[HandaN]

Dün daha çok kazanmaya ihtiyacı olan Rizespor’u deplasmanda yenerek üç puanı alan Beşiktaş, zaten ateşin içinde olan Karadeniz ekibini iyice ateşin içine attı. Rizespor’un artık kümede kalabilmesi için üç maçta dokuz puan kazanması gerekiyor.

Kimse Rizesporlu futbolculara bu mağlubiyetten dolayı kızmasın. Dünkü maçta hiç kimse Rizeli futbolcu için koşmadı, mücadele etmedi, savaşmadı diyemez. Peki o zaman neden kaybettiler?

Çünkü; Rizespor’un kapasitesi bu.. Zaten kısıtlı olan kadrosundan sakatlıklar ve cezalar nedeniyle kadro dışı olan futbolcuların bir araya gelmesiyle kaçınılmaz sonuç geliverdi. Böyle bir takımın da kötü gününde olan Beşiktaş’ı yenmesi söz konusu olamazdı, nitekim öyle de oldu.

Rizespor, 90 dakika boyunca girdikleri gol pozisyonu iki veya üçü geçmedi. Attıkları tek golde de inanılmaz defans hatası vardı. Özellikle de İbrahim Kaş’ın. Kaş, hatasını attığı golle affettirdi.

Beşiktaş’ın defansı rakibine gol pozisyonu vermedi, bravo diyeceğim ama diyemiyorum. Çünkü Rizespor’un gol pozisyonuna girmek için ne niyeti vardı ne de gücü.

İbrahim Kaş’ın attığı golde Kaş’ın becerisi kadar Tello’nun attığı inanılmaz güzel pasın rolü de çok önemliydi. Nobre ve Holosko’yu soracaksınız; Nobre’yi koşarken, mücadele ederken birazcık olsun gördüm, ama Holosko’yu hiç göremedim.

Delgado oyuna girdikten sonra Beşiktaş’ta futbol adına güzellikler olmaya başladı. Özellikle attığı galibiyet golü aylarca jenerikte kalacak kadar güzeldi.

Maçın hakemi Bülent Yıldırım, çok iyi bir maç yönetti. Kondisyonu, futbolcularla olan iletişimi, taraftar ve futbolcuların etkisi altında kalmaması notunu daha da çok yükseltti.