Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-06-2008, 21:24   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Osmanlı padişahlarının hobileri

Osmanlı’da devlet erkanının işlerinin yanı sıra özel
olarak ilgilendikleri hobiler vardı. Komutanlıkları ve
devlet yöneticiliği kimliğiyle tanıdığımız birçok
padişahın ilginç hobileri vardı. Hemen her Osmanlı
padişahı, el sanatları veya güzel sanatların bir (ya
da birkaç) dalına hakim olacak şekilde
yetiştirilmiştir. Tabii bir de hobileri olması
doğaldı. Zira her insan gibi, rutin meşguliyetlerinin
yanında gönlünün arzuladığı işleri yapmak, padişahları
psikolojik olarak içinde bulundukları sıkıntılardan
uzaklaştırır, aynı zamanda bu durum, mevcut
koşuşturmacanın dışında farklı bir düşünme pratiğine
imkân tanırdı.

Fatih Sultan Mehmed’in bahçıvanlığa özel bir merakı
vardı. Bu meslekte iddialıydı ve bu yüzden boş
vakitlerinin çoğunu bahçıvanlığa ayırır, bundan da
büyük bir haz duyardı. Seferler arasında kalan
zamanlarında Topkapı Sarayı ve diğer sarayların
bahçelerinde çalışmaktan zevk alırdı. Ayrıca ok için
parmağa takılan yüzükler, kemer tokaları ve kılıç
kınları imalatı da elinden gelirdi.

Yavuz Sultan Selim’in hobisi kuyumculuktu. Şiire
meraklıydı. Nitekim bazı Türkçe şiirlerinin yanında
Farsça bir divanı da vardır ve Almanya’da basılmıştır.
Ayrıca Osmanlı padişahları içerisinde çok okumaktan
dolayı gözlerinin bozulduğunu ve bu yüzden gözlük
taktığını bildiğimiz ilk padişah, Yavuz’dur.

Kanuni Sultan Süleyman iyi giyinmeyi severdi. Babası
gibi kuyumculuğa meraklıydı; ama şiir alanında,
komutanlığı ve yöneticiliği kadar başarılı bir
padişahtı. ‘Muhibbî’ mahlasını kullandığı Divan’ında
tam 2.779 gazel bulunmaktadır ki, Divan şairleri
arasında en fazla gazel yazmış olan Zâtî’nin bile
ulaştığı gazel sayısı ancak 1.825 adette kalmaktadır.
Kanuni böylece Divan edebiyatının gazel rekorunu
kırmıştır. Ayrıca kavaf (kunduracı) olduğuna dair
kayıt da vardır.

I. Mahmud hilalci, mühür kazıcısı ve kuyumcuydu.
Eserlerini çarşıda sattırır, eline geçen paralarla
sadakalarını dağıtır, ufak tefek ihtiyaçlarını
karşılar, bundan da büyük bir haz alırdı. Bir gün
kendisine vezirlerinden birisi, “Şevketlüm, niçin
böyle uğraşıp zahmet edersiniz?” deyince, “Milletin
hazinesini millete sarf etmek gerek. Saniyen, insanın
çalışıp alın teri dökerek kazandığı paranın zevki
başkadır.” cevabını almıştır.

II. Abdülhamid’in at binme, yüzme, atıcılık gibi
merakları vardı. Silah kullanmakta pek mahirdi. Nişan
alarak ismini yazar, madalyaları ortasından delerdi.
Kakma ve süsleme işlerinde mahir olmasının yanında
usta bir marangozdu da. Sarayında özel marangozluk
aletleri vardı. İş tulumunu giyer ve atölyesinde
saatlerce kendini kaybederdi. Bir başka merakı da
polisiye roman okumak, daha doğrusu okutmaktı.
__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla