O küçük çocuk | | Maç ve Beşiktaş'ın durumu ile ilgili görüşümü yazmadan önce Bursaspor kulübünün yediği haltı yazmak istiyorum.
Adana 5 Ocak stadında oynanacak olan Beşiktaş-Bursaspor maçına Bursaspor seyircisi alınmayacağı yönündeydi.
Maçın nerede oynanacağı önemli değil, ev sahibi Beşiktaş.
Burasporspor seyircisinin stad'a girmemesi ile ilgili tedbirler Adana valiliği, emniyet müdürlüğü vede Beşiktaş kulübü
nün göreviydi. Bir grup seyirci, uzerinde Bursa atkısı, beresi, şapkası ve forması olmadan maça girdi ve sonradan ortaya çıktılar. Hadi bunu anladık diyelim. O koca Bursaspor bayrağı stadın içine nasıl girdi? Emniyet güçlerinin büyük zaaafı
olduğunu düşünüyorum, trübünde ki o küçücük çocuğun yaşadığından çok daha vahim olaylar olabilir di, bunun sorumluluğunu
kim üstlenecekti?
Bu olayların arkasında ne kendini bilmez bir grup Bursaspor seyircisinin olduğunu sanmıyorum. Bu olay tamamiyle Bursaspor
yönetimince organize edilmiştir. Saha'ya çıkan Bursaspor'lu futbolcuların elinde ki pankart bunun kanıtıdır, Bursaspor'lu yöneticilerin bilgisi olmadan o pankart'ı soyunma odasına sokmaları imkansız. Zaten geçen hafta Sinan Engin'in değimiyle
"abuk sabuk" bir adamın yaptığı çamur atma eylemine Bursaspor kulübünün sessiz kalması her şeyi önceden belli etmişti.
Futbol'da terör ve şiddeti önleme yasaları yürürlükteyken çok merak ediyorum TFF nasıl bir karar alacak acaba? Hangi TFF
diyecek olursanız, Aziz Yıldırım'ın adamı Bursaspor'lu Levent Kızıl'ın yönetiminde olduğu TFF. Şimdi buradan esas konumu
za gelmek istiyorum. Beşiktaş'ta adam gibi bir yönetim olmadığı için yaşanan olaylara Fransız kalınıyor. (Her fırsatta
yumruğunu masa'ya vurmaya alışık başkan, vur o yuğruğu masa'ya da çıkan sesi bir duyalım)
Bu asırlık çınar'ın Yıldırım Demirören yönetimi altında köklerinin gün be gün çürüdüğünü gözetmek mümkün. İki maçın üst üste
alınması bu gerçeğe ölçü olmamalı, Y. Demirören + E. Sağlam + S. Engin bu muhteşem üçlüden bir yere ulaşılamıyacağı, ezeli
rekabet içersinde olunan rakiplerle uçurum boyutlarına ulaşan farkdan anlaşılmaktadır. 2010'a kadar kulübün başında olacağını
beyan eden bu adam'ın nereye koştuğu, kime ne şekilde hizmet etmekte olduğu spor'a siyeseti bulaştırmayı istemediğim için de
ğinmek istemiyorum.
Sözün kısası; Bu takımın sıfırdan yapılanması gerekli, bu da çok tecrübeli ve sözünü, otoritesini ortaya koyabilecek bir hoca
ile hocanın direktifleri doğrultusunda hareket edebilecek bir yönetim ile gerçekleşir. Maalesef şu an böyle bir yönetim yok.
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
Sevgilerimle |