[I]Beşiktaş Avrupa'da neden başarılı olamıyor...
Beşiktaş uzun zamandır nedense başarılı olamıyor zaten. Aslına bakarsanız en iyi başarıları bu zamanda aldık..Liverpool'u Marsilya'yı yendik. Burada Porto maçında belki de sezonun en iyi futbolunu oynadık.Ben biraz şansa inanırım golden 3 dakika önce kaleciyle karşı karşıya kalan Higuian,o golü atmış olsaydı durum çok farklı olacaktı .ama son dakikada şanssız bir gol yedik ve o gol olmasa belki şu anda Fenerbahçe değil Beşiktaş konuşulacaktı. Bir 92-93 sezonunda Galatasaray'ın Ankaragücü'nü 8-0 yendiği maçla şampiyonluğu kaybetmeseydik geleceğin 10 senelik Beşiktaş'ını o sene kuracaktık.
85-86 sezonunda Galatasaray'ın Ergun Gürsoy yönetiminde 14 sene sonra bizim elimizden alarak kazandığı şampiyonluk olmasaydı, belki şuanda Galatasaray diye bir takım olmayacaktı!. Biz de bazışeyleri kendi ellerimizle verdik. Hatta bir keresinde bizi eleştiren bazı yöneticilere, sizin zamanınızda Edirne'den yukarı çıkamıyorduk dedim. Yöneticimiz buna cevaben, 'O dönemlerde yani 85 - 95 yılları arasında Avrupanın Türkiye'ye bakış açısı gerek politik gerek siyasi açıdan çok farklıydı. PSV'nin sponsoru olan Philips, Uefa ve Fifa'nın bütün elektrik sisteminin yapımını üstlenmişken Beşiktaş ile oynadığı maçta hangi hakem PSV aleyhine düdük çalabilirdi mantığı çökmüştü üzerimize' dedi.
Bence de doğruydu. Ama 96'lı yıllarda Ahmet Güvener, MHK'nın başındayken ve Galatasaray yanlısı kararlar verdiği dönemde Galatasaray ligde hiç top oynamadan Hagi'nin 40 metreden attığı gollerle 90+8 lerde çalınan penaltılarla, şampiyonluğa ulaşıp, kalan bütün gücünü Avrupa'da kullanarak başarıya ulaşmıştır..Tabii ben şimdi söyleyeceğimiz sözün arkasına 3 tane ünlem, 5 soru işareti koyarım: 'O dönemde yani Beckham'ın 17 yaşındayken oynadığı, Phil Neville,Gary Nevillelı M.United kadrosuna 4-0 yenildikten sonra Galatasaray 10 tane maç oynadı ve hiç birinde yenilmedi.Bunlar rastlantı değil hep bir güçlerin sayesinde oluşan durumlardır.
-Çarşı içkiye karşı! projesi kimin fikri?Buna arkadaşlarla birlikte karar verdik. Maç günleri Beşiktaş'ta inanılmaz içki tüketimi oluyor. Maç saati gelene kadar alkol tüketen taraftarlar stada girişte büyük sorun çıkartıyorlar bu durumu önlemek için de böyle bir proje başlattık. İnşallah bir neticeye varacağız..
-Amigoların futbolculara bir etkisi varmı sizce?
