Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-03-2008, 10:20   #1
bjk_bjk
 
bjk_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Ertuğrul Sağlam'dan zarif çalımlar... (Hayri Beşer)

Beşiktaş'a en büyük haksızlığı Beşiktaşlının yaptığını düşünüyordum. Bu sezon Siyah-Beyaz'a gönül veren tanıdıkların yüzünde hep kalın bir memnuniyetsizlik çizgisi gördüm. Bir açıdan bakınca onları çok iyi anlıyorum.
Maçların sonuçlarını, atılan, yenilen golleri ve puan cetvelini bir kenara koyalım. Sadece ve sadece sahada oynanan futbola gözlerimizi zumlayalım. Beşiktaş'a liderlik payesi verir misiniz? Tabii ki hayır. Siyah-Beyazlı camianın memnuniyetsizliği işte bu yüzden.
Ben yine de Beşiktaşlının Beşiktaş'a haksızlık yaptığı görüşünde ısrarlıyım. Çünkü, bu takım son şampiyonluğunu yaşadığı 2001 yılından bu yana bunalımdan kurtulamadı, bir oyun kimliği oturtamadı. Yönetim kaoslarıyla boğuştu, hatalı teknik adam tercihleri yüzünden zaman kaybetti.
Beşiktaş'ın önce Gordon Milne ve Lucescu dönemlerinde olduğu gibi standardize edilmiş bir oyun ezberi üzerinde büyümesi gerekiyordu. Çünkü şartlar Beşiktaş'ın önüne yeniden yapılanma mecburiyeti koymuştu. Bu yüzden Ertuğrul Sağlam, zor bir işe soyunmuştu. Uzun bir teknik adamlık geçmişi olmadığı gibi, ilk büyük takım deneyimini böylesi fırtınalı bir futbol ikliminde yaşıyordu. Hem yeni bir takım, yeni bir anlayış inşa edecek hem de kriz yönetecekti.
Camianın başarıya açlığı, sabırsızlığı ayrı bir dert, transfer döneminin verimli bir şekilde değerlendirilememesi ayrı bir dertti. Şimdi insaf gözlüklerimizi takıp gelinen noktaya bir göz atalım. Bu takım, önceki akşam Galatasaray'ı mağlup ederek güçlü rakibinden zirveyi teslim aldı. Biliyorum, o maçta ortaya koyduğu oyuna da burun kıvıracaksınız. Ancak sezon başından beri rasyonel bir bakış açısıyla Siyah-Beyazlı takımın oyununu süzdüğünüzde, aslında başarılan işin ne denli büyük olduğunu göreceksiniz.
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde ağırlığını hissettirdi. Önemli galibiyetler aldı. Ligde iyi oynadı, kötü oynadı; ama kazanmayı öğrendi ve liderlik koltuğuna oturdu. Peki işin sırrı nerede yatıyor? Bu sorunun cevabı hiç de zor değil. Beşiktaş, Ertuğrul hoca ile her şeyden önce 'oyun disiplinini' geleneğe dönüştürmeyi başardı. Mücadeleden asla kopmayan, kazanma inancını asla kaybetmeyen bir oyun kültürü oluşturdu. Galatasaray karşısında alınan galibiyet, bunun en güzel örneği. Ve tabii Beşiktaş'ın çok özel taraftarının da bu başarıda rolü büyük. Şu bir gerçek ki, sahadaki Beşiktaş, performans olarak tribündeki Beşiktaş'ın çok gerisinde.
Kendimi altını çizmek zorunda hissettiğim bir başka gerçek daha var. Beşiktaş, bariz hakem hataları yüzünden de önemli puan kayıpları yaşadı. Bu takımın nizami golü verilmedi. Buna rağmen teknik heyetin çığırtkan bir tutuma sığındığını hiç görmedik. Beşiktaş, şu anda 1 puan farkla lider. Şayet, sezonun ilk yarısındaki hakem talihsizliklerini yaşamasa 4-5 puan önde olabilirdi. Siyah-Beyazlı camia, olumsuz şartları da göz önünde bulundurarak insaf gözlüğünü takarsa gelinen noktanın ne denli büyük bir başarı olduğunu görecektir. Ertuğrul Sağlam, zarif bir teknik adamlık örneği sergiliyor. Onun başarısı yerli meslektaşlarına da çok şey kazandıracaktır.
Cim Bom ve F.Bahçe'ye ne oldu?
Beşiktaş'ın liderlik koltuğuna oturması Fenerbahçe ve Galatasaray açısından önemli bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Çünkü Fenerbahçe kadro kalitesi itibarıyla en görkemli takım görünümünde, Galatasaray da tempolu takım oyunu ve genç yetenekleriyle şampiyonluğa namzet bir takım hüviyetinde. Beşiktaş'ın bu ikilinin önüne geçmesi sadece kendi başarısıyla ilintili değil. F.Bahçe, lig maçlarında zaman zaman ciddi motivasyon sıkıntısı yaşıyor. Kadro tercihleri de hatalı olunca hesapta olmayan puan kayıpları Sarı-Lacivertli takımın kapısını çalıyor. Galatasaray ise Leverkusen hezimetiyle girdiği bunalımdan Türkiye Kupası'ndaki Fenerbahçe galibiyetine rağmen kurtulmayı başaramadı. Takımın en büyük eksikliği tecrübe. Doksan dakikayı nasıl yaşamaları gerektiğini tam olarak bilmiyorlar. Haftanın sürprizini ise Sivas yaptı. 'Buraya kadardı' diyenleri yine yanılttı Bülent Uygun'un talebeleri. Kayserispor da evinde Denizlispor'u mağlup edebilse zirvenin 5. ortağı olacaktı. Ortada göz okşayan bir futbol olmasa da bu kadar çok takımın şampiyonluğu forse ettiğini görmek güzel. Daha güzel haftalarda buluşmak dileğiyle...
bjk_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla