[HandaN]

Beşiktaş-Manisa maçı dün öğleden sonra, G.Birliği-Sivas maçı dün akşam; Trabzon-F.Bahçe ve Galatasaray-G.Oftaş maçları bugün öğleden sonra ve akşam oynansa idi, futbolseverler dördünü de izleyebilir ve tam bir futbol bayramı yaşarlardı. Bu bayram, dört maçın da cumartesi akşamı aynı saatte oynatılması ile esirgenmiş oldu futbola gönül verenlerden. Tek nedeni var: Futbolumuzu yöneten, yönlendiren ve oynayanlara olan ‘güvensizlik!’ Bir maçın sonucuna göre, diğer maçta bir katakulli çevrileceği endişesi! Bu bir anlamda işin içinde olanların potansiyel düzenbaz gibi görmek! Belki de geçmişte rastlandı bunlara, ama... Pisliği yapanlara derslerini verirsiniz bir daha kimse cesaret edemez.

Beşiktaş dün maçı büyük fark atarak kazanmak amacıyla çıktı sahaya. On dakikada dört gol buldu! Bir dolu da pozisyon üretti. Skor iki katına çıkabilirdi. Bunun üzerine de teori yazanlar olacaktır. Maçı iyi ki gördüm. Kimseye inanmam. Küme düşmüş, ilk on dakikada dört gol yemiş Manisa’nın sonraki mücadelesi alkışa değerdi.

Beşiktaş hakem kazıklarını yemese belki dün şampiyonluğa oynayacaktı. Bir kanayan yara da işte bu. Hakem hatalarının ligin akışına bu denli etkili olması! Bugün Beşiktaş’a yarın başkasına... Hakem kalitesi mutla yükseltilmeli.

Beşiktaş’ın iyi yönetilip yönelmediği, kadrosunun yetersizliği, transferlerdeki yanlışlıklar... Bunlar da şampiyonluğun yitirilmesinde önde gelen etkenler. Ne var ki tüm bunlara karşın Beşiktaş hakem kazığı yemese şampiyon olabilirdi!

Manisaspor’un küme düşmesine de inanamıyorum. Dört beş yıl içinde dünya takımı yaratmaya soyunmuş bir kulüp, bu hedefe yürümeye başladığı ikinci yılda küme düşüyor! Beşiktaşlılar da, Manisasporlular da durumlarına üzülüyorlar. Kim olsa içi yanar. Dünkü maçın sonucunun çok önemi yok ama düşündürdüklerinin çok önemi var.