Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-03-2008, 09:28   #1
bjk_bjk
 
bjk_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Ne kadar mucize? (İlker Ateş)

G.Birliği maçı berabere bitse, Beşiktaş bu haftayı bu kadar rahat ve sakin geçirebilir miydi? Elbette geçiremezdi... Bobo, son saniyelerde o mucize golü atmasa herhalde bütün bir hafta hakem Yunus Yıldırım manşetlere çıkacaktı... Yardımcısının uyarısına uymayarak penaltıyı vermeyişi, herhalde şu günleri "Yunus Yıldırım günleri" yapardı. Melekler Beşiktaş'ı gerçekten koruma ve kollama altına aldılar. Futbolda mucize yaşanabiliyor ancak bu kadarı biraz fazla olmaya başladı. Beşiktaş gibi bir takım, kazandığı maçların dördünü uzatmaların son saniyelerinde galibiyete dönüştürebiliyorsa, mucizenin de bir sınırı olmalı... Yani, hep böyle gitmez! Beşiktaş bu sezon ne çektiyse, savunmasından çekti. İkinci yarının başından bu yana yenilen her golde mutlaka bir savunmacının arızası var. Tıpkı son yenilen golde, Baki'nin G.Birliği'nden Kerem'e asist yapması gibi. Futbol yarışı, Formula 1 yarışına benzemiyor. Öyle "pit alanına" girip de, 8-10 saniyede patlak lastik değiştiremiyorsunuz. Bu kadar defans falsosunun bir arada yaşandığı başka bir Beşiktaş sezonu olmamıştı. Bir Serdar Kurtuluş'un yokluğu, sağ bek mevkiini boş bıraktı. O olmayınca, orada bazen İbrahim Toraman'ı, çokca da Ali Tandoğan'ı gördük. İkisi de gerçek sağ bek değiller. Cisse yok, Toraman ön libero oynuyor. Mecburiyetten oynamasına rağmen, kalpten oynadığı için iki haftadır o bölgede aman aman sorun yok. Beşiktaş, Diatta'yı göndermekle iyi iş yapmadı. Savunmada önünü gören, deneyimi olan, sadece kafasıyla değil ayağıyla da oynayan tek futbolcuydu. Eğer onun kalması sağlansa, uyum sorunu aşılacak ve Beşiktaş savunmasında bu kadar problem yaşanmayacaktı. Zor haftalar başlıyor. Her şey savunmaya bağlı.. Tekerlek patlarsa, stepne yok!
bjk_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla