[HandaN]

Beşiktaş sezon hazırlıklarının ilk bölümünü tamamlayıp yurda döndü. Yapılan hazırlık maçlarındaki izlenimler üzerine teknik yorum yapmak çok sağlıklı olmaz.
Onun içindir ki 23 Temmuz'da başlayacak ikinci dönem çalışmaları esnasında oynanacak hazırlık maçları işin rengini ve kalitesini öğrenmemize biraz yardımcı olur. Geçmiş dönemin en önemli olayı şüphesiz iki İbrahim arasındaki tatsızlık.
Sıkıntının nedenlerini açacak olursak, bu ikilinin kaptanlık konusunda aralarında ciddi fikir ayrılıkları olduğu, özellikle genç oyuncuların, maddi sıkıntılarının giderilmesi konusunda Toraman'dan daha çok destek aldıkları için onun tarafında yer almaları ilk göze çarpan hususlar. Bu konuda Üzülmez'in ödemeler konusunda yönetim tarafında yer alması da eleştirildiği hususlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi diyeceksiniz ki 'Futbol takımıyla ilgili her konuda tek söz sahibi benim' diyen menajer Sinan Engin olaylara niçin müdahale etmemiş? Bir görüşe göre, yeni transferlere defansta garanti oynama şansı açmak için olabilir. Diğer bir husus, iki İbrahim'in senelik maaş tutarlarının çok yüksek olması gösterilebilir.
Bunlar gibi birçok senaryo gündemi meşgul ediyor. Bu olay yönetim içerisinde menajerin tavrına karşı olanların düşüncelerini seslendirmelerine vesile olmuştur.
Görüştüğüm üst düzey yönetim kurulu üyeleri konuyu ilk başkanlı toplantıda gündeme getireceklerini söylediler. En çok rahatsız oldukları husus, menajer Sinan Engin'in yönetim yokmuş gibi hareket edip kendisini yönetim üstü görmesi. Yönetim kurulu, mevcut tavırlarını bu beklenen toplantıda gösterirse iş, "ya menajer ya biz"e kadar gidebilir. Yapılarını bildiğim bir ikisi hariç mevcut yöneticilerin başkanın işareti ile görüş değiştirmeleri de her zaman olduğu gibi bu olayda da mümkündür. Ancak tepkilerin camia içerisinde taraf bulduğunu benim gibi onların da bildiklerini zannediyorum. Bu açıdan gelecek günler yeni sıkıntılara gebe gözükmektedir.
Fulya sıkıntısı halledilmeliydi Son günlerde gündeme oturan bir başka önemli konu da; özkaynak düzeninin idari ve teknik çalışmalarını yaptığı, Şan Öktem Sosyal Tesisleri'den çıkarılarak, fahri sorumlu Yemen Ekşioğlu'nun deyimiyle "Sokağa terk edilmiş" olmalarıdır. Yine kendisinden öğrendiğimiz 320 sporcu ve 40 civarındaki idari ve teknik personelin çalışacak tek sahaları ve de oturacak tek sandalyeleri olmadığıdır. Buranın bir sene önce müteahhitle yapılan sözleşme gereği yıkılıp yeni sosyal tesis yapılması için çaba sarf etmesi gereken sorumlu yönetici Halim Aydın'ın duyarsızlığı da dikkat çekmektedir. Gerçi kendileri, "Niçin bu olaylardan haberdar edilmiyorum?" diye istifanın eşiğine gelmiş ama bu düşüncesinden cayarak "Nereden çıkıyor bu haberler?" bile diyebilmiştir. Oysa önce gösterdiği duyarlılığı devam ettirebilseydi belki gençler bugün sokakta kalmazdı. Vicdanı, görevini gereğince yaptığı konusunda rahatsa ne diyebiliriz ki? Olaylar bu kadar acınacak hale gelmişken başkanın yaptığı açıklamanın bir bölümünde "Gençlerin performansı beni çok mutlu etti. Artık özümüze dönüp, transfer yapmayacağız." dediği günlerde yaşanan bu olay asırlık çınar Beşiktaş'ın ne kadar sahipsiz olduğunu gözler önüne sermektedir.