Türkiye’de
yüksek tansiyon,
bel çevresi genişliği,
metabolik sendrom gibi konularda “farkındalık yaratmayı” amaçlayan “Türkiyem Farket Projesi”, Aydın’da hekimler ve vatandaşlara anlatılacak.
Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği ile Metabolik Sendrom Derneği’nin, yüksek tansiyon ve hipertansiyona eşlik eden risk faktörlerine dikkati çekmek için ülke genelinde başlattığı projenin ilk toplantısı, Aydın’da yapılacak.
Proje çerçevesinde halk ve hekimlere, hipertansiyon tedavisindeki üç ana risk olan, kan basıncı kontrolü, metabolik sendrom ve mikroalbüminüri konusunda bilgi verilecek.
Hipertansiyon tehlikesine karşı vatandaşı bilinçlendirmek amacıyla başlatılan “Türkiyem Farket Projesi” ile ilgili bilgi veren, Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Erdine, Türkiye’de tedavi olan 5 hastadan sadece birinin kan basıncının kontrol altında olduğunu söyledi.
Hipertansiyonun ölümcül hastalıklara yol açabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Erdine, şöyle dedi:
“44 ülkede, 45 yaş üstünde 70 bin hasta üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, hipertansiyonu tetikleyen risk faktörleri, kalp krizi riskini de 20 kat arttırıyor. Türkiye’de iki erişkinden biri hipertansiyon ve bel kalınlığı, şeker yüksekliği, kan yağları bozukluğu nedeniyle seyreden metabolik sendrom problemi yaşıyor.”
Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Prof. Dr. Aytekin Oğuz ise bel çevresi kalınlığının, kalp, damar hastalıklarının ve hipertansiyonun habercisi olduğunu bildirdi.
Metabolik sendromun kısırlık, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, kalp ve damar hastalıklarına yol açtığını belirten Prof. Dr. Oğuz, metabolik sendromun bir yaşam tarzı bozukluğu hastalığı olduğunu, yeni tedavi hedefinin bel çevresi kalınlığını takip etmek olduğunu söyledi.
“Türkiyem Farket Projesi” çerçevesinde 8 ay süre ile hekimler ve vatandaşları bilinçlendirecek çalışmalar yapılacağı, 20 ayrı noktada toplantılar düzenleneceği kaydedildi.