Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-04-2008, 13:40   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kartal'ı transfer batırıyor Sanlı Sarıalioğlu

Son dört maçta Kartal'ın kaybı tam 9 puan. Büyükşehir Belediye, Fenerbahçe ve Oftaş yenilgilerinin arasına sıkıştırılan sadece Sivasspor galibiyeti var. Beşiktaş şu anda Fenerbahçe ve Galatasaray'dan 6, Sivasspor'dan da 3 puan geride. Dört hafta önce lider olan Kartal, şimdi dördüncü. Bir takım, bu kısacık süreçte, nasıl böylesine başaşağı gidebilir? Bunu başaranları ne kadar kutlasak azdır!
Geçen sezon Tigana'ya ateş püskürüyorduk. Ancak adam Beşiktaş'ı ligde ikinci yaptı. Ayrıca Türkiye Kupası'nı kazandırdı. Bu sezon dünyanın parası harcandı, pek çok oyuncu alındı... Ve ufukta görünen sadece inter-toto!
Ara transferde ısrarla bir stoperin alınmasını gerektiğini söylemiştik. Bu stoperin havada, karada, denizde dört dörtlük olması gerektiğini de özellikle vurgulamıştık. Gordon şu görüntüsü ile bıraktık havayı, karayı kumda bile oynayamaz. İlginçtir gelenler, gidenleri aratıyor.
Transfer politikası tam anlamıyla fiyasko. Bu nedenle de başarı yok. Ve de borç gırtlağa kadar. Yönetim ya kendi başına buyruk transfer yapıyor ya da teknik direktörüne teslim oluyor. Her ikisi de bin kere, milyon kere yanlış. Teknik direktör elbette önerilerini, isteklerini belirtecek ancak son sözü, kulübün profesyonel tarama ekibindeki uzman insanlar söyleyecek. Yıllardır bunu yazıyoruz. Ne yazık ki yöneticiler yine bildiklerini okuyorlar. O zaman ağlamaya sızlamaya hakları yok.






Haftanın incileri
Beşiktaşlı yöneticilerden Bülent Deriş ve Hüseyin Yücel, kendilerine haksız penaltı verilirse, futbolcularına, “Topu dışarı atın” diyeceklermiş. Dilin kemiği yok. Yöneticilerimiz de lafı dışarı atmışlar.
Zico, Kezman'ın penaltıyı atmasına sinirlenerek, “Müdahale etmeliydim. Hatalıyım. Yaşıyoruz, öğreniyoruz” demiş. Aman hocam burası Türkiye. Hata yaparsan adamı ne yaşatırlar ne de barındırırlar.
Ertuğrul Sağlam, Oftaş maçından sonra, “Bu takım beş günde nasıl böyle değişti. Anlayamıyorum, anlam veremiyorum” görüşüyle karşımıza çıktı. Ertuğrul, kendi takımını anlayamıyorsa, yandı gülüm keten helva.
Oftaş Teknik Direktörü Osman Özdemir, Beşiktaş ile oynadıkları maç sonrasında yaptığı açıklamada, Delgado'nun ilk on birde oynamayışına çok şaşırdığını söylemiş. Kartal adamı işte böyle şaşırtır!
Melih Gökçek Ankarasporlu oyunculara Fenerbahçe maçından sonra soyunma odasında, “Verilen sözler aynen geçerli” dedi. Bir anda alkış kıyamet koptu. Anlaşıldı ödül büyük.

Sivas'ın büyük yürüyüşü
Sivas gerçeğini hepimiz kabul edelim. Sezon başından bu yana hep zirve parkuru içerisindeler. Bugüne dek, “Nasıl olsa tökezleyecekler” diye bekledik durduk. Büyük yürüyüş tüm görkemiyle devam ediyor. Gümbür gümbür ilerliyorlar. Geldikleri nokta bütçelerine göre muhteşem. İstanbul'un 3 büyüğünün kasasıyla, Sivasspor'un kasasını karşılaştırdığınızda dudağınız uçuklar. İşte onlar böylesine kısıtlı olanaklarla zoru başarıyorlar. Sivasspor bu duruşu ile bazı büyüklere şu mesajı veriyor: “Parayla kabadayılık devri bitti. Ben sizden az kazanıyorum ama parayı iyi kullanıyorum. O nedenle de sizlere kafa tutabiliyorum.”

