Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-06-2008, 20:11   #10
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

S - Ş - T

Sabit Işık Köprüsü: Yapıya tutturulmuş hareket etmeyen ışık köprüsü. Sahne:

1- Bir tiyatro metninde baş oyun kişisinin ya da önemli kişilerin yönelişlerini başlatıp bitiren kesim.

2- Bir tiyatro yapısında oyuncuların oynamaları için özel donanımlı, genellikle yükseltilmiş oyun alanı ya da oylum.

Sahne Ağzı: Sahnenin seyirciye açılan çerçeve içinde kalan görüngesi.

Sahne Altı: Sahne altındaki kat. Birinci bodrum. İkinci bodrum.Üçüncü bodrum.

Sahne Tasarımı: Tiyatronun temel öğelerinden biri.Sahne oylumu bilgisi ve düzeni. Dekor, giysi, ışıklama, ses ve ışık etmenleri, oylumun biçimsel ve görsel düzeni yapılandırılması.. Yeni eğitim anlayışında sahne tasarımı öğrencisi yalnızca oyuna ve yoruma uygun dekor giysi, ışıklama tasarımını yapmakla kalmaz, aynı zamanda bunların gerçekleştirilmesi için uygulamasını da yapar. Örneğin, dekoru sahne üzerinde gerçekleştirmeyi, giysi tasarımlarının biçkisini ve dikimini yapmayı, ışıkların sahne üzerindeki uygulayımını da öğrenir.

Sahne Uyarlaması: 1- Bir romanı ya da öyküyü oyunlaştırma.

2- Bir sahne yapıtını için daha uygulana bilir duruma getirme.

3- Yabancı bir oyunun o ülkenin töresine göre adları ve mekanları değiştirerek yeniden yazma. Örnek: Ahmet Vefik Paşa'nın Moliére uyarlamaları.

Sahne Yetkilisi: Sahnenin disiplininden, düzeninden ve çalışma izlencesinden sorumlu olan yetkili. Sahne yetkilisi, oyun çıktıktan sonra gösteriler sırasında yönetmenin yerini alır ve oyuncuların yönetmenin istedikleri dışında bir şey yapmamaları için göz kulak olur.

Salon Komedyası: Bir salon dekoru içinde oynan ve nükteli konuşmalarla gelişen, hafif, salt eğlendirmeye dayanan komedya biçimi.

Sanat Tiyatrosu: Kazanç düşünmeden kazanç yapmayı hedefleyen ve bunu yaparken seyircisine düşünce duygu açısından katkıda bulunmayı amaç edinen tiyatro. Tecimsel tiyatronun karşısında yer alır.

Sıcak Renkler: Kırmızı, turuncu ve sarı renkler, duyguları kışkırtıcı sıcak renkler öbeğine girer.

Skeç: İşlediği konuyu genişletmeden, en canlı çizgiler içinde veren, genellikle güncel olaylara ve aile sorunlarına değinen ve bir nükte ile biten kısa güldürü.Vodvil, burlesk,revü gibi,kurgu dizgesine göre ortaya çıkarılan gösterilerde yerini alır. Günümüzde televizyon reklamlarındada sık kullanılmaktadır.

Sofita: (bkz. Üst Sahne Boşluğu): Sahne üstündeki ızgaraların ve palangaların bulunduğu mekanik kesim.

Sokak Oyuncuları: Sokaklarda çeşitli beceri gösterilerinde bulunan, skeçler oynayan, müzik aletleri çalan, buna karşılık seyredenlerden para toplayan küçük topluluk.

Sokak Tiyatrosu: Geleneksel tiyatro yapıları dışında, açık havada, herhangi bir yerde, sokakta, parkta alanda ve benzeri yerlerde oyunlar oynayan tiyatro.Tümden siyasal amaçlı olanların bazıları çok sivri olduklarından bunlara 'Gerilla Tiyatrosu' adı verilmiştir. Sokak tiyatroları özellikle, genç tiyatrocular tarafından gerçekleştiren, kısa yoldan iletide bulunan ve gösteri süreleri onbeş dakikayı geçmeyen oyunları içeren topluluklardır.

Soytarı: Bir oyunda, revüde yada sirkte gülünç hareketler, sözler ve becerilerle seyredenleri eğlendiren sanatçı.

Soyut Tiyatro: Olay dizisini ve oyunculuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışıla gelmiş mantık dizgesinden soyutlamak amacını güden tiyatrocu dünyayı gerçek olarak aldığından, oyun kişileri ve bunların konuşmaları anlamsal ve biçimsel açıdan bozularak karikatürleştirilmiştir.

Sözsüz Oyun:Düşünceleri ve duyguları kimi kez müzik, kimi kez çeşitli eşyalar kullanarak, kimi kez dansla ya da gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan oyun.

Stanistlavski Dizgesi: Konstantin Stanistlavski'nin (1863-1938) oyunculuk yöntemi. Oyuncunun iç ve dış yönden kendini rolüne hazırlamasını ve çalıştırmasını içeren oyunculuk dizgesi.
-Ş-
Şakşak:1- Pişekar'ın elinde bulunan, "şakşak" sesi çıkaran, kapı açma, merdiven çıkma, eşik atlama ve benzeri çeşitli etmenler içinde kullanılan çatal tahta (bkz.Pastav).

2- Commedia dell'Arte 'de uşakların kullandığı çatal tahta.

3- Hokkabazların dikkati çekmeden kullandıkları çatal tahta.

Şakşakçı: Eski tiyatrolarda,alkışlamasını sağlamak için oyunun alkışlanacak yerlerinde alkışı başlatacak görevli.Oyunun tümünü onaylatabilmek için yığının tepkisinden yararlanan şakşakçı, bunu belli bir ücret karşılığında yapardı.

Şenlik : Çeşitli oyunların ve sanat ürünlerinin halk önünde belli bir sıra ve düzen içersinde sergilenmesi ve topluca değerlendirilmesi ve bazende ödül verilmesi ile ortaya çıkan gösteriler kümesi.Profesyonel toplulukların katıldıkları şenliklerde ödül yoktur; şenliğe katılan topluluklar düzenleyenden telif ücretlerini ve masraflarının karşılığını alırlar.Bunun içinde şenlik kurulu sponsorlar bulma yoluna gider.

Şeytan : Halk efsanelerinde ve sonraki büyük dinlerde kötülüğün simgesi. Tiyatroda bu rolü oynayanlar, her yanında korkunç canavar yüzleri bulunan deriden özel giysiler giyerlerdi.

Şorolo: ( O.O.) : Orta Oyunu argosunda 'çocuk' ya da 'tüysüz delikanlı' anlamında kullanılır.
-T-
Tiyatro:1- Tiyatro Yapısı;

2- Drama Oyun;

3-Tiyatro Topluluğu, kuruluşu, örgütü olarak tiyatro;

4-Dramatik Metin, oyuncu, sahne tasarımı, sahne giyisisi, sahne tekniği, sahneleme gibi, her biri başlı başına sanatsal bir etkinlik alanı olan öğelerden oluşan, bileşken bir sanat.

Tablo : Bir sahne yapıtındaki ana bölümlerin alt kesimleri.

Tasarım : Oyun düzeni çalışması içindeki temel estetik ilkelerden biri.( Öbürleri :görsel yorum, hareket yapımı, hız-tartım-zamanlama ve sözsüz oyunla dramatizasyon'dur). Tasarın, uygulamanın yapısını, biçimini ya da çizimini ortaya çıkaran bir çalışmayı içerir.Tasarım, aynı zamanda, konunun duygusal ölçüsünü ve ussal uygulayım düzenini sağlar.

Taziye :(İran): Müslümanlıktaki tek ve ilkel oyun örneği. Şiilerde Kerbela olayı üzerine dinsel acı çekme oyunu. Bu köy seyirlik oyunları gibi seyredenlerin da katıldığı ritüelistik bir oyundur.

Tirad: Kendi içine kapalı, uzun replik. Tirad, karşılıklı hızlı söz alışverişinin yani diyalogun tam karşıtıdır.

Tragedya : Klasik tanımlamasında,yüceltilmiş sözlerle konuşulan, yüceltilmiş bir kahramanın iyi bir durumdan kötü bir duruma düşmesiyle seyircinin korku ve acıma duygularına yönelmesi ve böylece entelektüel arınmaya gittiği oyun türü.Çağdaş tanımı için da, sırdan bir kişinin gerçekçi bir çevre içinde toplumsal çelişkilerini hissetmesiyle ortaya çıkan bir oyun türü.

Tragedya Oyuncusu :Tragedya oynamada etkinliğiyle başarı kazanan ve bu tür oyunda ünlenen oyuncu.

Tragedya Öğeleri : Aristoteles'in Poetika 'sında tragedya için önerilen öğeler şunlardır: konu, davranış, konuşma, düşünce, dekor, müzik ve bunların uyumu.
__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla