[bjk_bjk]

Benim güzel kardeşim... Sana şimdiye kadar yazarken de, konuşurken de ‘Ertuğrul kardeşim’ diyordum. Dün akşam benden ‘hoca’ lâkabını aldın. Bundan sonra sana derdimi anlatırken ‘hocam’ tabirini kullanacağım. Maç öncesi senaryosunu 10 numara yazmışsın. Futbolcularından yardım istediğin belli. Sana yardım etmeyen oyuncun yoktu.

Demek ki, psikolojik açıdan da takımı iyi hazırlamışsın. Elinde mecburiyetten kullandığın sakar oyuncular var. İbrahim Kaş’la, Baki Mercimek’le bu işin içinden çıkmak pek kolay değildi. Sen ne yaptın? Çok iyisini. Sahanın her metrekaresini daralttın, bu iki sakara fazla yük binmedi.

Holosko gibi bir silahı en iyi şekilde kullandın. Nobre gibi bir forvet sana en faydalı isimdi. Onu da yüreklendirmişsin. Attığı gol için söylemiyorum, G.Saray takımı arkadan çıkamadı. Tabii ki attığı gol çok önemli. Onu gecenin adamı yaptı.

Senelerdir lider olmayan bir takımın golünü atmak herkese nasip olmaz. Nobre, oynadığının karşılığını aldı.

Rüştü, Beşiktaş’a geldiğinden beri ‘Şu maçı Rüştü kurtardı’ dedirtmedi. Dün akşam da kurtaran o değil. Benim demek istediğim başka bir şey. Onu çok rahat ve kendinden çok emin gördüm. Rüştü zaten büyük kaleci. Ve bir takım şampiyon olacaksa, kalecinin en az 3-4 tane maça imza atması lazım. Dün akşamki oyunda Rüştü’de o havayı gördüm.

TRİBÜN MUHTEŞEMDİ

Maçın hakemi, oyuna kendi yorumunu süren bir arkadaş. Belli bir standartı var. Onu tutturmuş, kimsenin kayığına binmeden bu işi götürüyor. Oğuz Sarvan’ın hakemliğini çok beğenirdim, şimdi işin başına geldi. İnşallah birkaç tane daha Bünyamin ayarlar.

Beşiktaş dün akşam çok iyi bir iş çıkardı. Ama işi bitmedi. Lider oldu, şampiyon değil. Şampiyonlukta iddian varsa, şimdi her maçı böyle oynamak lazım. Beşiktaş seyircisi maçtan önce takımdan daha da fazla hazırlanmış. Muhteşem bir tribün vardı. Sazıyla, sözüyle, flamasıyla görkemli bir gece yaşattılar.

Ligin zirvesinde artık boy hizası var.

Bundan sonra hem yukarıda hem altta -belki çok kaliteli olmaz ama- çok zevkli bir lig yaşayacağız.