Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-04-2008, 17:16   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Bu fatura kime ait?

OFTAŞ yenilgisinin ardından tepkilerin doruğa çıktığı Beşiktaş'ta, suçlu kim ya da kimler? Daha 2 hafta öncesine kadar şampiyonluk şarkıları söylenirken, 'kenetlendik, bizi kimse yıkamaz' mesajları verilirken, bugün gelinen noktanın hesabını kim verecek?

HABERTURK.COM SPOR SERVİSİ

Eğer bir takım başarısızsa, bunun çok değil 4-5 nedeni olabilir;

A)Yönetim
B)Teknik ekip
C)Futbolcular
D)Taraftar
E)Hepsi

D ve E şıklarını eledik. Beşiktaş taraftarı, diğer ekiplerin bile kıskandırıyor. İnönü Stadı her maç tıklım tıklım dolu. Tribünde desteğin en alası yapılıyor. O zaman elde kaldı 3 seçenek. Nedenler...

Süper Lig'de son 10 haftaya lider giriyorsun, yarım asırlık ligin istatistikleri "Beşiktaş yüzde 80 şampiyon" diyor. Fikstür avantajı da Beşiktaş'ta. Bitime 6 hafta kala derbi maçlarının hepsini bitirmiş, ayrıca zirveye oynayan Sivasspor ve 5. sıradaki Kayserispor maçları da tamam. İlerleyen haftalarda tek yapılması gereken özellikle ev sahibi olunan maçları kazanmak ve rakiplerin puan kaybetmesini beklemek. Çünkü Fenerbahçe-Galatasaray, Galatasaray-Trabzonspor ve Sivasspor-Galatasaray gibi zorluk derecesi yüksek maçlar daha oynanmamış. Şimdi gelinen nokta ise tam tersi. Beşiktaş, liderin 5 puan gerisinde 4. sırada. Fenerbahçe kazanırsa fark 8 olacak, üstüne bir de Sivasspor galip gelirse 3'üncü ile aradaki fark açılacak. Yani çantada keklik gördüğün UEFA da artık zor!

Ertuğrul Sağlam'ın maçtan sonra söylediği gibi Beşiktaş, Gençlerbirliği OFTAŞ karşısına eksik kadroyla çıktı. Tello hasta, Rüştü sakat, Bobo, Cisse ve İbrahim Kaş cezalıydı. Siyah-beyazlı takım 5 as oyuncusundan yoksun mücadele etti ve çok kötü bir futbol sonucu OFTAŞ 1-0'lık haklı bir galibiyet aldı. Ancak siyah-beyazlı takımın ilk 11'ine bakıldığında, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın isteğiyle transfer edilen 5 futbolcu görülüyor. Hakan Arıkan, Gordon, Mehmet Yozgatlı ve devre arasında çok yüksek para ödenerek alınan Holosko. Ayrıca ilk 11'de Milli Takım forması giyen 3 oyuncu yer alıyor. Gökhan Zan, İbrahim Toraman ve Serdar Özkan ay-yıldızlı formayı terletiyor. 11'de sadece 2 yabancı oyuncu var, skoru değiştirebilecek özelliklere sahip olan Delgado yedek. Ertuğrul Sağlam'ın gerekçesi, 'oyuna başlayacak gibi olmaması'. Arjantinli 58. dakikada sahada ve Beşiktaş daha diri bir görünümde. Hiç değilse gol arıyor. Yine Sağlam'ın istediği Gordon, özellikle son dakikalarda öyle hatalar yapıyor ki, anlamak mümkün değil. Parlayan yıldız Bobo, anlamsız bir hareketten cezalı. Bu da, "gitmek istiyor", ya da "konsantrasyon eksikliği var" yorumlarına yol açıyor. Tello ise sezon başından beri hep sakat. Buradan şu anlam çıkıyor: 'Takım kadrosu kötü olamaz'. Daha doğru bir tabirle, eğer sorun futbolculardaysa, bunun en büyük sorumlusu Ertuğrul Sağlam.

