Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-06-2008, 11:59   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Ve Gool, Euro Gool, GOOOOLLL! Nilay Yılmaz

Lige verilen arada spor programlarının sayısı iyice azaldı. Pazar akşamı kanalları dolaşırken Ve Gool’ün Euro 2008 versiyonu Euro Gool’e rastladım. Yorumculardan daha çok konuşan Ve Gool sunucusu Göktuğ Sevinçli bu defa yorumcu koltuğunda oturuyordu. Milli Takımımız değerlendirildiği programda Sevinçli, Colin Kazım’ın neden santrafor olarak değerlendirilmediğini sordu ve “Kazım, Hakan Şükür tipinde bir santrafor... Babası siyahi olduğu için atletik... Kazım 1.95. 1.95’lik adamdan sağ kanat yaratmaya çalışıyorlar, 1.95’lik adamı santraforda kullanmayı kimse düşünmüyor. Kazım İngiltere’de santrafor oynarken bunu ne Fenerbahçe’de ne de Milli Takım’da görebildik. 5-10 dakika bile göremedik yani... Kazım alternatif genç bir oyuncudur. “Ben bunu santrafor olarak yetiştireyim” derse birileri bana göre daha büyük fayda getirir Türk Milli Takımı’na... Bu çocuğun o potansiyeli var. Biz mi yanılıyoruz acaba? Yanılabiliriz ama hiç denenmemesini ben anlamıyorum...” mealinde cümleler kurdu .
Sevinçli’nin söylediklerinin bir kısmı bu, konuşmasının başını kaçırdım. Tüm söylediklerini öğrenebilmek için TV8 Spor servisini arayıp programın kaydını istedim, “biz sizi arayalım” dediler; ama telefonuma geri dönme nezaketini dahi göstermediler. Olsun, canları sağolsun! Ben konumuza geri döneyim:
Kazım hakkında bu güzel sözleri söyleyen Sevinçli, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi maçları sırasında ise şöyle demişti: “Colin Kazım orta sınıf bir santrafor. Medya bir adamın notunu verdi mi o fazla kalmaz. Colin Kazım seneye gider. Büyük ihtimalle de orta sınıf bir Anadolu takımına gider. Bakın buraya yazıyorum: Bu Colin Kazım senede 10-15 tane gol atar. İsteyenle de iddiaya girerim. Orta sınıf bir oyuncu ya! Bu kadar abartılacak ve bu kadar konuşulacak bir oyuncu değil...”
Orta sınıf bir oyuncu 2 ayda nasıl bir gelişme gösterdi ki Sevinçli’nin Milli Takım’daki santrafor adayı oldu bilinmez. Üstelik bu kadar abartılacak ve konuşulacak bir oyuncu da değildi Sevinçli’nin sözleriyle... Eklemek gereken bir başka nokta ise Kazım’ın boyu 1,95 değil 1,85. Bunun için çok araştırmacı olmaya da gerek yok . Programdan önce bakarsınız Fenerbahçe’nin resmi sitesine, sonra da istediğiniz kadar konuşursunuz.
Sonra Ve Gool’de programın sunucusu arkadaş “Portekiz’in de hazırlık maçını izlemişken...” diye başladı cümleye Portekiz-Gürcistan maçını konuşmak için...
Sonra Portekiz’in Gürcistan maçındaki dizilişini verdiler... Bosingwa solda, Ferreira sağda dizilişte...
Nasıl izlemişler maçı bilmem... Çünkü Portekiz-Gürcistan maçında Bosingwa sağda, Ferreira solda oynamıştı...
‘Falco kim, Löw kim’
“Galatasaray’ın bir türlü kurtulamadığı parasızlık ve ondan dolayı kaliteli adam alamayışı artık insanları bıktıracak hale geldi. Öyle isimler karşımıza çıkıyor ki onların Galatasaray takımında bırakın antrenörlüğü resim bile çektirmesi bu kişileri kalitelendirir. Galatasaray ise hiçbir şey kazanmaz. Şimdi gene bir sürü isim dolaşıyor. Falco Götz, yok Löw ya da Mathias Sammer. Yahu bana lütfen söyleyin, bu antrenörler neler yapmış? Var mı büyük başarıları? Kim bu Sammer? diyoruz, “Ohooo...” diyorlar bana, Alman futbolunda en yetkili yerde! Ne iş yapar? Federasyonda genç takımların başındaymış. Buyrun, namazı siz kılın. Öbürleri belli; Falco bildiğim kadarıyla iki senedir filan boşta. Löw de öyle, federasyonda milli takımda bir hoca” diyor İsmet Tongo 1 Haziran 2008 tarihindeki Pas Fotomaç’taki yazısında...
Kimle paylaştıysam bu satırları, “nasıl yani?” diyerek güldü... İsmet Tongo futbolu nereden takip ediyor bilmem... Sadece şunu demek bile yeterli ona: “Löv de kim” dediği adam, federasyonda bir hoca değil, Almanya Milli Takımı’nın teknik direktörü...
Asi Ruh hakkında küçük bir açıklama
Akşam Gazetesi’nin dünkü sayısında “Küfür, Rant Artık Bitecek” başlıklı yazıda, gazetenin Çarşı’nın yeni A takımı diye nitelediği isimlerle yapılmış söyleşiye yer verilmiş. Haberin sonlarına doğru, Alen ve arkadaşları için Asi Ruh’un telif hakkını Beşiktaş’a bağışlamaları gerektiği belirtiliyor.
Belgesel filmin proje danışmanı olduğum için açıklamam gerekiyor ki; bu filmde Çarşı’ya veya herhangi bir kişiye telif ödenmesi söz konusu değildir. Çünkü bir film yapılırken hele de bu futbola ilişkin ise gerekli izinlerin ve teliflerin karşılandığı yerler sınırsızdır. Ve zaten bu izinler alınmadan belgeselin çekilmesi mümkün değildir.
Asi Ruh, yapımcısı Pancard Film’in ilk filmidir ve iki yıl boyunca karşılık beklenmeksizin para harcanarak çekilmiştir. Bu film sinemalarda gösterilmeyecektir. Sadece DVD olarak satılacaktır ve Pancard filmdeki arkadaşlar bu filme gönüllerini koymuş borçlanarak bu filmi bitirmişlerdir. Kar edeceği tartışılır; ama sadece iyi bir film olması hedeflenmiş filmin bu tip spekülatif tartışmalarda adının geçmesi hem beni hem de bu filme emeği geçmiş herkesi rahatsız etmiştir. Bu en başta emeğe saygı duymamaktır. İlgili ilgisiz herkese duyurulur. Pancard Film de bu konuyla ilgili gerekli açıklamayı zaten yapacaktır.
__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla