sen sebep...(Yılmaz Erdoğan)   |   |         Sen Sebep      korkutma beni 
bu yaşlı başsız kelli felsiz halimle 
gereğinden ziyade güzelsin zaten aklımı çelme 
takma fikrime aksak ritimler 
o havaya ayarlı değil bu yelken bu gemiler 
kimin rastlantısı benim başıma geldi bilinmez 
ummandır ıslak aksak girilmez 
kapma kutusunu cahil ömrümün 
açılır da içinden boş bir hayal çıkar seçilmez   
daha bu yağış bir şey değil 
sen bir de acıklı halimi gör 
ürkünden derin soyulur farkına varmazsın 
suda balık nasıl aymayı bilmez 
su da balık da 
hangi denizin neresindedir ayırmaz 
böyle bir sevmek vardır 
ve birçok er mektubunda görülmüştür   
yok kadınlara aşık olanların işidir şiir 
kirlidir yakası gömleklerinin 
boyuna boyna fular papyon istemez 
şairin boğazı darboğazdır 
boğazın en inceldiği yerden solur   
gülme üstüme kaçacak yerim yok 
gelme yareme yarın veya başka seyir 
tarih tevellüt iklim cetvel yok   
saçlarında bulunabilir 
bazı kayıp kentlerin 
yakışıklı cesetleri 
bir ağıta asılı kalır 
infaz gibi 
acılı çağların   
yeri geldi diye ağlıyorum 
yoksa hiç aklımda yoktu 
gidenler gelirler 
her gece yalnızlığıma 
halleşir vedalaşırız 
bir merhaba saflığında 
kalanlarda kalmışya aklı gidenlerin 
hep eski haberler arıyorlar 
günlük taze gazetelerde 
ve yalanlar kalanlara kalıyor 
nasılsa gidenler gerçeğin olduğu yerde   
sebebim sensin 
bu mürekkep balığı 
bu bukalemun 
bu kalem 
yokluğun 
her şeyi sorduğum hayat 
beni rahat bırak!   
her evin kilerinde toz içinde kitabı 
ölülerle konuşma sanatının 
grev var ansiklopedilerin bazı sayfalarında 
süresiz olarak açıklamıyorlar 
bazı ideolojileri 
sözlüklerin bazı sapa harflerinde 
işi yavaşlatma eylemi 
beş saati buluyor anlamak 
bir sözün etnik kökenini 
bütün bunların sebebi sensin 
asla hatırlanmayacak bir rüyanın 
ortasında 
elinde derin bir uyku kokusu.    |