Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-03-2008, 10:10   #1
bjk_bjk
 
bjk_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Çok hoşuma gitti (Hıncal Uluç)

İnönü Stadı'nda uzun bir süreden beri hasret kaldığımız örnek bir derbi oynandı. Kendimi İngiltere'de hissettim

Kimse sivri demeçler vermedi. Yukarıdan tahrik olmadığı zaman aşağıda insanların birbirine öfkesi, düşmanlığı yok

Beşiktaş-Galatasaray maçıyla ilgili konuşulması gereken manzara da tam tersine bir hoşluk. Bu maçı kazanan lider. Bir nevi puan durumu dolayısıyla final maçı var. Böyle bir derbinin çok gergin koşullarda oynanması gerekirken, Beşiktaş da Galatasaray da birbirlerine küfür etmeden, birbirlerini taşlamadan, koltukları söküp atmadan, göze çok hoş gelen tribün şovları yaptılar. Oradan bayraklar indi, buradan moziklerle şekiller çizildi. Evvelden konuk takım 300 kişiyle böyle bir şeye kalktığı zaman kıyamet kopardı. Beşiktaşlılar gayet uygar ve sportmen bir şekilde onu seyrettiler. Herkes kendi takımını destekledi. Maçın başında futbolcular, hocalar sarılıp öpüştüler. Maçın sonunda Galatasaray liderliği Beşiktaş'a devretmiş olmasına rağmen gene futbolcular birbirlerine sarılarak, öpüşerek, birbirlerini kutlayarak, formalarını değişerek soyunma odasına gittiler. Yani kendimi birden bire Türkiye'nin dışında, İngiltere'de bir maç seyreder gibi hissettim. Çok hoşuma gitti. Bunun sebebi de şu; maç öncesinde iki takımın yöneticileri de tribünleri gerecek konuşmalar yapmadılar. Ne Galatasaray'dan, ne Beşiktaş'tan sivri laflar çıkmadı. Ne maç öncesi hakem üzerinde konuşmalar yapıldı, ne federasyon, ne şu, ne bu... Böyle olunca ortaya güzel bir maç çıktı.

BİRLİKTE OTURURLAR
Hep sana söylüyorum; balık baştan kokuyor. Maç tertemiz olunca tribünler de o havaya uydu. Türkiye'de uzun yıllardan beri hasret kaldığımız bir örnek derbi oynandı. Bu hava sürsün, 1-2 sene sonra Beşiktaş ve Galatasaray seyircisinin ben eski Mithatpaşa Stadı günlerindeki gibi beraber, aynı kapalıda oturabileceğini dahi düşünüyorum. Ne kadar güzel. Yavuz Bingöl maçtaydı. "Ben Galatasaraylıyım" dedi ama Beşiktaşlıların arasında oturdu. Yavuz Bingöl sıradan birisi değil. Yavuz Bingöl bilinen bir sanatçı. Onu herkes tanıyor, Galatasaraylı olduğunu da herkes biliyor ve orada oturuyor. Dahası maçtan 3 saat evvel ben Çarşı'daydım. "İntihar mı ediyorsun. Ne işin var orada" diyenler oldu. Beşiktaş Kültür Merkezi'ne tiyatroya gittim. Girdim ve çıktım. Boynunda Beşiktaş kaşkolu, Galatasaray maçına gitmeye hazırlanan adamlar "O Hıncal ağabey" dediler. Biriyle sarılıp öpüştük. Demek ki yukarıdan tahrik olmadığı zaman aşağıda insanların birbirine öfkesi, nefreti, düşmanlığı falan yok. O maçın konuşalacak yanı da bu. Fenerbahçe maçının konuşulacakları ne kadar çirkinse, Beşiktaş-Galatasaray maçının konuşulacakları o kadar güzel.
_Zico, Sevilla maçlarını düşünürek ligde yedek ağırlıklı bir kadro tercih etti. Ancak bu, Fenerbahçe'ye pahalıya mal oldu ve 5 puan kaybetti. Fenerbahçe'nin as oyuncuları 3 günde bir maçı kaldıramaz mı? As oyuncularla oynasaydı o puanları alabilecek miydi? Belli değil. Ortada bir gerçek var sene başından beri "Bu Fenerbahçe kötü takım" diyorum. "Yanlış transferler var. Yanlış transferler yapılmaya devam ediyor. Bu takımın eksikleri giderilmiyor" diyorum. Zico'nun elindeki malzeme bu.

F.BAHÇE 7. OLURDU
"Bu malzemeyle ben 3 günde bir maç oynayamam, dinlendirmem lazım" dediği zaman kenardan sahaya girenin futbol oynadığı yok. Kenar palavra. İçerdekiler de palavra. Medyanın bu hakemler üzerinde kurduğu baskı olmasa, Fenerbahçe şimdi 6., 7. durumda olurdu. Fenerbahçe iyi takım değil; Zico'nun elinden gelen budur ama Türkiye Cumhuriyeti'nde daima yöneticiler fevkalade iyidir, onlar fevkalade iyi takım kurarlar. Bu takım kaybedince de kabahat ya hakemindir ya antrenöründür. Bu yüzden de hakemler ve antrenörler Türkiye'de şamar oğlanı!..
bjk_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla