sabır çekti İnönü tribünleri.
Takımların dizilişine dikkat ettiğimde her şeyin birbirinin aynı olduğunu gördüm. Beşiktaş'ta dörtlü savunmanın önünde oynayan İbrahim Toraman, Galatasaray'da aynı pozisyonda görev yapan Mehmet Topal'a göre hücuma daha az bakan, daha durağan, daha klasik bir tarzdı. Forvetin arkasında oyun kurucu olarak görev yapan Delgado ise Arda'ya göre ofansif yönü olmayan bir orta saha adamıydı. Siyah-Beyazlı takım kâğıt üzerindeki negatiflerini doksan dakika boyunca oyun disiplinine sadık kalarak taktik disiplininden asla sapmayarak Galatasaray'ın ritim kaybettiği bölümde tempoyu yükselterek sonuca gitmeyi bildi. Ertuğrul Sağlam son 15 dakikaya girilirken Delgado'nun yerine Serdar Özkan'ı sahneye sürerek rakibin orta sahadan kolay çıkış yapmasının önüne geçti. Galatasaray karşılaşmanın ilk 20 dakikalık bölümündeki çok da sahici olmayan baskısı dışında Beşiktaş kalesini sarsıcı, Beşiktaş savunmasının dengesini bozucu bir oyun güzelliği ve organizasyon becerisi gösteremedi. Sezonun en yavan maçlarından birini çıkardı. Beşiktaş en azından mücadele hırsıyla kazanmayı hak etmişti. Bunu da başardı.