Peki mucizelere kalan şampiyonluk, Türkiye Kupası'nı G.Saray'ın dışında bir takımın kazanması ve Sivasspor'un ligi 3. sırada bitirmesi halinde Avrupa kupalarında yer alamamanın suçlusu kim olacak? Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, yönetimin üzerine düşeni yaptığını tek suçlunun teknik ekip olduğunu söylüyor. Karadeniz bu eleştirisinde haksız da sayılmaz. Geride kalan 30 haftada Ertuğrul Sağlam'a gereken destek verildi. En azından Rıza Çalımbay ve Bosque gibi bir kalemde silinmedi. Sağlam'ın istediği futbolcular hemen transfer edildi. Rüştü ve Mehmet Yozgatlı gibi tepki çekmesi muhtemel isimlerin transferi bir günde bitirildi. Veto ettiği Sergen Yalçın, Hasselbaink'in bir daha lafı edilmedi. Hatta Diatta, Higuain gibi şaşkınlık yaratan fiyasko transferler konuşulmadı bile. 'Takım kız gibi oynuyor' açıklamasının ardından hemen yöneticilere konuşma yasağı kondu. Futbolcular ve teknik kadronun üzerinde baskı olmaması istendi. Galibiyetlerin ardından bolca primler verildi. 'Ricardinho dışında paramı alamadım' diye yakınan olmadı. Belki de yönetimin yanlışı taraftarın gözbebeği Ali Gültiken'in yerine Sinan Engin'i göreve getirmekti. Amnaç Sinan Engin'i başarısız göstermek değil, sadece yönetim bunun dışında yanlış bir hamleye imza atmadı. Ertuğrul Sağlam’ın her istediğini düşünmeden yapmak, kulübün parasını bol keseden harcamak dışında. Fiyasko transferlere harcanan paralar, ‘pişmanım’ dediklerinde ödenen tazminatlar, menajer komisyonları, primle motive yöntemi, hayata geçirilemeyen projeler...


Diğer taraftan 'Acaba ezeli rakipler Fenerbahçe ve Galatasaray çok mu iyi?' sorusu akıllara geliyor. Sarı-kırmızılılara bakıldığında, sezon başından buyana sakatlıklarla boğuşuyor. Kalli'nin ilginç seçimleri ve katı disiplini nedeniyle fazlasıyla canı yanmış. Özhan Canaydın ameliyat olmuş, maddi kriz nedeniyle muhalefetin ciddi bir baskısı var ve en önemlisi bir seçim atlatmış. Feldkamp'ın istifasının ardından takımın son 6 haftada teknik direktörsüz kalması da cabası. Fenerbahçe ise tarihinin en mutlu günlerini yaşıyor. Nokta transferlerden beklenen verim alınıyor, Avrupa'da hedeflenen noktaya ulaşılmış, yönetim teknik ekipten fazlasıyla memnun. Ancak sarı-lacivertli takım Şampiyonlar Ligi'nde çok zor maçlar oynamış. Beşiktaş Avrupa defterini kapattıktan sonra Fenerbahçe, Sevilla ve Chelsea ile toplam 4 zorlu mücadele yapmış. Takım 3 günde bir maça çıkıyor, futbolcuları lige yorgun dönüyor. Sakatlıklar, dinlendirilen futbolcular, 'sakatlanmayım' diye ikili mücadeleden kaçan oyuncular. Hepsi rakiplerin lehine. Yani Beşiktaş şampiyonluk kovalayan iki rakibine göre de, dezantajtan çok avantajlı.

Tabii bir de hakem kararları konusu var. Yanlış düdükler, verilen-verilmeyen faul ve penaltılar en çok Beşiktaş'ı mağdur etti. Siyah-beyazlılar, bu sezon yanlış hakem kararları yüzünden bolca puan kaybetti. Yönetim ve teknik ekip, eleştirisini de, protestosunu da yaptı. Ancak Başkan Yıldırım Demirören'in her istediği oldu, 'gitsin' dedikleri kısa süre sonra gittiler. Haluk Ulusoy ve yönetimi değişti, İsmet Arzuman düdüğünü bıraktı, Hakan Sivrisiervi'nin de bu sezon maç alması beklenmiyor.

Peki ama sizce suçlu kim?
__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla