| Banned 
				  Üyelik tarihi: Nov 2007 
					Mesajlar: 9.862
				 Tecrübe Puanı: 0  |  |   Var mısın Yok musun'un Maviş'i |  |  
   
  Var mısın Yok musun'un güzeller güzeli Maviş'i annesiz  geçen yıllarını anlattı.        Yetiştirme yurdunda büyüyen  Nursel, Var mısın Yok musun yarışması ile binlerce kimsesiz çocuğun meleği oldu.  'Maviş' 
 Anneler Günü'nde, annesiz yıllarını ve mücadelesini anlattı...
 
 NURSEL Ergin (28), neşesi, samimiyeti ve güzelliğiyle Show TV'nin  sevilen yarışmasının gözdesi oldu. Hep gülümseyen yüzünün ardında çelik gibi  irade var. Annesi-babası boşanınca 2 yaşında ağabeyiyle yetimhaneye verilmiş. 11  yaşında amcası yanına almış. 18'inde evlenip 19'unda anne olmuş.
 
 NURSEL,  annesini ilk kez 2 yıl önce gördü. O anı 'Sabaha kadar ağladım' diye anlatıyor.  Şimdi, kimsesiz çocuklar için savaşıyor. İnsanların onlara el uzatması,  sevgilerini vermesi için çırpınıyor. 'Hayata 1-0 mağlup başladım, skoru 1-1  yaptım. Onların hayata yenik başlamasını istemiyorum' diyor...
 
 
 Neşeli görünmem hayata karşı kalkanım
 ‘Var  mısın Yok musun’un güzelliği, enerjisi ve sıra dışı hayat hikayesiyle dikkatleri  çeken hatta geniş bir hayran kitlesi olan yarışmacısı Nursel Ergin hikayesinin  ayrıntılarını AKŞAM Pazar’a anlattı.
 
 Güzelliği, zarafeti, içtenliğiyle  gönüllerde taht kuran, çıtı pıtı ama çelik iradeli, ekranın ‘mavişi’ Nursel  Ergin, henüz 28 yaşında olmasına rağmen 9 yaşında Bengü adında bir kız çocuk  annesi. Ailesiz büyümesine rağmen, kuyruğu titretmeden hayatta kalabilenlerden  Nursel, şimdiden geleceğin ekran yüzü olmaya aday.
 
 Henüz 28  yaşındasın ama 9 yaşında bir kızın var, neydi bu acele?
 Yalnızlıktan. Yoksa âşık oldum, evleneyim durumu yoktu. O dönem  için mantıklı bir karardı. 18 yaşında evlenip 19’umda anne oldum. Başta çocuk  istememiştim ama iyi ki de olmuş. Artık evlenmeyeceğime göre.
 
 Neden evlenmeyeceksin ki?
 Çünkü çocuğumun  üzülmesini istemiyorum. Erkek milleti de malum... Evlilik çok bana göre değil.  Özgürlüğümü seviyorum.
 
 Yetimhane hayatın nasıl başladı?
 2 yaşındaydım, benden bir yaş büyük ağabeyimle gözümü yetimhanede  açtım. 10 yıl kaldım. Babam içki içerdi, annemle ayrılınca babam bizi kimseye  vermeye kıyamayıp yetimhaneye vermiş. Annem memleketi Tarsus’a dönmüş, babam  Trakyalı.
 
 Babanı hiç gördün mü sonra?
 Sonradan  görüştük ama annem yoktu hayatımda. Annemi 2 yıl önce bulduk.
 
 Nasıl buldunuz?
 Ağabeyim buldu. Aslında karşıydı  anneme, “anne” deyince buz kesiyordu. Benim içinse anne ilginç bir duyguydu,  nasıl bir şey bilmezdim. Ağabeyim karakolda çalışıyor, annemin eşinin trafik  cezası varmış, soruşturunca bulmuş. Anneme kavuşmak o kadar kolay olmadı. Bizi  nasıl karşılayacağını bilmiyorduk. Çocukları, kocası ne diyecekti? Ağabeyim önce  gitti, dayanamadım ben de gittim. O yolculuk uzun bir geceydi, düşündüğümde hâlâ  duygulanıyorum. Unutamayacağım sahnelerden biri. Gece geç saatte indik. Önce  telefonla konuştuk, hiç böyle ağladığımı hatırlamıyorum. Telefondan “kızım” diye  bir ses geldi. Kimse bana öyle seslenmemişti. O da inanamamış zaten, bayıldı.  Artık görüşüyoruz. Annem 6 çocuk daha doğurmuş, yeni bir hayat kurmuş.  Samimiyetine inanıyorum, kızgın değilim. Vardır bir sebebi diyorum. Cahilliğinin  kurbanı olmuş. 11 yaşındayken; amcamlar koruyucu aile olarak yuvadan aldılar  beni. Onların da üç çocuğu vardı. 5 yıl onlarla kaldım.
 
 Evlenmeye nasıl karar verdin?
 16 yaşımda çok mutlu  olmadığımı hissettim, Lüleburgaz’a babam, babaannem ve küçük amcamla yaşamaya  gittim. Alışamadım, yabancıydım. Genç ve toydum, evlenirsem daha güvende  olacağımı hissettim. Eşim 30 yaşındaydı. İkinci Lig’de futbol oynuyordu. Çok iyi  biridir, hâlâ görüşürüz, şu anda evli. Benim için en önemli şey insan olmasıydı.  Güvenmem önemliydi. Hayatım boyunca hep insanlara karşı temkinli oldum, zor  güvendim. 5 yıl evli kaldım ve sanırım büyüdüm o süre içinde. Mutlu olamadığımı  hissettim. Boşanmaya karar verdim. Fevri kararlarım vardır hayatla ilgili.  Kendimi iyi hissetmediğim zaman önce içimde tutuyorum ve sonra patlıyorum. Gözüm  hiçbir şeyi görmeden gidiyorum. Maalesef anne ve babamın yaptığının benzerini  bir nebze de olsa çocuğuma yapmış oldum. Ama elimden geldiğince kızımı babasız  bırakmadım. Her hafta Çorlu’dan Lüleburgaz’a babasına kızımı taşıdım. Beraber  yemek yedik. Eski eşim ilk başta memnun değildi, kızgındı ama sonra bunun  kızımız için iyi olduğunu anladı. Geçen yıl evlendi. Eşinin de bir çocuğu var,  iyi biri ve benim çocuğumu seviyor. Şimdilik Bengü’nün geçici bir süre onlarla  kalmasının daha doğru olduğuna karar verdim. Ama sürekli görüşüyoruz, hep  yollardayım. Yarışmadan önce İstanbul’a taşınmaya karar vermiştim çünkü Çorlu’da  mutsuzdum. Bütün zamanımı alan bir işim olsun istiyorum ki kendimi üzmeye vaktim  kalmasın. İstanbul’a gelmeden önce, yurt müdürüm ‘Oya anne’yi aradım ve  “İstanbul’da yeni bir başlangıç yapmak istiyorum” dedim. Şimdi onun yanındayım.
 
 NASIL AİLE OLUNUR, BİLMİYORDUM
 
 Oya Anne  senin için çok önemli galiba…
 Kesinlikle. Bir çocuk için sevilmek  çok önemlidir ve ben yuvada çok sevilerek büyüdüm. Bir de yuvada Meryem Annem  vardır, onun çocuğu olmuyordu, beni her hafta sonunda evine alıyordu. Onların  beni sevmeleri, ilgilenmeleri çok şey katmıştır. Oya Anne’nin bütün çocukları  sevmesi, bize verdiği emek, belki de bir anne-babadan çok doyurdu bizi.
 
