oysa ki hayat..
Hüzün yüklü bir trenin kimseziliğimde duraklamasıydı bütün beklentim
biletsiz bir yolculuktu hayata uzanan
kaçak adımların kaçamak bakışlarında fark edilmeden kalbine ilerlemekti.
ilerleyemedim.
her adımda bir duvar,her duvarda soğuk tokatlarla karşılaştım.
aşk bana,aşktan nefret etmeyi öğretti sadece,
ve çekip gitmeleri.
oysa ki hayat,
Gramafonla kavalı karıştıran kulakların,
iki bacak arası düşlerinden uzak
ay çiçeği tarlalarıda güneşin batışını izlemekti.
ve seni sevmek,
sadece acı çekmekti.
parmaklarını toplu iğnelerle didik didik eden sıkıntının her didikleyişte kalbime battığını anlatamadım hiç.
dizindeki o ufak izlere nefretle baktığımı haykırmadı gözlerim.
sen ağlardın,
ben sana ağlardım.
susardı gözlerim.
gözyaşlarının toprakla özlemlerini gidermesini izlerdik hepsi yağmurun hayaliydi üstelik ve sılanın uzaktan kokusunu deniz mavisi ile yazılmış yorgun şiirlerin isimsiz şairlerinden alırdık.Her şair biraz mavi bakar kaybetmişliğine hayat umut etmekti belkide o gözlerde
oysa ki hayat,
sadece seni sevmekti.
ve aşk bana nefret etmeyi öğretti sadece
sen giderdin,
ben giderdim biterdi öylece.
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. |