[HandaN]

Saygıyla şunu yazıyorum;
-Şampiyon olan Galatasaray'ı kutluyorum.
Şunu da bir kenara not etmenizi rica ederim;
Bundan beş hafta önceydi. Yazdım ve söyledim. Dedim ki;
Futbolun adaleti yoktur. Olsaydı; Fenerbahçe şampiyon olurdu.
Sonra da şunu yazdım söyledim;
Bu Galatasaray Fenerbahçe'yi yenecektir.
Bu Galatasaray şampiyon olacaktır.
Lafımı da şöyle bağladım;
Demişti dersiniz!...
Şunun da altını çizdim;
-Sistem bunu istiyor. Yani; Sivasspor'u da üçüncü yapmayacaklar.
Biliyorum ki, sorunuz hazır;
Beş hafta söylediklerinin kaynağı nedir.
Cevabım şudur; Yorum yok!

GELELİM BEŞİKTAŞ'A
Beşiktaş taraftarı muhteşem bir duruş gösterdi.
Son maça geldi ve gelecek için mükemmel mesaj verdi.
Aslında bu bir günah çıkarmaydı.
Taraftar;
Demirören'i istifaya çağırdı.
Taraftar;
Sinan Engin'i istifaya çağırdı.
Taraftar;
Ertuğrul Sağlam'ı alkışladı.
Taraftar;
Futbolculara tavır koyarak, herkesi uyardı.
Manisa maçından çıkan mesajları kim değerlendirir?
Nasıl değerlendirir.
Görünen şudur ki; Beşiktaş'ta değişim olmazsa kaos olur.
Şunun altını çizerek yazıyorum;
Tribünlerin yani taraftarın istemediği Başkan Demirören görevde kalmak isterse , ısrar ederse işte o zaman Beşiktaş'ın gelecek sezonu da kaybedilmiş olur.
Olağanüstü kongre olacaksa şimdi olsun derim.
Beşiktaş'ı sevmenin yolu koltukta oturmak değildir ki.
Bazen görevi bırakmakta Beşiktaş'ı sevmek demektir.
Son söz;
Başkan Demirören tribünün rüzğarı ile geldi.
Öyleyse;
Tribün rüzgarı ile gelen, tribün rüzgarı ile gider.

İNÖNÜ'YÜ YIKMAYIN
Şunu diyoruz; İnönü'yü yıkmayın restore edin.
Şuan 33 bin 500 kişilik kapasite zaten yeter.
Yönetim diyor ki 110 milyon dolar harcayıp yeni stad yapacağız.
Ben de yönetimi diyorum ki;
Basketbolculerin üç kuruş maaşını veremediniz. 110 milyon doları nereden bulacaksnız?
Şunu da bir kenara not edin;
Başkan Demirören dedi ki;
İnönü'nün temelini 19 Mayısta atacağım.
Ben de dedim ki o gün elimde kazma kürek bir amele gibi çalışmaya hazırım.
19 mayısa şurada 3-4 gün kaldı.
Hani nerede temel atma töreni.
Lafı onorer Başkan Süleyman Seba'nın ünlü sözü ile bitiriyorum;
Herkesi her zaman kandırabilirsiniz. Ama herkesi bir defa kandırabilirsiniz:
Öyle değil mi Sayın Demirören?