 Güler yüzlü, neşelisin. Yaşadıkların seni çok etkilememiş gibi  duruyorsun.
 Çok neşeli değilim. İçimde çok fırtınalar kopar,  hassasım aslında. Çabuk kırılırım o yüzden arkadaşım çok, dostum azdır.  Güvenememem. Neşeli durmam hayata karşı kalkanım. Ailesizliği bu yaşlarda daha  çok hissediyorum. Gerçek hayata atıldım, ama o zaman nasıl aile olunacağını  bilmiyordum.
 
 Yarışmada ne kadar para kazanırsın sence?
 Bu konuyu fazla düşünmemeye çalışıyorum. Plan yapmam. Planlarsam ve  olmazsa üzülürüm. Ne yaşamam gerekiyorsa onu yaşayacağım. Hep böyle oldu, o  yüzden depresyon geçirmedim. Hayatı, kendimi, insanları seviyorum, şanslı  hissediyorum kendimi. Yuvada büyümeseydim şu anki Nursel olmayabilirdim.  Cesurumdur, güçlüyümdür, kolay yıkılmam, ufak şeyleri kafama takmam, ‘bu da  geçer’ derim. Annesiz-babasız büyümek beni çelik gibi yaptı. İnsanların üzüldüğü  şeyler beni çok şaşırtıyor. Ağabeyim mesela benim gibi değil. Küskün. Bazı  çocuklar öyle oluyor yuvada. Yarışmadan iyi bir para alırsam ağabeyime de  kendime de ev alabilirim. İnsanlar 150 bin YTL kazanırsın diyor ama ben 10 bin  YTL kazansam bile mutlu olacağım, çünkü kenarda o kadar param yok. Yaşadıklarım  da yanıma kâr kalacak. Parasız ayrılırsam, elbette içim burkulur ama acıya karşı  çelik gibiyim, yıkılmam. Hayata 1-0 yenik başladım, bu şekilde durarak 1-1  oldum. Hayatla resmen kavga ediyorum; sen mi ben mi diye. Burada bir gol  atarsam, ben kazanacağım. Kutu gibi bir evim olsun, kızımla oturayım, bir de  köpeğimiz olsun istiyorum. Kendime bir iş açabilirim belki, emir almayı  sevmiyorum.
 
 Hakikaten o kutuları hissediyor musunuz?
 Hayat hissetmektir. Biriyle tanışırsın, elektrik olur, yakınlık  hissedersin. Her şeyde bir şeyler hissederek karar veriyoruz. Yarışmada da o  anki ruh haline bağlı. Hislerim kuvvetlidir. Birine baktığımda iyi mi kötü mü  anlarım.
 
 Televizyondan korkuyorum
 Sinemayı,  bisiklete binmeyi çok seviyorum. Bisikletçi Lance Armstrong’un hayatını  okuyorum. Başarı hikayelerini severim. 5 yıl step-aerobik antrenörlüğü yaptım.  Güzeldi ama yorucuydu, parası azdı. Para kazanayım diye günde 5 seans yapmaya  başladım; sağlığımdan oluyordum. Lise mezunuyum ve hayatım boyunca içimin  yandığı şey üniversiteye gidememiş olmam olacak. Okuyabilecek bir çocuktum.  Zekiydim, derslerim iyiydi. İşe yarar bir mesleğim olsun isterdim. Televizyondan  teklif geleceğini hissediyorum ama o dünyadan korkuyorum. Bir öneri gelirse Acun  Bey’den yardım istemeyi düşünüyorum. Çünkü bu dünyayı hiç tanımıyorum. Düzgün  bir şey olursa isterim tabii. Çok para kazanıp kızıma iyi bir eğitim  verebilirim. Belki ben de onunla okuyabilirim.
 
				__________________ ARKADAŞLAR SİZLERİ SALAK YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARILI OLAMADIM. FORUM YÖNETİMİNİ ENAYİ YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARAMADIM. SİZDEN DİLENEREK ALDIĞIM REPLERİ FORUM YÖNETİMİ SİLDİ. ŞİMDİ İSE BEN BUNA İSYAN EDİYORUM. BEN BİR MALIM!   |