[Turgut_33]

-------------------------------------------------------------------------

Bu yönetimin 4 yıldır Beşiktaş camiasina yaptığı en büyük ihanet futbol takımının yerlerde sürünmesi ya da amatör branşların parasız kalması falan değil. O sorunlar bir şekilde çözülür. En büyük ihanet 105 yıllık koca Beşiktaş Kulübünü getirdiği noktadır...
Kamuoyunda hic bir saygınlığı ve söz dinlenirliği kalmayan, profesyonel futbolun hiç bir kurumunda (TFF, Kulupler Birliği v.s..) doğru dürüst bir politika güdemeyen, ileri geri konuşup el alemi kendilerine güldüren yöneticileri olan sıradan bir amator semt takımı haline getirmeleridir.

Su hale bakın Bursa'dan biri çıkıyor koskoca Beşiktaş Kulübüne adeta bir terör örgütü muamelesi yaparak yoneticilerin telefonlerı dinlensin gözetim altında tutulsunlar falan diyerek savcılığa gidiyor...!
Hemen bir şeyin altını çizeyim. Şu andaki Beşiktaş kulübü yöneticilerini zerre kadar tutmuyorum. Beşiktaş'ı el alemin ağzına sa
kız yapan zaten onlar!

Ancak burada konu Beşiktaş'lı yöneticiler değil Beşiktaş kulübünün kendisidir ! Yani Beşiktaş ile Beşiktaşlı'ları birbirine karıştırmayın Zira şu anda kulübü çok kötü Beşiktaşlı'lar yönetiyor!

Iste 4 yıl sonunda Demirören yönetiminin Beşiktaş kulübünü getirdiği nokta!
Bir de Hasan Doğan meselesi var ! Hasan Doğan Beşiktaş'lı falan değildir! Sorsanız kulübün adresini bile bilmez! Zamanında Murat Aksu'nun bazı politik manevraları sayesinde sırf TFF delegesi olsun diye Beşiktaş üyesi yapılmıştır. Beşiktaş'ın başında adam gibi bir yönetim olsa Doğan'ın seçildiği gün Beşiktaş üyeliğini iptal eder ve kamuoyuna da, en azından, TFF başkanı tarafsız olmalıdır o yüzden üyeliği iptal edilmiştir gibi bir açıklama yaparlardı.

İşte Beşiktaş kulübü Demirören sayesinde, her türlü politik manevranın yapıldığı, yalan projelerle camianın uyutulduğu, kimsenin saygı duymadığı veya abiyane tabiriyle takmadığı, hakkında savcılıklara suc duyurusunda bulunulduğu, başkanın babasının sıkıysa oğlumu oradan alın bakalım dediği, baskanın da rakamı bir türlü netleşmeyen bir meblağı kulübe verdigini iddia ederek kulubün geleceğini şahsi olarak ipotek altına aldığı bir yer haline gelmiştir.

Dikkat ederseniz yukarıda sportif hiç bir şeyden bahsetmedim, çünkü artık bu mesele sportif konuları çoktan aşmıştır. Hangi maçların kazanıldığı veya hangi Avrupa kupasına gidildiği gelinen bu noktada bana gore ikinci planda kalmaktadır.

Yani Beşiktaş Kulübü küme düşürülmektedir! Önce kulübü kurtaralım. Aksi takdirde hangi hocanın ya da hangi oyuncuların transfer edildiğinin hic önemi olmayan bir kukla "kulüp" kalacak elimizde !!!