Bence böyle bir şey yok! Ben asla böyle bir şeye izin vermem.Şu anda birkaç futbolcu hariç hiçbir futbolcu ile tanışmışlığım yoktur. Çünkü oluşabilecek herhangi bir yanlış anlamada 'Bu Alen'nin arkadaşı bu oyuncuyu koruyor denilmesi benim hiç bir zaman hoşuma gitmez.. Size bir anımı anlatayım; 3 sezon önce bizim tribünlerimizde 'Beşiktaşlı olunmaz, Beşiktaşlı doğulur' tezahüratı meşhurdu. Bu tezahürat kesinlikle taraftarlar adına basına ve fedarasyona tepki olarak söyleniyordu. Beşiktaş'a Fenerbahçe'den gelen futbolcular bu sloganın kendilerine söylendiğini düşünerek rahatsız olmuşlardı Ben de bu durumun futbolcularla alakası olmadığını anlatmak için arkadaşlarla maç öncesi bir cuma günü iftar yemeğinde buluşarak durumu izah etmiştim. İftar yemeği sonrası arabama giderken, Okan gözleri dolmuş bir şekilde arkamdan gelerek,'Abi biz bu maçı alacağız, Pazartesi günü seninle tekrara görüşelim dedi.' Ve Pazar günü biz o maçı kazanmıştık.
-Sizce Beşiktaş'ı bir Türk hocanın çalıştırması daha mı mantıklı?Bana göre 3 büyük takımın başında da yerli hoca olmamalı. Ertuğrul Hoca'nın başarısının nedeni efendi kişiliği ve kimseyle polemiğe girmeden işini yapmasıdır.Yabancı hocaların olmasını istememin nedeni, basınla ilgilenmemeleri. Yabancı hocalar, masalarına gazete bile koydurmazlar.. Lucescu,Tigana hepsi aynıydı.. Hatta Lucescu; ben burada olduğum sürece buraya gazete girmeyecek diyordu belki de en doğrusu buydu.
Türkiye'nin yapısı İtalyanların yapısına benziyor.'Kazanırsan kralsın.Kaybedersen ziyansın' felsefesi vardır..
Aslında oyuncularla diyalog çok önemlidir. Ne çok baskı yapmalı ne de çok rahat bırakmalısınız. Bu diyaloğu Sinan Engin yakalamayı başardı gerek tavrı, gerek konuşmaları ile takıma 2003 ruhunu geri getirdi.
-Rüştü'nün Beşiktaş'a gelmesine nasıl bakıyorsunuz?Rüştü ve Hakan ligin en iyi kalecileri;ama Rüştü'den eski verimi alamıyoruz. Bize en büyük faydasının tecrübesi olacağını inanıyoruz.
-Sizce Beşiktaş Cordoba ile mi devam etmeliydi? Bu soruyu cevaplamak istemiyorum.
-Pascal Nouma'yı özlüyor musunuz?Tabii ki özlüyoruz.Maçı bizim gibi yaşıyordu Kalbi bizimle atıyordu... Attığı jenerik gollerini nasıl unuturuz! Hiç unutmuyorum, Beşiktaş'a ikinci gelişinde sezon başında kapalının önüne gelip kollarını kaldırıp diz çökmüştü.Bundan çok etkilenen taraftar da adeta sahaya atlayacaktı.Tek kelime ile karşılıklı bir aşk hep var..
-Konuşulan diğer bir konuda 'KARTAL GOL GOL GOL' tezahüratının futbolcuları kötü etkilediği ?
Bu durumu ben de anlamış değilim kötü etkileniyoruz diyen futbolcular var. Beni sahaya 3'lü için çağırdıklarında bile inanılmaz olumlu etkileniyorum.. Altı bin kişinin verdiği pozitif elektrik on bir kişi tarafından nasıl negatif algılanır, onu da inanın anlamış değilim. Ama biz devam edeceğiz bu tür tezahüratlara ve her zaman arkalarında olacağız.
-Yeni stat yapıldığında sizce İnönü'nün büyüsü bozulur mu?Bence bozulur ve farklı bir hal alır... Şimdi yeni yapılan stadlar taraftarların coşması için değil de konforlu bir maç izlemek için yapılıyor. Tabii bu durumun bize de kötü etki etmesi söz konusu olabilir ;ama biz yine desteğimizi sonuna kadar vereceğiz...[/i] Superonline.com'dan alıntıdır.
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR..
Konu taKi_bJk tarafından (14-03-2008 Saat 16:20 ) değiştirilmiştir..
|