Sivasspor, Anadolu kulüplerine de “biz başardık siz de başarabilirsiniz, bizi örnek alın” diyor. Demek ki işi bilenler hedeflerine ulaşıyor. Acemiler de kaderleriyle baş başa kalıyor.



Yanlış tespitler Hürriyet Gazetesi'nin geçtiğimiz Salı günkü spor ekinde hakem hatalarının, İstanbul'un üç büyüğüne kestiği fatura hesaplanmış. Beşiktaş'ın hakem hatalarıyla 6 puan aldığı, 6 puan da kaybettiği bir araştırma sonucu tespit edilmiş.

Beşiktaş'ın açıktan aldığı 6 puanın ikisi, İnönü'deki Beşiktaş-Galatasaray maçındaymış. İbrahim Kaş'ın, Ümit Karan'a tabanı, ceza alanı içindeymiş. Yanlış hem de koca bir yanlış. İçeride değil, dışarıdaydı. Beşiktaş'ın fazladan aldığı bir başka iki puan da Gençlerbirliği maçındaymış. Beşiktaş'ın attığı golden önce, Ali Tandoğan'ın taç atışında ihlal varmış. Tamam doğru, ancak Gençlerbirliği kalecisi, yere yapıştırdığı Beşiktaşlı oyuncu nedeniyle daha maçın ilk dakikalarında oyundan atılmalıydı. Bu durumda acaba maç nasıl sonuçlanırdı? Bu tespit de yanlış. Tek doğru, Beşiktaş'ın Ankara'da Oftaş'tan fazladan aldığı 2 puan.

Hakem hatalarıyla Beşiktaş'ın kaybettiği puanlarda da Kadıköy'deki ve İnönü'deki Fenerbahçe maçları atlanmış. Colin Kazım'ın eli görmezlikten gelinmiş. Büyükşehir Belediye maçındaki Bobo'nun kırmızısı hiç değerlendirilmemiş. İnönü'de son oynanan Oftaş maçında Serdar Özkan'a yapılan penaltı belirtilmiş, ancak Nobre'ye yapılan penaltı hasır altı edilmiş. Yanlış tespitlerle dolu bir analiz olmuş.



Bize neler oluyor böyle! Galatasaraylı genç yüzücü Merve Terzioğlu'nun ölümü hepimizin içini yaktı. Galatasaray-Trabzonspor maçından önce bu yüzücümüz için yapılan saygı duruşu acımızı daha da derinleştirdi. Bizler ne yazık ki ölülerimize bile saygı göstermesini bilmiyoruz.

Lafları eğip, bükmeye, yuvarlamaya gerek yok. İtiraf edelim, aramızda vahşiler, yamyamlar var. Ve biz ne yazık ki bunlarla beraber yaşıyoruz. Sonra da diyoruz ki, “Lütfen küfür etmeyin, sahaya yabancı madde atmayın, şiddete başvurmayın.” Bu iğrenç mahluklar, o ufacık zaman diliminde bile çenelerini kapayamıyorlar. İnsanlıktan nasibini almamış bu canavarları önlemenin tek yolu, onları enselerinden tutup, toplumun dışına atmak ve bir daha o stadlara sokmamak.


Lig TV, geçtiğimiz Pazar akşamı önce İngiltere'deki, en ufak çıt çıkmayan, bir saygı duruşunu gösterdi. Daha sonra da Ali Sami Yen'dekini. Görüntülere bakarken, geçtiğimiz günlerde katledilen beyaz gelinlikli İtalyan kıza üzüldüğüm kadar üzüldüm. Kahrolduğum kadar kahroldum. Utandım, eridim, bittim. Lanet olsun.! Bize neler oluyor böyle?
__________________
Click the image to open in full size.

Konu HandaN tarafından (17-04-2008 Saat 13:58 ) değiştirilmiştir..
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla