Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-03-2006, 08:35   #1
özgür_1903
Kıdemli Kartal
 
özgür_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Tigana'ya acıdım

Tigana'ya acıdım
'... Doğrusu Tıgana'ya acıyorum, üzülüyorum. Garibim ne yapsın? Elinde sihirli değnek mi var? Fransız teknik direktör herhalde hiç bu kadar çaresizlik içinde kalmamıştır...' Vatan Gazetesi yazarı Sanlı Sarıalioğlu'nun köşe yazısı;
Click the image to open in full size.
Her şeyden önce Beşiktaş'ta hava irtibatı hiç yok. 22. saniyede yenen şu gole bir bakın siz. Önce Ali Güneş, sonra Koray rakiplerine kafaları vurduruyorlar. Ve yetmiyor; Cordoba da seyrediyor. Bu kadar hata yaparsan elbette topu ağlarında görürsün. Denizlispor'un 49. dakikada Oliveria ile girdiği pozisyon da Beşiktaş'ın havadaki sıkıntılarının sonucu. Mehmet Yılmaz'ı ne Koray ne İbrahim Toraman durdurabildi, zaten durduramazlar da!

Tıpkı Konyaspor maçında olduğu gibi Beşiktaş ilk yarıyı yine çöp kutusuna attı. Dakikaları bu kadar cömertçe harcarsan puanlar işte böyle uçup gider. Beşiktaş'ın ilk yarıda (16. dakikada) Jun ile girdiği tek pozisyonu var. Bu bölümde Denizlispor'un 1 golü de 'skandal' bir ofsayt kararıyla güme gitti. Yan hakem doğru görseydi daha o dakikada fark açılmış maç kopmuştu. Dünyada hiçbir takım 2 kısa stoperle oynamaz. Sakatlıklar Beşiktaş'ı buna mecbur ediyor.

Ne köy ne kasaba...
Kartal'da problem 1 değil ki, 1000... Jun ve İbrahim Akın ile nasıl gol atılır? İbrahim kötü oynama serisine devam ediyor. İnsan tek olumlu hareket yapmaz mı? Diğer santrfor Jun'dan da kimse medet ummasın. Topu tutamıyor, saklayamıyor. Bu durumda Beşiktaş elbette rakip kale önünde çoğalamaz. Atılan tek gol duran toptan ve o da Denizlispor barajının hatasından.

Beşiktaş'ın 2. yarıda girdiği pozisyonlardan gol çıkaramaması kimseyi şaşırtmasın. Bu kadroda gol vuruşu yapacak, iş bitirici oyuncu yok ki... Pardon Tümer var ama onun da ne zaman ne yapacağı hiç belli değil. Dün yine beklediğimiz etkinlikte değildi. Bana sakın Ahmed Hassan demeyin. Mısır prensi 'yalan rüzgârı' gibi.

Nerden eseceğini kestirebilene helâl olsun. Ali Güneş, Çağdaş ve İbrahim Üzülmez'e ben kızmam, kızmam. Kapasiteleri belli. İyi niyetle mücadele ediyorlar. Ama iste bu kadar. Onlardan hiç kimse öyle ince işler, güzel paslar beklemesin.

Doğrusu Tıgana'ya acıyorum, üzülüyorum. Garibim ne yapsın? Elinde sihirli değnek mi var? Fransız teknik direktör herhalde hiç bu kadar çaresizlik içinde kalmamıştır.
__________________
iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım....
HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...!
özgür_1903 Ofline