[be$ikta$_tek_a$k]

"Ertuğrul Sağlam başarılıdır, yola Ertuğrul hocayla devam edeceğiz" şeklinde, kendisinin bile inanmadığı bir açıklama yapar ise Beşiktaş Kulübü'nün başkanı, yadırganmaz yazının başlığı sanıyorum ki... Vincente Del Bosque'yi 'keyfi' gönderen, ardından da başkanı olduğu kulübün borç hanesine 18 milyon YTL tutarında bir tazminat rakamı ekleten kişi, "Ben sevilmek için değil, her yerde Beşiktaş'ın haklarını korumak için başkan oldum" derse, başka başlık da atılır ya, neyse!.. Ya da farklı dille eleştirmek de var ama!.. Gülüp geçiyorum, yok yalan, geçemiyorum. Yüreğim el vermiyor, üzülüyorum, karamsarlaşıyorum, zaman zaman da kahroluyorum. Kim bilir, geçmişte emekli maaşı ile kulübe destek olmaya çabalayan Süleyman Seba ne durumadır!
Argümanı, 'ajitasyon' olup çıkıverdi Yıldırım Demirören'in! "Ertuğrul hocayla yola devam edeceğiz. Daha üç hafta öncesine kadar bu takım liderdi ve şampiyonluğun en büyük adayı olarak gösteriliyordu. Hakem hatalarından kaybettiğimiz 15 puan olmasaydı şimdi burada şampiyonluk şarkıları söylüyorduk. Bu sene gerçekte gönüllerin şampiyonu Beşiktaş'tır. Bu sene 15 puan elimizden alındı. Türkiye'nin kabul ettiği, Beşiktaş'a yapılan
hakem hatalarını artık konuşmak istemiyorum. Çünkü herkes görüyor. Beşiktaş'ın şampiyonluğu bu sene alındı. Beşiktaş'ın şampiyonluğu
alındıysa ne hoca, ne de futbolcular başarısız. Ertuğrul hocayla yola devam edeceğiz..."
Gerçekten merak ediyorum, 1903 yılında kurulan 'köklü' ve de 'anlı', 'şanlı' Beşiktaş Kulübü'nün başkanı bunları inanarak mı söylüyor? Hakemler hatalarında 'kısmen' haklı, ancak fazlaca abartmış gibi geldi bana. Ve gelelim önemlisine! Mircea Lucescu başarısız mıydı? Vincente Del Bosque'nin yetisi ile karizması Ertuğrul Sağlam'dan daha mı aşağıdaydı? Rıza Çalımbay'ın suçu 'Beşiktaş'ın çocuğu' olmak mıydı? Jean Tigana ne yaptı, ya da yapamadı? Bugün, Paris'ten Mali'ye kimsesiz çocuklara yardım dağıtmaya uçacak Tigana'yı yakın gelecekte 2 milyon 300 bin avro tutarındaki tazminatını alınca bir kez daha anımsayacağız, orası da ayrı konu tabii. Ama Yıldırım Demirören, canından çok sevdiği Beşiktaş'ın hakkını korumak için başkan oldu bir kere, başa gelen çekilir!
'Bozuk para' gibi harcanan teknik adam sayısına futbolcuları da eklersek işin içinden çıkamayız. Zaten, Beşiktaş'ta da kimse çıkamıyor. Ne yönetim, ne de olmayan 'muhalefet.' Gelinen aşama için 'sonun başlangıcı' tanımlamasını yapacağım ama geç kaldığımı biliyorum.

Asena Özkan